Müzik; eski Yunan dilindeki “mousikétekhné” (Musalar Sanatı) sözcüğünden türemiştir. İlk kullanımına Hesiodos’unTheogonia’sında rastlanır. Buradaki Musalar, yaradılışı müzikli şiirlerle anlatan Zeus’un kızlarıdır. Bu tanrıçalara ve onların sanatına inananlar onlar için her dört yılda bir şenlikler düzenleyerek, onların sanatını yaşatmışlardır. Antik Yunan’da müziğin rolünü bu durumdan da net olarak görüyoruz. Müzik toplumsal yaşantının içerisinde vazgeçilmez bir unsurdur. Müziğin büyü amaçlı ortaya çıktığına inananların yanı sıra müziğin tanrılar tarafından bulunduğuna dair çeşitli inançlar da söz konusudur. Bu sadece Antik Yunan’da değil, Eski Mısır’da da böyledir. Hal böyleyken Platon gibi bir düşünürün toplum üzerine geliştirdiği felsefik düşüncelerinde müzik önemli bir noktada ele alınacaktır.
Platon müzik konusunu ele alırken, müziğin dinsel, büyüsel, mitsel,
ruhani bütün etkilerini düşünür, müzik tüm yönleriyle bir toplumu nasıl
etkiler sorusu onun başlıca sorusudur. Bunun yanı sıra müziğin bir
teknik ve bilimsel yönü vardır. Ve son olarak çalgıların rolü de
önemlidir. Platon Antik Yunan müziğinin Mısır, Çin ve Mezopotamya
uygarlıklarından etkilendiğini düşünür ve bu konu üzerine de eğilir. Bu
etkinin büyük ölçüde Mısır’a seyahat eden Pythagoras’dan kaynaklı olduğu
savunur.
Platon’un “İdeal Devlet” anlayışını, bunun için alınması gereken eğitimleri ele almıştık, müzik de bu eğitim içerisinde Platon için önemli bir noktada durur. Müzik insani duyguları ortaya çıkarabilen yegane kavramlardan birisidir bu noktada insanın karakterini geliştirirken, insanı fazla yumuşak ve coşkulu hale getirmesi tehlikesine de sahiptir. Fazla coşkunun ne gibi bir tehlikesi olabilir derseniz, yönetici ve koruyucular için bu durumun devlet güvenliği açısından sıkıntı yaratacağını düşünür. Yunan’ın katı, kuralcı ve siyasi karakterli eğitimi Sparta’dan etkilenerek müzik eğitiminin de belli bir amaca yönelik ve disiplin altında yapılması gerektiğini öne sürer.
Platon’un “İdeal Devlet” anlayışını, bunun için alınması gereken eğitimleri ele almıştık, müzik de bu eğitim içerisinde Platon için önemli bir noktada durur. Müzik insani duyguları ortaya çıkarabilen yegane kavramlardan birisidir bu noktada insanın karakterini geliştirirken, insanı fazla yumuşak ve coşkulu hale getirmesi tehlikesine de sahiptir. Fazla coşkunun ne gibi bir tehlikesi olabilir derseniz, yönetici ve koruyucular için bu durumun devlet güvenliği açısından sıkıntı yaratacağını düşünür. Yunan’ın katı, kuralcı ve siyasi karakterli eğitimi Sparta’dan etkilenerek müzik eğitiminin de belli bir amaca yönelik ve disiplin altında yapılması gerektiğini öne sürer.
- İdealar sayesinde iyi ve mutlu insanlara ulaşma düşüncesine sahip Platon için sanat ve sanatçı oldukça önemlidir. Önemli olmasına karşın aynı zamanda sanat başlı başına ürkütücü bir durumdur. Çünkü sanat ruha etkisi olabilecek bir kavramdır, bu nedenle sanatı kısıtlamak gerekebilir. Sanat taklittir. İdeal bir devlette yer alacak sanatçıların erdemli ve iyi insanları taklit eden, insanlarda hoş duygular uyandıran kişiler olması gerektiğini savunur. Bu kişiler, tanrıyı öven ilahiler ya da iyi insanları öven metinlerini okuyabilirler.80 yaşlarında yazdığı bu diyalogunda İdeal Devlet’in sahip olduğu yasaları ele almış, müziğin çok sıkı denetimden geçmesi gerektiğini belirtmiştir. Müziğin yanı sıra dans da ideal devlet içerisinde yer almaktadır, ama dans da müzikle bir bütünlük göstererek yine sadece iyiye yönlendirme yapan nitelikte olmalıdır. İyi eğitim almış biri hem dans edebilmeli hem de iyi şarkı söyleyebilmelidir. Farklı yaş gruplarına göre üç farklı koro, herkesin müzik eğitimi alması noktasında oldukça etkili olacaktır.
Musalar Korosu ( Çocuklar)
Apollon Korosu (30 yaş altındakiler)
Dionysos Korosu (30-60 yaş arasındakiler)
Bu korolarda eğitim veren müzik öğretmenleri de yasalar çerçevesinde uygun makamlarda eğitim verecek, kendi isteklerine özel bir eğitim vermekten kaçınacaklardır. - Sonuç olarak Platon, İdeal Devlet düzenini savunan ve bu düzene ulaşmada da müziği eğitim amaçlı kullanmayı savunan bir düşünür olmuştur. İyi ve mutlu bireyler yaratma düşüncesinde olan düşünür ruhun iyiliği ve güzelliğine ulaşmada müziği bir araç olarak kullanmak istemektedir. Müziği bir amaca yönelik araç olarak kullanmayı istemesine bağlı olarak özgür yapılan her türlü müziği sakıncalı bulmakta ve yasaklanması gerektiğini düşünmektedir. Müzik aynen matematik gibi bir sisteme sahiptir ve makam, söz, ritm arasındaki uyum oldukça önemlidir. İnsani duyguları etkileyebilen müziğin sakıncalı bir hale gelmemesi için belli yasalar ile denetim altında tutulması gereklidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder