Marriage with more than one woman in Islam
Musa Kâzım YILMAZ
Prof. Dr.,Harran Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi
Eski Kavimlerde Durum
Birdenfazla kadınlaevlilik Kur’an-ı Kerim’innassıyla sabit olanbir ruhsattır. Nitekim:
“Himayeniz altındaki yetimkızlarla evlenince haklarını gözetemeyeceğinizden, adaletisağlayamayacağınızdan endişe ederseniz,onlarla değil,sizehelal olup arzu ettiğiniz diğer kadınlardaniki, üç veya dörthanım olmak üzere evlenin”1 ayetibu konuda birden fazlakadınla evliliğin müminler için zarurete binaen verilmişbir ruhsat olduğunu ifade etmektedir.
İslam’ınbirden fazla evlilik prensibine karşıçıkanlar,“Kadınların aleyhinde olan bu prensibiilk defa Muhammed koymuştur” görüşünden hareketle bukonuyu, İslam’ın aleyhinde yoğunbir propagandaya vesile kılmışlardır.Oysa birden fazla evlilikHz. Muhammed’ten(s.a.v) çok önce dünyada vardı. Başka bir ifadeyle, bu gelenekbütün Doğu kavimlerinde yaşanmaktaydı.Çin’de hanımı kısır olanbir kimse ikinci bir hanımla evlenebilirdi.Hatta çok sayıda çocuk sahibiolmak isteyen herkes birden fazla kadınlaevlenebilirdi. Ne var ki, sonradan gelen hanımlar ilkhanımın emrine girmiş oluyorlardı. Hatta Çin’deki Likihukukuna göre bir erkek
120 kadınla evlenebilirdi. Keza birer Asya kavmi olanBabilliler, Asurlular, Persler ve
Brehmanlar istediklerikadar kadınla evlenebilirlerdi.2
Diğer taraftan Yahudi şeraitinde birden fazla kadınla evlenmek prensip olarakbenimsenmiştir. Tevrat’tan anlaşıldığına göre Hz. Musa (a.s) birdenfazla kadınlaevliliğe karşı çıkmadığı gibi,evlenilecek kadınsayısına bile bir sınırlama getirmemiştir. AncakYahudilikte çok evlilik aileyi, anneninbaşkanlığında bir anaerkilaile haline getirirdi. Başka bir deyimle, çok evlilikaileyi, anneninbaşkanlığında altgruplara bölerdi. Bu yolla alt gruplara ayrılma okadar kesindiki, aynı adamınfarklıhanımından doğma çocukları birbirleriyle evlenebiliyorlardı. Ancak bu uygulama daha sonra yasaklanmıştır. Burada şunuda söylemekte yarar vardır:Yahudi dinine mensup olan fakir halk,dinen yasaklandığıiçin değil, soysa-ekonomiksebeplerdendolayıtekevlilikle yetinmekzorunda kalmışlardır.3 Hz. Süleyman’ın 70 kadar hür, 300 kadar da cariyesi vardı. Hz.Yakup, Hz. Davud ve Hz. Süleyman peygamberler birden fazla kadınlaevliliğe karşıçıkmamışlardır.4
Hıristiyanlıkta da birden fazla kadınla evliliği yasaklayanbir hüküm bulunmamaktadır. Herne kadar Yahudiliğin aksine Hıristiyanların tekevliliği benimsedikleriiddia edilse bile bu kesin değildir.Çünkü Hıristiyanlığınilk dönemlerinde hiçbir konsül birden fazla evliliğe karşıçıkmamıştır. Fakatsadece Charlemagne adlı hükümdar, çokevliliği sadece papazlar içinyasaklamıştır.Martin Luter bile iki kadınla evliliği tasvipetmiştir. Diğer taraftan bazı Hıristiyan mezhepleri de birden fazla kadınlaevliliği prensip olarak kabuletmişlerdir. Hatta Anabaptistler M. 1531’de çokkadınla evliliği tavsiye ettiler. Mormonlar da çokkadınla
evliliği ilahibir kurum
olarak kabul etmişlerdir.5 Bütünbunlara bakarakdenilebilirki,
Hıristiyanlıktaşu anda var olan birden fazla kadınla evlilik yasağı
sonradan konulmuştur.
Mısır Firavunlarının birçok eşlerinin olduğu bilinmektedir.Hatta Firavunlar çoğuzaman kendikız kardeşleriyle bile evlenebiliyorlardı.AncakFiravunlar ailesinde, genelliklekral sülalesinden gelen birtane meşrueş bulunuyordu; diğerlerimeşrusayılmazdı.Bu meşru kadınbirçok haklara sahip bulunuyorken, meşruolmayanlar bu haklara sahipdeğillerdi.6
Eski İrandinlerine göre birdenfazla kadınla evlenmek isteyenbirerkek kefalet ücretiolarak kadınlara belli birtazminat ödemekzorundaydı.Bugün sadece Şia mezhebinde caiz sayılanMut’a nikâhının (geçicinikâh)böyle bir gelenekten miraskaldığı söylenebilir. Bununlabirlikte Pers kanunlarında birden fazla kadınla evliliği yasaklayan bir madde bulunmuyordu. Aynı şekilde Hintliler ve eski Yunanlılar arasında da birdenfazla kadınlaevlilik yaygındı.
Birdenfazla kadınla evlilik İslam öncesi Cahiliye Arapları arasındada yaygındı.Nitekim Geylanb. Seleme İslam’a girdiği zamanon kadınla evli bulunuyordu. Resulullah(s.a.v) kendisine: “Buhanımlardan sadece dördünüseçebilirsin” dedi.7 Aynışekilde Kays b. HarisMüslüman olduğunda sekiz kadınlaevli bulunuyordu.8 Muhtemelen bu adam da eşlerindensadece dört tanesini seçmiştir.Malik b. Enes’in rivayetine göre onkadınla evlibir Sakif’li Müslüman olunca Resulullah’ın(s.a.v) kendisine: “Bu hanımlardan dördünü yanında tut;diğerleriniserbest bırak” buyurmuştur.9
Tarihi Gerçeklerin Çarpıtılması
Eski kavimlerde cereyan eden birden fazla kadınla evlilikgeleneğine bakarakdiyebiliriz ki, İslam, evlilik geleneğini birden dörde çıkarmamış, aksine çok sayıda kadınla evlilik geleneğini kaldırarak zorunlu hallerde ve ruhsatı ifade eden bircevazla,sayıyı dörtlesınırlandırmıştır. Butarihi gerçeklere rağmen,sanki İslamiyetbir kadınla evliliği reddedip dörtkadınla evlenmeyiesasalmış, hatta mecburi kılmış gibihaksız hücumlara maruzkalmıştır. İslamdüşmanı bazı ateistlerindenetiminde yürütülen kampanyalar, birden fazla kadınla evliliğibahane ederekzaman zaman İslam dinini kadın düşmanı ilanedecekbir düzeye ulaşmıştır. İlahiyatsahasında araştırmalar yapan ehl-itefritbazıkimseler ise, o mülhitlere şirin görünmekveya İslam’ısavunmak amacıyla,birden fazla kadınlaevliliği kökten inkâr ederek ayete zoraki teviller yapmışlardır.
Aslındaİslamiyet birtek kadınlaevliliği kural olarak, birden fazla kadınla evliliği ise (dörde kadar) istisnai ve zaruret haliolarak kabul etmiştir. İslam aile hukukunun uygulandığı bazı İslam ülkeleriniincelediğimiz zamandurumun bu merkezde olduğunu görürüz.O kadar ki, sosyal hayatıntümünde İslam hukukunun uygulamasına geçilmeyen bir kısım İslam ülkelerinde,kamu yararı gözetilerek (Mesalih-iMürseleden olmaküzere)birden fazla kadınla evliliğe sınırlamalar getirilmiştir.
Bumakaleden
asılkastımız, birdenfazla kadınla evlilik geleneğinisavunmak
değil,müminleri ve konuya ilgi duyanherkesi akli muhakemeye davet
etmektir. Bukonuda hisse ve propagandaya değil,akl-i selime
tabiolmak gerektiğini savunuyoruz. Zira çok evlilikkonusundaki
propagandaların altında İslam düşmanlığı vardır. Allah’ı,Kur’an’ıve
ahiret gününü kabul etmeyenler içinbu konu iyi bir malzeme
sayılmaktadır. Bu yüzden, bazı çevreler, her fırsatta düşüncelerine
destek bulmak amacıyla birden fazla kadınlaevlilik konusunu gündemde
tutmaya çalışıyorlar. Bu açıdan denilebilirki, zaruri olduğu takdirde
Mısır Firavunlarının birçok eşlerinin olduğu bilinmektedir.Hatta Firavunlar çoğuzaman kendikız kardeşleriyle bile evlenebiliyorlardı.AncakFiravunlar ailesinde, genelliklekral sülalesinden gelen birtane meşrueş bulunuyordu; diğerlerimeşrusayılmazdı.Bu meşru kadınbirçok haklara sahip bulunuyorken, meşruolmayanlar bu haklara sahipdeğillerdi.6
Eski İrandinlerine göre birdenfazla kadınla evlenmek isteyenbirerkek kefalet ücretiolarak kadınlara belli birtazminat ödemekzorundaydı.Bugün sadece Şia mezhebinde caiz sayılanMut’a nikâhının (geçicinikâh)böyle bir gelenekten miraskaldığı söylenebilir. Bununlabirlikte Pers kanunlarında birden fazla kadınla evliliği yasaklayan bir madde bulunmuyordu. Aynı şekilde Hintliler ve eski Yunanlılar arasında da birdenfazla kadınlaevlilik yaygındı.
Birdenfazla kadınla evlilik İslam öncesi Cahiliye Arapları arasındada yaygındı.Nitekim Geylanb. Seleme İslam’a girdiği zamanon kadınla evli bulunuyordu. Resulullah(s.a.v) kendisine: “Buhanımlardan sadece dördünüseçebilirsin” dedi.7 Aynışekilde Kays b. HarisMüslüman olduğunda sekiz kadınlaevli bulunuyordu.8 Muhtemelen bu adam da eşlerindensadece dört tanesini seçmiştir.Malik b. Enes’in rivayetine göre onkadınla evlibir Sakif’li Müslüman olunca Resulullah’ın(s.a.v) kendisine: “Bu hanımlardan dördünü yanında tut;diğerleriniserbest bırak” buyurmuştur.9
Tarihi Gerçeklerin Çarpıtılması
Eski kavimlerde cereyan eden birden fazla kadınla evlilikgeleneğine bakarakdiyebiliriz ki, İslam, evlilik geleneğini birden dörde çıkarmamış, aksine çok sayıda kadınla evlilik geleneğini kaldırarak zorunlu hallerde ve ruhsatı ifade eden bircevazla,sayıyı dörtlesınırlandırmıştır. Butarihi gerçeklere rağmen,sanki İslamiyetbir kadınla evliliği reddedip dörtkadınla evlenmeyiesasalmış, hatta mecburi kılmış gibihaksız hücumlara maruzkalmıştır. İslamdüşmanı bazı ateistlerindenetiminde yürütülen kampanyalar, birden fazla kadınla evliliğibahane ederekzaman zaman İslam dinini kadın düşmanı ilanedecekbir düzeye ulaşmıştır. İlahiyatsahasında araştırmalar yapan ehl-itefritbazıkimseler ise, o mülhitlere şirin görünmekveya İslam’ısavunmak amacıyla,birden fazla kadınlaevliliği kökten inkâr ederek ayete zoraki teviller yapmışlardır.
Aslındaİslamiyet birtek kadınlaevliliği kural olarak, birden fazla kadınla evliliği ise (dörde kadar) istisnai ve zaruret haliolarak kabul etmiştir. İslam aile hukukunun uygulandığı bazı İslam ülkeleriniincelediğimiz zamandurumun bu merkezde olduğunu görürüz.O kadar ki, sosyal hayatıntümünde İslam hukukunun uygulamasına geçilmeyen bir kısım İslam ülkelerinde,kamu yararı gözetilerek (Mesalih-iMürseleden olmaküzere)birden fazla kadınla evliliğe sınırlamalar getirilmiştir.
birdenfazla kadınla evlilik İslam’ınövünülecek bir prensibidir. Zaruretise kendisini birkaç şekilde göstermektedir.
1-Adaletin Temini Açısından:
Birdenfazla kadınlaevliliği serbestbırakan Nisa Suresi’nin 3. ayetinden hemensonra şu ifade yer almaktadır:
“Eğer aralarında adaletisağlayamayacağınızdankorkarsanız bir tane ile yahut ellerinizinaltındaki (cariyeler) ile yetinin. Böylesi,haksızlık yapmamanız için daha uygundur.”10
Böylece birden fazla evlilik, “kadınlar arasında adaletisağlama” gibi pratikte yerine getirilmesi pek güç olan bir şarta bağlanmıştır. Adaletprensibinin esas kabuledilmesi, birden fazla kadınlaevlenmenin istisnaibir durum olduğunu, zaruri birdurum ortaya çıkmadıkça buyola başvurulmaması gerektiğiniifade etmektedir. Çünküadaletsizlikaile huzurunuve düzenini yok edentehlikeli bir unsurdur.
Diğer taraftan aynı surede yer alan:
“Ne kadar titizlikgösterirseniz gösterin kadınlar arasında adaletitam sağlayamazsınız. Öyle isebirine büsbütün gönül veripötekini askıda kalmışkadın gibi (kocası hem var hem yok)bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve Allah’a karşı gelmektensakınırsanız şüphesiz Allah çokbağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.”11 ayetidikkatle incelendiği zaman kadınlar arasındaadaleti teminetmeninne kadar güç olduğu,hatta neredeyse imkânsız olduğu anlaşılacaktır. Buda, birden fazla kadınla evliliğinasıl değil, zaruret olduğunu göstermektedir.
Kuşkusuz adalette önemliolan nafaka temininde ve zevcelik hukukuna riayetetmekte adil davranmaktır. Fakat kalbi ve ruhibir faaliyet olan sevgi besleme, sempati duyma ve meyletme konusunda, nafakada olduğu gibi adildavranmak neredeyse imkânsızdır. Ayette geçen “Ne kadar titizlik gösterirseniz gösterin kadınlar arasında adaleti tamsağlayamazsınız” şeklindeki hüküm bu anlamdaki biradaletten söz ediyor.Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v) bu kaçınılmaz meyil ve yöneliş dolayısıyla, yanibazıeşlerine duyduğu farklı bağlılık sebebiyle haksızlık yapmaktankorkmuş ve Allah’tanşöyle af dilemiştir:“Allahım! Bu benim elinden gelen adalettir. Senin sahipolduğun fakat benimmalik olamadığımadaletten dolayı beni mesultutma Allah’ım.”12
Görülüyor ki,eşler arasında adaletiemreden ayetin özü,haklara riayet edilerekzulmün kesin olarak önlenmesidir. Resulullah(s.a.v) da eşler arasında adaleti teminetme konusunda insanlara şuuyarıyı yapmıştır: “Bir kimsenin iki hanımı olup da aralarında adaletli davranmazsa kıyamet gününde bir omuzudüşük (felçli) olarakhaşredilir.”13
Dikkat edilirse dörde kadar evliliğeizin verme ile kadınlar arasında eşitlik ve adaletin temininiistemek, diğer taraftan kadınlar arasınaadaleti temin etmenin güç olduğuna yapılan vurgu arasında birçelişki bulunmaktadır. Ayetlere yapılantefsirlerdenanlaşıldığına göre, dört
1-Adaletin Temini Açısından:
Birdenfazla kadınlaevliliği serbestbırakan Nisa Suresi’nin 3. ayetinden hemensonra şu ifade yer almaktadır:
“Eğer aralarında adaletisağlayamayacağınızdankorkarsanız bir tane ile yahut ellerinizinaltındaki (cariyeler) ile yetinin. Böylesi,haksızlık yapmamanız için daha uygundur.”10
Böylece birden fazla evlilik, “kadınlar arasında adaletisağlama” gibi pratikte yerine getirilmesi pek güç olan bir şarta bağlanmıştır. Adaletprensibinin esas kabuledilmesi, birden fazla kadınlaevlenmenin istisnaibir durum olduğunu, zaruri birdurum ortaya çıkmadıkça buyola başvurulmaması gerektiğiniifade etmektedir. Çünküadaletsizlikaile huzurunuve düzenini yok edentehlikeli bir unsurdur.
Diğer taraftan aynı surede yer alan:
“Ne kadar titizlikgösterirseniz gösterin kadınlar arasında adaletitam sağlayamazsınız. Öyle isebirine büsbütün gönül veripötekini askıda kalmışkadın gibi (kocası hem var hem yok)bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve Allah’a karşı gelmektensakınırsanız şüphesiz Allah çokbağışlayıcı ve çok merhamet edicidir.”11 ayetidikkatle incelendiği zaman kadınlar arasındaadaleti teminetmeninne kadar güç olduğu,hatta neredeyse imkânsız olduğu anlaşılacaktır. Buda, birden fazla kadınla evliliğinasıl değil, zaruret olduğunu göstermektedir.
Kuşkusuz adalette önemliolan nafaka temininde ve zevcelik hukukuna riayetetmekte adil davranmaktır. Fakat kalbi ve ruhibir faaliyet olan sevgi besleme, sempati duyma ve meyletme konusunda, nafakada olduğu gibi adildavranmak neredeyse imkânsızdır. Ayette geçen “Ne kadar titizlik gösterirseniz gösterin kadınlar arasında adaleti tamsağlayamazsınız” şeklindeki hüküm bu anlamdaki biradaletten söz ediyor.Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v) bu kaçınılmaz meyil ve yöneliş dolayısıyla, yanibazıeşlerine duyduğu farklı bağlılık sebebiyle haksızlık yapmaktankorkmuş ve Allah’tanşöyle af dilemiştir:“Allahım! Bu benim elinden gelen adalettir. Senin sahipolduğun fakat benimmalik olamadığımadaletten dolayı beni mesultutma Allah’ım.”12
Görülüyor ki,eşler arasında adaletiemreden ayetin özü,haklara riayet edilerekzulmün kesin olarak önlenmesidir. Resulullah(s.a.v) da eşler arasında adaleti teminetme konusunda insanlara şuuyarıyı yapmıştır: “Bir kimsenin iki hanımı olup da aralarında adaletli davranmazsa kıyamet gününde bir omuzudüşük (felçli) olarakhaşredilir.”13
Dikkat edilirse dörde kadar evliliğeizin verme ile kadınlar arasında eşitlik ve adaletin temininiistemek, diğer taraftan kadınlar arasınaadaleti temin etmenin güç olduğuna yapılan vurgu arasında birçelişki bulunmaktadır. Ayetlere yapılantefsirlerdenanlaşıldığına göre, dört
kadınlaevlilik
izninin hukuki birağırlığı olmasına rağmen, adaletin teminedilmesi
konusu erkeğinvicdanına bırakılmıştır.Öte yandan, çağdaşdüşünür ve
âlimler, birden fazla evlilikkonusunda önceliği adaletinteminine verip,
bunun da erkektarafından sağlanamayacağınıkabul ederekçok evliliğe izin
verilmişolmasınıngeçici ve kısıtlıbir gaye için olduğuyönünde görüşbeyan
etmektedirler.14
Ancak şurası bir gerçektir ki, İslamtoplumunda yerleşmiş birgelenek haline gelen çokevliliği birden bire ortadan kaldırmakmümkün olmadığı gibi, Kur’an’ın çok evlilikkonusunda getirdiği kısıtlamalar toplumun ahlakını düzeltmeye yönelikolduğu tartışma götürmez bir hakikattir. Böylece dörde kadar evlilik iznihukuki bir düzeyde kalmıştır.Başkabir deyimle, dörttenfazla kadınla evlilik ahlaksızlık kabuledilerek yasaklandığıhalde dört kadınlaevlenebilmek zarurethalinde bir ruhsatolarak kalmış, ancakne vacipne de sünnet
kabul edilmiştir. Fakat ne yazık ki, birden fazla evlilik hususu İslam düşmanlarıtarafından her zaman, İslam’ınbir emri gibi gösterilmektedir.
2-Kadın Haklarını Koruma Açısından
Tabiun müfessirlerinden Saidb. Cubeyr ve Katade’ye göre birden fazla evliliği serbest bırakan ayetkadınların haklarınıkorumak için nazil olmuştur. Onlara göre İslam’dan önceyetimlere yapılanhakaret kolay kolay benimsenmez ve büyükbir kötülük olarak kabul edilirdi. Ancakkocasıölen kadınlara hiçbir insanî hak verilmezdi.Kadınlara karşıkabaca davranılırve onlara yapılan hakaret toplum tarafından ayıplanmazdı.Buyüzden Allahmüminleri, Cahiliye Arapları gibi yapmamaları, yetimhaklarına riayet ettiklerigibi kadın haklarına da riayet etmeleri vekadınlara haksızlık etmemeleri konusunda uyarıyor. 15
Ayete göre erkek dörtkadından fazlasıyla evlenemez.Şayet evleneceği kadınlar arasında adaletle davranmazsa birdenfazla kadınla yine evlenemez. Budurumda, iddialarınaksine ayet, çokevliliği teşvik etmemekte, sınırlandırmaktadır.Çünkü kim adaleti yerine getirmeden birden fazla kadınlaevlenmeye kalkarsa Allah’a isyan etmişolur. Ancak şart koşulanadaletinzoroluşundan yola çıkarak birden fazla evliliğin İslam’da yasaklanmış olduğunu iddiaetmek de yanlıştır.Çünkü Kur’an açık birifadeyle eşler arasındaadaletli davranıldığısürece birdenfazla evliliğe müsaade etmiştir.Ne var ki, bu şartı yerine getirmeninoldukça zor olduğudikkate alınırsa zaruretolmadıkça birden fazla evliliğin Kur’an’da tavsiye edilmediğinianlamak mümkündür
3-Yetim Çocuklar Açısından
Allah birden fazla kadınla evliliğimubah kılan ayetten önce yetimlerindurumuna dikkat çekmiştir.Kuşkusuz babaları savaşta şehitolmuş çocukların sahipsizkalarak kötü durumlara düşmeleri,toplumun kötü duruma düşmesi anlamına gelir. Yetimleri şahsiyetli birer insan olarak yetiştirmek bütüntoplum üzerine bir vecibe sayılır. Onlar yetişirken babalarındankalma mallarını dakoruma altında tutmakgerekir. Toplumdan ve yakınçevresindenvefagören yetimler, cihadmeydanlarında şehitolan babalarınınboşuna ölmediklerini, i’la-yikelimetullah için canlarınıfeda ettiklerini anlayacaklardır.Birdenfazla kadınla evliliğe müsaade eden ayetten hemenönce Allah şöyle buyuruyor:
Ancak şurası bir gerçektir ki, İslamtoplumunda yerleşmiş birgelenek haline gelen çokevliliği birden bire ortadan kaldırmakmümkün olmadığı gibi, Kur’an’ın çok evlilikkonusunda getirdiği kısıtlamalar toplumun ahlakını düzeltmeye yönelikolduğu tartışma götürmez bir hakikattir. Böylece dörde kadar evlilik iznihukuki bir düzeyde kalmıştır.Başkabir deyimle, dörttenfazla kadınla evlilik ahlaksızlık kabuledilerek yasaklandığıhalde dört kadınlaevlenebilmek zarurethalinde bir ruhsatolarak kalmış, ancakne vacipne de sünnet
kabul edilmiştir. Fakat ne yazık ki, birden fazla evlilik hususu İslam düşmanlarıtarafından her zaman, İslam’ınbir emri gibi gösterilmektedir.
2-Kadın Haklarını Koruma Açısından
Tabiun müfessirlerinden Saidb. Cubeyr ve Katade’ye göre birden fazla evliliği serbest bırakan ayetkadınların haklarınıkorumak için nazil olmuştur. Onlara göre İslam’dan önceyetimlere yapılanhakaret kolay kolay benimsenmez ve büyükbir kötülük olarak kabul edilirdi. Ancakkocasıölen kadınlara hiçbir insanî hak verilmezdi.Kadınlara karşıkabaca davranılırve onlara yapılan hakaret toplum tarafından ayıplanmazdı.Buyüzden Allahmüminleri, Cahiliye Arapları gibi yapmamaları, yetimhaklarına riayet ettiklerigibi kadın haklarına da riayet etmeleri vekadınlara haksızlık etmemeleri konusunda uyarıyor. 15
Ayete göre erkek dörtkadından fazlasıyla evlenemez.Şayet evleneceği kadınlar arasında adaletle davranmazsa birdenfazla kadınla yine evlenemez. Budurumda, iddialarınaksine ayet, çokevliliği teşvik etmemekte, sınırlandırmaktadır.Çünkü kim adaleti yerine getirmeden birden fazla kadınlaevlenmeye kalkarsa Allah’a isyan etmişolur. Ancak şart koşulanadaletinzoroluşundan yola çıkarak birden fazla evliliğin İslam’da yasaklanmış olduğunu iddiaetmek de yanlıştır.Çünkü Kur’an açık birifadeyle eşler arasındaadaletli davranıldığısürece birdenfazla evliliğe müsaade etmiştir.Ne var ki, bu şartı yerine getirmeninoldukça zor olduğudikkate alınırsa zaruretolmadıkça birden fazla evliliğin Kur’an’da tavsiye edilmediğinianlamak mümkündür
3-Yetim Çocuklar Açısından
Allah birden fazla kadınla evliliğimubah kılan ayetten önce yetimlerindurumuna dikkat çekmiştir.Kuşkusuz babaları savaşta şehitolmuş çocukların sahipsizkalarak kötü durumlara düşmeleri,toplumun kötü duruma düşmesi anlamına gelir. Yetimleri şahsiyetli birer insan olarak yetiştirmek bütüntoplum üzerine bir vecibe sayılır. Onlar yetişirken babalarındankalma mallarını dakoruma altında tutmakgerekir. Toplumdan ve yakınçevresindenvefagören yetimler, cihadmeydanlarında şehitolan babalarınınboşuna ölmediklerini, i’la-yikelimetullah için canlarınıfeda ettiklerini anlayacaklardır.Birdenfazla kadınla evliliğe müsaade eden ayetten hemenönce Allah şöyle buyuruyor:
“Yetimlere
mallarını veriniz.Kötüyüiyiiledeğiştirmeyinveonların mallarını
kendimallarınıza katarak yemeyin.Çünkü bu gerçekten büyükbir
günahtır.”16 Bu ayettensonra, birden fazla kadınla evliliği
serbestbırakan ayet geliyor ve şöyle diyor: “Eğer
(kendileriyleevlenemediğiniz takdirde) yetimlerin haklarına riayet
edememekten korkarsanız size helal olankadınlardan ikişer, üçer ve
dörder alın.” Allah bu ayetle şunu demek istiyor:“Eğer toplumum birer
ferdi olan yetimleri koruma hususunda bir kusur
işlemektenkorkuyorsanız,tamamen insanîbiramaç uğruna anneleriyle
evlenerek onları kendinize evlilikbağıylabağlayınız.Böylece haklarını
daha iyi korumuşolursunuz.”17 Böylece yetimlerinanneleriyle
evlenmek,onların haklarınıdaha iyi korumak amacına yönelikolduğu
zaman,birden fazlaevlilik bir zaruret olarak kendinigösterebilir.
Dikkatle incelediğimiz zaman göreceğiz ki, Kur’an burada yetim çocukları büyütmeyiüstlenen velileri, onların malve servetlerinikoruma konusunda ciddi bir şekilde
uyarmaktadır. “Mallarınızı onlarınmallarına katarak yemeyiniz” ifadesi bunuapaçık gösterir.Esasen yetimlerin mallarınıkoruma ile ilgili konu Mekke’de gündeme gelmişti.Şöyle buyuruyor:
“Büyüyüp aklı başına gelinceye kadar yetimin malına,engüzel şeklin dışında yaklaşmayın.”18
Bu ayet, yetiminmalınıonun iyiliği için harcamanınesasolduğunu vurguluyor.
Medine dönemindeise bu iş daha da şiddetle vurgulanmıştır. Şöyle buyuruyor: “Sendenkadınlarla ilgili açıklama istiyorlar.Deki: ‘Allah size onlar hakkındaaçıklama yapıyor. Haklarını vermeyerek nikâhlamakistediğiniz yetimkadınlarla küçük, zayıf ve yetimçocukların haklarına dair hükümler size bukitapta okunup duruyor.Yetimlerin haklarını vermekte tam adaleti gözetin. Yaptığınız her iyiliği, Allahmutlaka bilir.”19 Bu ayet çaresizkalmış yetimleri korumak amacıyla dulkalmış anneleriyle iyiniyetle evlenmeninne kadar insanî birgörev olduğunuifade etmektedir.Ayrıca bu ayetaçıkça gösteriyor ki,çok evlenme ile ilgilisorular, yetimkızlarındurumlarının söz konusu edildiği sıralarda sorulmuştur.
Hz. Aişe, yetimlerle ilgili ayetin(Nisa4/3) Cahiliye döneminde yaygın olan kötü bir alışkanlığıortadankaldırmak üzere nazil olduğunu söylüyor.Rivayete göre yetimkalankızlarınvelileri onları kendi kontrolleri altında tutabilmek içinkimsesizliklerinden yararlanarak güzel olmaları ya da zengin olmaları halindebu yetimlerle evlenmek istiyorlardı.Evlendikten sonra ise onlara çok kaba davranıyorlardı.Bu kötü gelenek yüzünden bazı müminler Müslümanolduktan sonra yetim kızlarla evlenmekten çekindiler.Bunun üzerine Kur’an onlara, eğer adil davranmaktan endişeederlerse yetimkızlar yerine,kendilerine helalolan diğer kadınlardan dörde kadar evlenmelerini tavsiye etmiştir.Aynısurenindiğer bir ayetinde Allah,sırf mallarını yemek amacıyla yetimkızlarla evlenmemeyi ve güçsüzlere karşıadil davranmayıemretmektedir.
4-Çocuk Sahibi Olamayan Kadın Açısından
Evliliğin asılamacıçocuk sahibiolmaktır. Bu husus, ilk çağlardan beri tartışmasız bir şekilde kabuledilmektedir. Şimdiçocuksahibi olmak istediği halde kadındakibir hastalık sebebiyle çocuk sahibiolmayan bir aile düşünelim: Böyle bir durumda eşler ne yapmalıdırlar? Çocuksahibi olmak ve böylece fıtri olançocuksevgisini tatmakisteyen böyle bir aile için ikiyol vardır: Ya erkek, çocukdoğuramayan eşini boşayıp yeni birevlilik yapacak; ya da karısınıboşamadan ikinci birevlilik yapacaktır.Kuşkusuz boşama olayı,kişisel ve sosyal açıdan,hem
Dikkatle incelediğimiz zaman göreceğiz ki, Kur’an burada yetim çocukları büyütmeyiüstlenen velileri, onların malve servetlerinikoruma konusunda ciddi bir şekilde
uyarmaktadır. “Mallarınızı onlarınmallarına katarak yemeyiniz” ifadesi bunuapaçık gösterir.Esasen yetimlerin mallarınıkoruma ile ilgili konu Mekke’de gündeme gelmişti.Şöyle buyuruyor:
“Büyüyüp aklı başına gelinceye kadar yetimin malına,engüzel şeklin dışında yaklaşmayın.”18
Bu ayet, yetiminmalınıonun iyiliği için harcamanınesasolduğunu vurguluyor.
Medine dönemindeise bu iş daha da şiddetle vurgulanmıştır. Şöyle buyuruyor: “Sendenkadınlarla ilgili açıklama istiyorlar.Deki: ‘Allah size onlar hakkındaaçıklama yapıyor. Haklarını vermeyerek nikâhlamakistediğiniz yetimkadınlarla küçük, zayıf ve yetimçocukların haklarına dair hükümler size bukitapta okunup duruyor.Yetimlerin haklarını vermekte tam adaleti gözetin. Yaptığınız her iyiliği, Allahmutlaka bilir.”19 Bu ayet çaresizkalmış yetimleri korumak amacıyla dulkalmış anneleriyle iyiniyetle evlenmeninne kadar insanî birgörev olduğunuifade etmektedir.Ayrıca bu ayetaçıkça gösteriyor ki,çok evlenme ile ilgilisorular, yetimkızlarındurumlarının söz konusu edildiği sıralarda sorulmuştur.
Hz. Aişe, yetimlerle ilgili ayetin(Nisa4/3) Cahiliye döneminde yaygın olan kötü bir alışkanlığıortadankaldırmak üzere nazil olduğunu söylüyor.Rivayete göre yetimkalankızlarınvelileri onları kendi kontrolleri altında tutabilmek içinkimsesizliklerinden yararlanarak güzel olmaları ya da zengin olmaları halindebu yetimlerle evlenmek istiyorlardı.Evlendikten sonra ise onlara çok kaba davranıyorlardı.Bu kötü gelenek yüzünden bazı müminler Müslümanolduktan sonra yetim kızlarla evlenmekten çekindiler.Bunun üzerine Kur’an onlara, eğer adil davranmaktan endişeederlerse yetimkızlar yerine,kendilerine helalolan diğer kadınlardan dörde kadar evlenmelerini tavsiye etmiştir.Aynısurenindiğer bir ayetinde Allah,sırf mallarını yemek amacıyla yetimkızlarla evlenmemeyi ve güçsüzlere karşıadil davranmayıemretmektedir.
4-Çocuk Sahibi Olamayan Kadın Açısından
Evliliğin asılamacıçocuk sahibiolmaktır. Bu husus, ilk çağlardan beri tartışmasız bir şekilde kabuledilmektedir. Şimdiçocuksahibi olmak istediği halde kadındakibir hastalık sebebiyle çocuk sahibiolmayan bir aile düşünelim: Böyle bir durumda eşler ne yapmalıdırlar? Çocuksahibi olmak ve böylece fıtri olançocuksevgisini tatmakisteyen böyle bir aile için ikiyol vardır: Ya erkek, çocukdoğuramayan eşini boşayıp yeni birevlilik yapacak; ya da karısınıboşamadan ikinci birevlilik yapacaktır.Kuşkusuz boşama olayı,kişisel ve sosyal açıdan,hem
erkek
hem de kadın içinriskler taşımaktadır.Kaldı ki, çocuk sahibiolamayan
birçokkadının, kocaları için yeni eşler aradıkları dabilinen bir
gerçektir.20 Elbette ki,çocuksahibi olamayanakıllı bir kadın ikinci
birevliliğe razıolur ama aile düzeniniasla bozmak istemez.
5-Kadının HastaOlması Halinde
İyileşme imkânı bulunmayan bir hastalığa yakalanan birkadın düşünelim: Erkeğinböyle birkadınla yalnız başına hayatını devam ettirmesigerek insanigerek hukuki ve sosyal açıdanbeklenmemelidir.Eşi bu derece hasta olanbir erkek ya hasta olan eşiniboşayıp öyle evlenecek, ya da ikincibir evlilik yapacaktır. Kadınıhasta haliyle boşamak canavarca bir davranış olacağımuhakkaktır. Buna karşılık ikinci evliliğe müsaade etmeyenuygarlıklarda karısısürekli hasta olan bir erkeğin ne gibi durumlara düşeceğini tahminetmek güç değildir.21
6-Zinayı Önlemek Açısından
Bazı erkekler cinsel yöndenhanımlarından daha güçlüolabilirler. Üstelik adet, hamilelik ve lohusalık gibi dönemlerde hanımıyla cinsel yakınlıkta bulunamayan böyle bir erkeğin durumunundaha da kötü olacağımuhakkaktır.
Böyle bir durumda olup sabır gücü az olanbir erkeğinzinayapma ihtimali fazladır. Oysaikinci bir evlilik onu zinadankoruyacağı gibiahlakideğerlerini demuhafaza edecektir. Çünkü İslam’a göre zina büyük bir ahlaksızlıktır. Birdenfazla evliliği yasaklayan ülkelerde zinanın suçolmaktan çıkıp normal biriş haline gelmişolması, ahlakın seviyesinigöstermesibakımından önemlidir.
7-Nikâhlı BirKadın İçin Birden Fazla Evlilik Neden Yasak?
Namus ve iffet anlayışından yoksunolanbazıkişiler İslam’ındört kadınla evlilik prensibini kötülemek amacıyla “Nedendört kocalı bir kadın olmuyor da dörteşli bir erkekolabiliyor?” diyerekkonuyuçarpıtmak istiyorlar.Oysa daha önce de ifade ettiğimiz gibi evlilikten maksat insanneslinin, doğru bir nesep halinde devamettirilmesidir. Bu olgunun,insanlıkiçin gerekli olduğu konusunda hiçbir akıllı insan şüphe duymaz. Fakat birden fazla erkekle ilişkiye girenbir kadının doğru nesepli bir çocuk dünyaya getirmesioldukça zordur.Kaldıki, toplum tarafından dışlanmışve adeta cezalandırılmış fahişe kadınlarındışında birden çok erkekleilişki içinde olmayı insanca kabuleden akl-iselim sahibi bir kadınbulunmamaktadır. Böyledurumlara düşmeye mecbur edilmiş kadınlar bile budurumlarını gizlemekte ve başkaları tarafından bilinmesiniistememektedirler.
Konuyuneslindoğruolarak korunması açısından ele alacak olursak mesele daha da netleşir.Çünkü bir insan için kendi soyunu, annesinive babasını bilmesi kadar güven ve mutlulukverici bir şey olamaz. Batı’da nesebimeçhul çocukların fazlalığı suç oranlarınıarttıran sebeplerinbaşında gelmektedir. Çünkü bu tür çocuklar öz güven ve öz mutluluktan yoksun oldukları için topluma karşısorumluluk bilincini daha az taşımaktadırlar. Bazı bilim adamlarının,zaruret halindebirden fazla evliliğe karşılık, kadınında birçok erkekle ilişki kurmasını kadın hakları çerçevesindeele almaları ve bunu kitaplarında yazmaları bir talihsizlikolduğu gibi, insanlık adına da utanç vericidir.
8-Çok Evliliğe İtiraz Edenlerin Gerekçeleri
5-Kadının HastaOlması Halinde
İyileşme imkânı bulunmayan bir hastalığa yakalanan birkadın düşünelim: Erkeğinböyle birkadınla yalnız başına hayatını devam ettirmesigerek insanigerek hukuki ve sosyal açıdanbeklenmemelidir.Eşi bu derece hasta olanbir erkek ya hasta olan eşiniboşayıp öyle evlenecek, ya da ikincibir evlilik yapacaktır. Kadınıhasta haliyle boşamak canavarca bir davranış olacağımuhakkaktır. Buna karşılık ikinci evliliğe müsaade etmeyenuygarlıklarda karısısürekli hasta olan bir erkeğin ne gibi durumlara düşeceğini tahminetmek güç değildir.21
6-Zinayı Önlemek Açısından
Bazı erkekler cinsel yöndenhanımlarından daha güçlüolabilirler. Üstelik adet, hamilelik ve lohusalık gibi dönemlerde hanımıyla cinsel yakınlıkta bulunamayan böyle bir erkeğin durumunundaha da kötü olacağımuhakkaktır.
Böyle bir durumda olup sabır gücü az olanbir erkeğinzinayapma ihtimali fazladır. Oysaikinci bir evlilik onu zinadankoruyacağı gibiahlakideğerlerini demuhafaza edecektir. Çünkü İslam’a göre zina büyük bir ahlaksızlıktır. Birdenfazla evliliği yasaklayan ülkelerde zinanın suçolmaktan çıkıp normal biriş haline gelmişolması, ahlakın seviyesinigöstermesibakımından önemlidir.
7-Nikâhlı BirKadın İçin Birden Fazla Evlilik Neden Yasak?
Namus ve iffet anlayışından yoksunolanbazıkişiler İslam’ındört kadınla evlilik prensibini kötülemek amacıyla “Nedendört kocalı bir kadın olmuyor da dörteşli bir erkekolabiliyor?” diyerekkonuyuçarpıtmak istiyorlar.Oysa daha önce de ifade ettiğimiz gibi evlilikten maksat insanneslinin, doğru bir nesep halinde devamettirilmesidir. Bu olgunun,insanlıkiçin gerekli olduğu konusunda hiçbir akıllı insan şüphe duymaz. Fakat birden fazla erkekle ilişkiye girenbir kadının doğru nesepli bir çocuk dünyaya getirmesioldukça zordur.Kaldıki, toplum tarafından dışlanmışve adeta cezalandırılmış fahişe kadınlarındışında birden çok erkekleilişki içinde olmayı insanca kabuleden akl-iselim sahibi bir kadınbulunmamaktadır. Böyledurumlara düşmeye mecbur edilmiş kadınlar bile budurumlarını gizlemekte ve başkaları tarafından bilinmesiniistememektedirler.
Konuyuneslindoğruolarak korunması açısından ele alacak olursak mesele daha da netleşir.Çünkü bir insan için kendi soyunu, annesinive babasını bilmesi kadar güven ve mutlulukverici bir şey olamaz. Batı’da nesebimeçhul çocukların fazlalığı suç oranlarınıarttıran sebeplerinbaşında gelmektedir. Çünkü bu tür çocuklar öz güven ve öz mutluluktan yoksun oldukları için topluma karşısorumluluk bilincini daha az taşımaktadırlar. Bazı bilim adamlarının,zaruret halindebirden fazla evliliğe karşılık, kadınında birçok erkekle ilişki kurmasını kadın hakları çerçevesindeele almaları ve bunu kitaplarında yazmaları bir talihsizlikolduğu gibi, insanlık adına da utanç vericidir.
8-Çok Evliliğe İtiraz Edenlerin Gerekçeleri
İslam hukukundaki çok evlilik prensibine itiraz edenlerin gerekçeleriüç ana başlıkta özetlenebilir.
a) Ahlaksızlığın yayılması:
Onlara göre birden fazla kadınla evlilik toplumda kötü geleneklerin yayılmasına sebepolan bir olgudur. Çünkü kocalarının birden fazla kadınla evlendiklerini görenkadınların sevgileri intikamhissine dönüşür ve mağdur edildiklerinidüşünenbu kadınlar misliyle karşılık vermeye çalışırlar. Budurumtoplumda zina ve fuhşun yayılmasına sebep olur.
Oysa İslamiyethükümlerini hissiyatveduygular üzerine bina etmez. Aksinebütün hükümlerini sağlıklıakla onaylatmıştır.Bu durum, İslam’ınhisleri iptal ettiğianlamına dagelmez.Ne var ki,hisler değişkenlikarz edebilir. Başka bir deyimle,insanın duyguları, aldığı eğitime göre değişiklik arz edebilir.Birtoplumda güzel kabuledilen bir hareketin, başka bir toplumda çirkin kabul edilmesibunun açık bir delilidir. İslam’daki terbiye ise, kadınıöyle birseviyeye yükseltiyor ki, butür duygusallıklara kapılıp kocasından intikamalmasıve ona misillemede bulunmasıhemen hemen asla vaki olmamış hadiselerden sayılmaktadır.
Birkaç asırdır Batılı kadıntek evliliği benimseyerekevinde, kendisinden başka kadın istememeye alışmıştır.Hâlbuki aynı Batılı kadın, kocasının,başka kadınlarla nikâhsız olarak ilişki kurmasınaengel olamamaktadır. Bunun birsonucu olarak Batılımerkezler, başkakadınla sevgiliolmayıerkeğintabii hakkı kabul ederek zinayıkısmen serbestbırakmak zorunda kaldılar.Acaba, kocasının başka bir kadınla ilişki kurmasını duyan bir Batılı kadın gönülrahatlığıyla bunu kabul eder mi? Hâlbuki İslam dininegöre birden fazla yapılan
evliliklerde sonradannikâhlanankadın genelliklebirinci eşin rızasıyla nikâhlanmaktadır. Yanizorla yapılanikinci ve üçüncüevlilikler çok nadirdir.
b) Tabii dengeye aykırılık:
İddialarına göre birden fazla evlilik kâinattaki tabii dengeyibozmaktadır. Zira kadın veerkek sayıca birbirine yakınbir sayıda yaratılmışlardır.Birden fazla kadınla evlilikbu dengeyi altüstedebilir.
Doğrusu, insanlar arasındakievlilik akitleri, kadın veerkek sayısının eşitliği üzerine binaedilmemektedir. Zira kadın veerkeğin buluğ çağına ermeleri yaşbakımından farklıdır. Sıcak bölgelerde kızlar içinon yaşında ergen olmakmümkün iken erkekler için bu yaş 15-16’dır. Denilebilirki, fıtri kanunlar kadınıdaha erken evliliğe hazırlamıştır.Nitekim Batı Avrupa ülkelerinde yapılan biristatistiğe göre, kanuni ergenlikçağı sayılan18 yaşında bakire kalan kızların sayısı yüzde yirmilerinaltına düşmüştür. Kaldı ki, dünyada her zaman kadınsayısı erkek sayısından fazla olmuştur. Bununen belirginsebebi,kadınların erkeklere görehastalıklara karşı daha çok direnç gösterebilmeleridir.
c) Şehvetperestlik duygusu
İddialarına göre birden fazla evliliğe verilen izinerkeklerişehvetperestliğe ve nefispersetliğe, yani sadece nefsini tatminetmeye yönlendirmektedir.
Oysa İslam’ın getirdiğiterbiye ve ahlaksistemini bilenler böyle bir şey iddia edemezler.Çünkü İslam, erkek ve kadınların zina yapmamalarıiçin birçok tedbir almıştır. Bunların başındada, kadınla erkeğinbirbirine mesafelidurmasınısağlayan tesettür gelmektedir.Allah
a) Ahlaksızlığın yayılması:
Onlara göre birden fazla kadınla evlilik toplumda kötü geleneklerin yayılmasına sebepolan bir olgudur. Çünkü kocalarının birden fazla kadınla evlendiklerini görenkadınların sevgileri intikamhissine dönüşür ve mağdur edildiklerinidüşünenbu kadınlar misliyle karşılık vermeye çalışırlar. Budurumtoplumda zina ve fuhşun yayılmasına sebep olur.
Oysa İslamiyethükümlerini hissiyatveduygular üzerine bina etmez. Aksinebütün hükümlerini sağlıklıakla onaylatmıştır.Bu durum, İslam’ınhisleri iptal ettiğianlamına dagelmez.Ne var ki,hisler değişkenlikarz edebilir. Başka bir deyimle,insanın duyguları, aldığı eğitime göre değişiklik arz edebilir.Birtoplumda güzel kabuledilen bir hareketin, başka bir toplumda çirkin kabul edilmesibunun açık bir delilidir. İslam’daki terbiye ise, kadınıöyle birseviyeye yükseltiyor ki, butür duygusallıklara kapılıp kocasından intikamalmasıve ona misillemede bulunmasıhemen hemen asla vaki olmamış hadiselerden sayılmaktadır.
Birkaç asırdır Batılı kadıntek evliliği benimseyerekevinde, kendisinden başka kadın istememeye alışmıştır.Hâlbuki aynı Batılı kadın, kocasının,başka kadınlarla nikâhsız olarak ilişki kurmasınaengel olamamaktadır. Bunun birsonucu olarak Batılımerkezler, başkakadınla sevgiliolmayıerkeğintabii hakkı kabul ederek zinayıkısmen serbestbırakmak zorunda kaldılar.Acaba, kocasının başka bir kadınla ilişki kurmasını duyan bir Batılı kadın gönülrahatlığıyla bunu kabul eder mi? Hâlbuki İslam dininegöre birden fazla yapılan
evliliklerde sonradannikâhlanankadın genelliklebirinci eşin rızasıyla nikâhlanmaktadır. Yanizorla yapılanikinci ve üçüncüevlilikler çok nadirdir.
b) Tabii dengeye aykırılık:
İddialarına göre birden fazla evlilik kâinattaki tabii dengeyibozmaktadır. Zira kadın veerkek sayıca birbirine yakınbir sayıda yaratılmışlardır.Birden fazla kadınla evlilikbu dengeyi altüstedebilir.
Doğrusu, insanlar arasındakievlilik akitleri, kadın veerkek sayısının eşitliği üzerine binaedilmemektedir. Zira kadın veerkeğin buluğ çağına ermeleri yaşbakımından farklıdır. Sıcak bölgelerde kızlar içinon yaşında ergen olmakmümkün iken erkekler için bu yaş 15-16’dır. Denilebilirki, fıtri kanunlar kadınıdaha erken evliliğe hazırlamıştır.Nitekim Batı Avrupa ülkelerinde yapılan biristatistiğe göre, kanuni ergenlikçağı sayılan18 yaşında bakire kalan kızların sayısı yüzde yirmilerinaltına düşmüştür. Kaldı ki, dünyada her zaman kadınsayısı erkek sayısından fazla olmuştur. Bununen belirginsebebi,kadınların erkeklere görehastalıklara karşı daha çok direnç gösterebilmeleridir.
c) Şehvetperestlik duygusu
İddialarına göre birden fazla evliliğe verilen izinerkeklerişehvetperestliğe ve nefispersetliğe, yani sadece nefsini tatminetmeye yönlendirmektedir.
Oysa İslam’ın getirdiğiterbiye ve ahlaksistemini bilenler böyle bir şey iddia edemezler.Çünkü İslam, erkek ve kadınların zina yapmamalarıiçin birçok tedbir almıştır. Bunların başındada, kadınla erkeğinbirbirine mesafelidurmasınısağlayan tesettür gelmektedir.Allah
Kur’an’da
“Zinaya yaklaşmayınız” diyor.Bu emir zinayıönleyici tedbirler
getirmiştir. Müslümanolan herkes bu emri düşündüğü zaman çokşeyler
anlayacaktır. Kuşkusuz gözün haramdan uzak tutulması,kulağın nefsi
kışkırtan malayani şeylerle doldurulmaması,Kur’an’ın bu emrine
riayetetmekle mümkündür. Kadınların veerkeklerinşehveti kışkırtacak
şekilde giyinmemeleri, Kur’an ifadesiyle kadınların Cahiliye teberrücünden (açık-saçıklıktan)kaçınmaları, evlerde ve beraber bulunulması gerekenmekânlarda gereksiz yere erkek kadın karışımına fırsat verilmemeside zinayıönleyen tedbirlerden sayılmaktadır.
Allah (c.c) bu vebenzeri ayetlerle Müslümanların evlerine mahremiyetigetirmiştir. İzinsiz başkasının evine girilmesi yasaklanmıştır.Nur Suresi’nin 27–31.ayetleriyle de,erkeklere vekadınlara gözlerini korumaları konusunda uyarı yapılmıştır.Kadınların, ziynetlerinimahremolmayanlara teşhir etmeleri yasaklanmıştır.Ve nihayet, zinadanuzakdurulması içinkadınlara başlarını örtmeleriemredilmiştir.
Kuşkusuz Kur’an’ın emirleridoğrultusunda hareket eden birtoplumda zina gibi saplantılar endüşük düzeyde olur. Çünkü İslam dini insanda var olancinsel dürtüleri ibadetle ve haramlardan uzak durmakla kontrol altında tutabilmektedir. Batıtoplumlarında ise kadın-erkekilişkileri bizimkine benzemez. Söz gelimi orada bir kadın kendi arzusuyla istediği kimseyle yatıpkalkabilir;ne kanun koyucunede toplum ona bir şey demez. Bizde ise nikâhsız beraberlikler dinen zina kabuledildiği için bu türhareketler, haklı olaraktoplumda ahlak dışı kabul edilmektedir.
Sonuç
Denilebilir ki, İslamtoplumunda zinayıen az seviyede tutantemeletkenlerdenbirisi de
birdenfazla kadınla evliliğe verilenşer’i izindir. Zira zaruret halindeçok evliliğe başvuranbir erkek ahlaksızlığa ve fuhşiyata meyletmeye tenezzületmez. Batı toplumları için bunun tersini söylemek mümkündür. Bediüzzaman,Batıuygarlığının birden fazla evliliği insanlığın
yararına olmadığını iddiaetmesini cevaplarkenözetle şöyle der:
“Evet, eğer izdivaçtaki hikmet, yalnız kazâ-işehvet olsa, taaddüd bilakis olmalı. Halbuki, hattâ bütün hayvanâtın şehâdetiyle ve izdivaç eden nebâtâtın tasdikiyle sabittirki, izdivâcın hikmetive gàyesi, tenâsüldür. Kazâ-işehvet lezzetiise, o vazifeyi gördürmek içinrahmet tarafından verilenbir ücret-icüz’iyedir. Mâdem, hikmeten,hakikaten, izdivaç nesiliçindir, nevin bekàsıiçindir. Elbette, birsenede yalnız bir defa tevellüdekàbil ve ayın yalnız yarısındakàbil-i telâkkuholan ve elli senede ye’se düşen bir kadın, ekserî vakitte, tâ yüz seneye kadarkàbil-i telkıh birerkeğe kâfigelmediğinden,medeniyet pekçokfâhişehânelerikabul etmeye
mecburdur.”22
Nitekim Batılı biraraştırmacı da“Kilisenin birden fazla kadınlaevliliği yasaklamasıkadarHıristiyan toplumunu fuhşa sevkedenbaşka bir amilolmamıştır” diyor.Görülüyor ki, İslam’ınbirden fazla kadınla evlilik hakkında verdiği ruhsat, zaruret halinde uygulanması halinde, aile ahlakınıkoruyankolaylaştırıcı birprensiptir. Bu prensibikabuletmeyenuygarlıklar ülke çapında, hemen hemen her ilde, o ilingençlerini ahlaksızlığa iten fuhuşyuvalarını açmak zorunda kalmışlardır.Güya birdenfazla evliliğireddeden bu toplumlar,gayri ahlaki birbiçimde pek çokkadınla ilişki kurmayıkanunen kabul etmişlerdir.
Öz
şekilde giyinmemeleri, Kur’an ifadesiyle kadınların Cahiliye teberrücünden (açık-saçıklıktan)kaçınmaları, evlerde ve beraber bulunulması gerekenmekânlarda gereksiz yere erkek kadın karışımına fırsat verilmemeside zinayıönleyen tedbirlerden sayılmaktadır.
Allah (c.c) bu vebenzeri ayetlerle Müslümanların evlerine mahremiyetigetirmiştir. İzinsiz başkasının evine girilmesi yasaklanmıştır.Nur Suresi’nin 27–31.ayetleriyle de,erkeklere vekadınlara gözlerini korumaları konusunda uyarı yapılmıştır.Kadınların, ziynetlerinimahremolmayanlara teşhir etmeleri yasaklanmıştır.Ve nihayet, zinadanuzakdurulması içinkadınlara başlarını örtmeleriemredilmiştir.
Kuşkusuz Kur’an’ın emirleridoğrultusunda hareket eden birtoplumda zina gibi saplantılar endüşük düzeyde olur. Çünkü İslam dini insanda var olancinsel dürtüleri ibadetle ve haramlardan uzak durmakla kontrol altında tutabilmektedir. Batıtoplumlarında ise kadın-erkekilişkileri bizimkine benzemez. Söz gelimi orada bir kadın kendi arzusuyla istediği kimseyle yatıpkalkabilir;ne kanun koyucunede toplum ona bir şey demez. Bizde ise nikâhsız beraberlikler dinen zina kabuledildiği için bu türhareketler, haklı olaraktoplumda ahlak dışı kabul edilmektedir.
Sonuç
Denilebilir ki, İslamtoplumunda zinayıen az seviyede tutantemeletkenlerdenbirisi de
birdenfazla kadınla evliliğe verilenşer’i izindir. Zira zaruret halindeçok evliliğe başvuranbir erkek ahlaksızlığa ve fuhşiyata meyletmeye tenezzületmez. Batı toplumları için bunun tersini söylemek mümkündür. Bediüzzaman,Batıuygarlığının birden fazla evliliği insanlığın
yararına olmadığını iddiaetmesini cevaplarkenözetle şöyle der:
“Evet, eğer izdivaçtaki hikmet, yalnız kazâ-işehvet olsa, taaddüd bilakis olmalı. Halbuki, hattâ bütün hayvanâtın şehâdetiyle ve izdivaç eden nebâtâtın tasdikiyle sabittirki, izdivâcın hikmetive gàyesi, tenâsüldür. Kazâ-işehvet lezzetiise, o vazifeyi gördürmek içinrahmet tarafından verilenbir ücret-icüz’iyedir. Mâdem, hikmeten,hakikaten, izdivaç nesiliçindir, nevin bekàsıiçindir. Elbette, birsenede yalnız bir defa tevellüdekàbil ve ayın yalnız yarısındakàbil-i telâkkuholan ve elli senede ye’se düşen bir kadın, ekserî vakitte, tâ yüz seneye kadarkàbil-i telkıh birerkeğe kâfigelmediğinden,medeniyet pekçokfâhişehânelerikabul etmeye
mecburdur.”22
Nitekim Batılı biraraştırmacı da“Kilisenin birden fazla kadınlaevliliği yasaklamasıkadarHıristiyan toplumunu fuhşa sevkedenbaşka bir amilolmamıştır” diyor.Görülüyor ki, İslam’ınbirden fazla kadınla evlilik hakkında verdiği ruhsat, zaruret halinde uygulanması halinde, aile ahlakınıkoruyankolaylaştırıcı birprensiptir. Bu prensibikabuletmeyenuygarlıklar ülke çapında, hemen hemen her ilde, o ilingençlerini ahlaksızlığa iten fuhuşyuvalarını açmak zorunda kalmışlardır.Güya birdenfazla evliliğireddeden bu toplumlar,gayri ahlaki birbiçimde pek çokkadınla ilişki kurmayıkanunen kabul etmişlerdir.
Öz
Anahtar Kelimeler: İslam,Kur’an, İslam düşmanları, yetim çocuklar,çok evlilik, adaletintemini, eşler, sevgi.
Abstract
Islam accepts marriage with onewoman as a rule and marriage with more thanone woman (up to four) as anexemption andrequirement. Mainobjective of this article is not to support marriage with more than one woman, but to invite muslims and allother people interested in this issue to mental reasoning. We support goodsense regarding multi-marriages,not share and propaganda. In fact, hostility against Islam liesbehind propagandasaboutmulti- marriages.This issue can be considered asa sufficientmaterial for thosenot accepting the God, Koran and eternity day. Therefore, somepeople keep multi-marriage issue onthe agenda to realize their bad intentions. Itcan be commended thatmarriage with more than one
woman is aprinciple of Islam requiredto be appreciatedin mandatory cases. Civilizationsnot accepting this principle required to openbawdy houses causing immorality among young population.
Key words: Islam, Koran, opponents of Islam,orphan children, multi-marriage,provision of justice,spouses, love.
Dipnotlar
1. Nisa, 4/3.
2. Emir Ali el-Hindi,Merkezu’l-Mere’tiFi’l-İslam,s. 36; Mısır, 1912.
3. TDV İslam Ansiklopedisi, II, 197;İst. 1988.
4. Mustafa es-Siba’i, el-Mer’etu Beyne’l-Fıqhive’l-Qanun,s. 7; Mısır, 1965.
5. TDV İslam Ansiklopedisi, II, 198.
6. Ömer Rıza Kahhale, ez-Zevvac, I, 98.
7. Hakim Nisaburi, el-Müstedrak, II,192; Beyrut,tarihsiz.
8. Suyuti, ed-Dürrü’l-Mensur, III,429; Beyrut,1985.
9. Malik, Muvatta, Talak,76.
10. Nisa, 4/3
11. Nisa, 4/129.12. Beyhaki, Sünen,VII, 298.
13. Tebrizi, Mişkatü’l-Masabih, II,196.
14. Fazlü’r-Rahman, Anakonularıyla Kur’an, s. 123.
15. Suyuti, ed-Dürrü’l-Mensur, II, 428.
16. Nisa, 4/ 2.
17. MuhammedEbu Zeyd, ez-Zevac Fi’l-Kur’an, s.25; Mısır, 1346 H.
18. Enam, 7/152; İsra,17/34.
19. Nisa, 4/127.
20. MuhammedHamdi en-Neşşar, el-Mer’etu Fi’l-İslam, s. 46; Mısır, 1911.
21. Mustafa es-Siba’i, a.g.e., s. 85.
22. Bediüzzaman Said Nursi,Sözler, YeniAsya Neşriyat,Germany 1994, s.373.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder