Vânî Mehmet Efendi’ye Göre ARÂİSU’L-KUR’AN’DA TÜRKLER
Mişkâtü’l-Mesâbîh’te yer alan şu hadisi vermektedir:
“Ebu Hureyre’den rivayet olunduğuna göre, Nebi (s.a.v.) şöyle buyurmaktatadır:
—Sizlerbir tarafı karada, bir tarafı denizde olan bir şehir olduğunu duydunuz mu?
Sahabe::
—Evet, Yâ Resûlallah, dediler. Hz. Peygamber:
—İshak oğullarından yetmiş bin kişi oraya savaş etmeye gidinceye
kadar kıyamet kopmayacaktır. Onlar buraya geldiklerinde silahlı bir harp
yapmadan, bir ok bile atmadan bu şehre girerler ve:
—Lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber, deyince, şehrin iki yakasından
biri düşer, dedi. Râvî Sevr b. Yezîd: Onun ancak “deniz tarafındaki
kısmı düşer” dediğini sanıyorum, demiştir.
Onlar ikinci defa:
—Lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber, deyince, şehrin öbür yakası düşer. Üçüncü defa:
—Lâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber deyince de, kendilerine şehrin
bütün giriş yolları açılır, onlar şehre girerler ve ganimet elde
ederler. Ganimetleri bölüştükleri bir sırada kendilerinden imdat dileyen
bir kişi gelir ve:
—Deccal çıkmıştır, der ve bunun üzerine onlar her şeyi bırakarak gerisin geriye dönerler” .
Vânî, bu hadisi şöyle yorumlar: “Aslında onların, Tatarlardan kaçıp, o
günün bilinen Rum sınırları boyunca çeşitli bölgeleri kendilerine
sığınak edinmek suretiyle buralarakadar gelen Müslüman Türkler olduğu
açıktır. Onlar, Frenk ve Rumlardan kendilerine ilişen kimselerle
savaşarak bu bölgelerde ikamet etmişlerdir. Onların çarpışmaları bu
şehrin sınırlarına kadar dayanmıştır. Bu nedenle, İstanbul’un fethinin
Türkler eliyle olması da zaten beklenen bir durumdur” .
Vânî, kendi görüşlerini destekleyici nitelikte gördüğü yorumları da eserine almayı ihmal etmemiştir:
“Beydâvî, Mesâbîh’in şerhi olan Ezhâr’da şöyle demiştir: Bu şehirle
kastedilen, Konstantiniyye’dir. Burasının Rûmiyye olduğu da
söylenmiştir. Mehdî, 1500 gemi- den oluşan ordusuyla bu şehre yürümüş ve
burayı fethetmiştir. Birinci görüş daha sahihtir. Dârimî, Hz.
Muhammed’e bu iki şehirden hangisinin; Konstantiniyye’nin mi, yoksa
Rumiyye’nin mi, önce fetholunacağı sorulunca O’nun, Hirakl’in şehri
Konstantiniyye’dir, dediğini nakletmiştir. Suyûtî, Câmiu’s-Sağîr’de
“Konstantiniyye kesinliklefetholunacaktır. Onun komutanı ne güzel
komutandır. Bu ordu, ne güzel ordudur.”17 hadisini nakletmiştir. İbn
Kesir, Kur’an’da Allah’ın İsa için: “Sana uyan- ları kıyamet gününe
kadar, inkâr edenlerin üstünde tutacağım.”18 sözü hakkında şu yorumu
yapmıştır: Hz. Muhammed’e iman edenler, aynı zamanda Mesih’e de iman
etmiş olurlar. Dolayısıyla bu ayet Müslümanlarahitap etmektedir. Onlar,
Nasranîleri Şam’dan zorla çıkarmışlar ve Rum ülkesine sürmüşlerdir.
Onlar da kendi şehirleri olan Konstantiniyye’ye sığınmışlardır. İslam ve
Müslümanlar, kıyamete kadar onlar- dan üstün olmaya devam
edeceklerdir.Hz. Peygamber, onların akıbetini ümmetine şöyle haber
vermiştir: “Konstantiniyye fetholunacak, onların malları ganimet olarak
alınacak ve Rumlar, insanlığın tarihte bir benzerini görmediği ve bundan
sonra da göremeyeceği bir şekilde büyük bir bozguna uğratılacaklardır” .
Bu yorumlarda kendigörüşüne önemlidestekler bulan Vânî, gelinen noktada sözü yine devralarak şunları söylemiştir:
“Bu duruma göre, birinci hadiste geçen tekbir ile surun yıkılmasından
maksat, bunun kolay bir fetiholacağıdır. Nitekim böyle de olmuş ve
İstanbul’u Türkler fethetmiştir. Kumandanları, Sultan Muhammed b. Sultan
Murad el-Osmanî’dir. O,
857/1453 yılında 54 gün süren bir savaşla Konstantiniyye’yi
fethetmiştir. Mesleme b. Abdü’l-Melik el-Mervânî, İstanbul’u yedi sene
muhasara etmiş ve fethetmeye muvaffak olamamıştır. Bundan önce Yezîd b.
Muâviye de, yaklaşık altı ay boyunca bu şehri kuşatmış ve
Peygamberimizin arkadaşı Ebû Eyyûb el-Ensârî de burada vefat etmiştir.
Görüldüğü gibi fetih ne onlara ne de onlardan başkasına nasip olmuştur.
Sanki Türklerin fethi yalnızca, Tekbir ile gerçekleşmişvebu tekbir
silaha ve savaşa gerek kalmaksızın yeterli olmuştur. Aynı şekilde
birinci hadisinsonundaki, Deccal’ın çıkışıyla ilgili haber de bunun
gibidir. Bundan maksat, kıyametin yakın olmasıdır. Yani İstanbul’un
fethi, kıyamete yakın olmuştur” .
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder