KURAN'DA "BİR GÜN (YEVM)" 365 KEZ ve "AY (ŞEHR)" 12 KEZ GEÇERKEN, "GÜNLER" KELİMESİ KAÇ KEZ GEÇMEKTE DERSİNİZ? : TAM 30 KEZ !!!
GÜNLER
Kuran’da “gün” kelimesinin birçok kullanım tarzı mucizevidir. “Gün” kelimesinin tekil kullanımları 365 kez geçerken, gün kelimesinin çoğul kullanımları (eyyam, yevmeyn) ise 30 defa geçmektedir. Böylece bir ayın gün sayısını ifade eden 30 sayısı verilir.
Bir
senede birden fazla ayın olmasından dolayı bu günlerden farklı aylar
oluşur. Oysa 365 gün, bir tane yılı oluşturur. Böylece “gün” kelimesinin
tekilinin (yevm) 365 defa geçmesi gibi, çoğulunun da (eyyam, yevmeyn)
30 defa geçmesi anlamlıdır.
Güneş takvimi 30 ve 31 günlük aylardan oluşurken,
Ay’a bağlı takvim 29 ve 30 günlük periyotlardan oluşur. Böylece
30 her iki takvimin kesişim kümesidir.
Kuran’ın indiği toplumda Ay takvimi kullanıldığını göz önüne alırsak 30 sayısının kullanılması yine anlamlıdır. Ay’ın (gökteki gezegen) bir ayı (yılın kısmı olan) oluşturma süresi 29.53 gündür. Bunun yuvarlatılmışı ise 30’dur.
Bu
tarz matematiksel mucizelerde Kuran’ın matematiksel işlem olan
yuvarlamayı tam doğru yaptığına tanık olmaktayız. Nitekim Dünya,
Güneş’in çevresinde 365.25 günde dönüşünü tamamlar. Bunun yuvarlatılmışı 365’tir.
Kuran’da “gün (yevm)” kelimesi 365 defa geçmektedir. Bildiğiniz
gibi Dünya’nın Güneş etrafında dönüşü 365 gün sürer. Dünya, Güneş’in
etrafında dönerken kendi etrafında da tam 365 defa döner.Kuran’da “gün” kelimesinin 365 defa geçiyor olması, Dünya
yörüngesi hakkında bize yüzyıllar öncesinden bilgi vermesi açısından çok
önemli bir bulgudur. Kuran’da “gün” kelimesinin 365 defa tekrarlanması,
Dünya ile Güneş arasındaki 365 günlük astronomik olaya işaret ediyor
olabilir. (Doğrusunu Allah bilir.)Kuran’da tekil olarak “yevm” yani gün kelimesi 365 kez geçer.Miladi takvime göre 1 yılda 365 gün vardır. Dünya’nın Güneş etrafında dönüşünü 365 gün sürer.
MATEMATİĞİN
KARŞI KONULAMAZ KESİNLİĞİ
Evren, Allah’ın eseridir ve bu eser matematiğin diliyle yazılmıştır,
Allah’ın kitabı olan Kuran’da da aynı dilin kullanılmasına hiç şaşmamak
lazımdır. Böylece Allah, matematiğin karşı konulmaz kesinliğiyle mucize
oluşturmaktadır. Hz. Musa, büyücülüğün zirvede olduğu bir dönemde
büyücüleri bile imana getirecek tarzda mucizeleri nasıl gösterdiyse,
Kuran da bilimin ve özellikle bu bilimlerin dili olan matematiğin
zirvede olduğu bir dönemde bilimsel, matematiksel mucizelerini ortaya
koymaktadır. Böylece bilimsel ve matematiksel mantığın geliştiği bu
dönemde, bu mucizelerin değeri daha iyi anlaşılacak, dine bilim ile
karşı koymaya çalışanlar kendi silahlarıyla etkisiz hale
getirileceklerdir. Gerçekten de Allah’ın planı müthiştir! Gerçekten de
Allah’ın zamanlaması müthiştir! Gerçekten de Allah’ın Kitabında
gösterdiği mucizeleri müthiştir!
Günümüzde her bilimsel uğraş matematiksel kesinlik duygusunu arar,
bulamasa bile buna özenir. Dinde kesin bir delil arayanların, dinde de
matematiksel bir delile özenmelerine hiç şaşmamak gerekir. Carl Sagan,
Kuran’ın ayetlerindeki anlatımlardan haberdar olmayan ünlü bir astronom
yazardır. Onun “Contact (İlişki)” romanında birazdan göreceğimiz hayali
anlatımları, Allah’tan matematiksel bir delil beklenmesine, insanların
matematikte buldukları kesinlik duygusunu, dine aktarmaya çalışmalarına
ilginç bir örnektir:
“Hayır, anlamıyor musunuz? Bu başka türlü olmalı. Bu sadece Evren’i
fizik ve kimyayı belirleyen ince matematik yasalarla kurup işletmek
değildir. İletilen bir haberdir bu. Bu Evren’i kim yaratmışsa, aşkın
sayılara haberlerini gizlemiş ki; akıllı hayatın geliştiği 15 milyar yıl
sonra bunlar okunabilsin. İlk rastlaşmamızda, bunu anlamadığınız için,
sizi ve Rankin’i eleştirdim. “Eğer Allah bizi varlığından haberdar etmek
isteseydi, neden açık ve kesin bir haber iletmedi?” diye sormuştum.
Anımsadınız mı?”
- “Çok iyi anımsıyorum. Allah’ın matematikçi olduğunu düşünüyorsunuz.”
- “Bunun gibi bir şey. Eğer bize söylenen doğruysa bu, bulanık suda
balık avlamak değilse. Eğer Pi’nin içinde gizli bir ileti varsa ve diğer
doğaüstü sayıların sonsuzluğundan biri değilse. Eğer, eğer, eğer...
- Aritmetiğin içinde esin arıyorsunuz. Ben daha iyi bir yol biliyorum.”
- “Polmer, bu tek yoldur. Bir kuşkucuyu inandırabilecek tek şeydir. Bir
şey bulduğumuzu hayal edin. Aşırı karmaşık olmak zorunda değil. Pi’nin
içine rastlantı olarak yığılmış sayılardan daha düzenli bir şey. Bize
gereken yalnız bu. Sonra da Dünya’nın her tarafından matematikçiler,
kesinlikle aynı modeli, aynı iletiyi, ya da içine ne konulmuşsa
yanılgısız bulacaklardır. O zaman, burada mezhebi bölünmeler olmaz.
Herkes aynı Kutsal Metni okumaya başlar. Kimse dinin, büyücünün göz
boyaması olduğunu, ya da geçmişteki tarihçilerin kayıtlı olanı
saptırdıklarını; isterinin, hayallenmenin, ya da gelişme çağında anne
babanın yerine onu koyduğumuzun tartışmasını yapmaz. Herkes inançlı
olabilir.” (Carl Sagan, Contact Kitabı, Simon and Schuster, 1985 yılında
yayınlandı, sayfa 418-419, New York)
Bu metin, Kuran’ın matematiksel mucizelerinden haberi olmayan ünlü
astronom ve yazar Dr. Carl Sagan’ın romanından alıntıdır. Bu eserde
felsefecilerin bir hayali ifadesini bulmaktadır: Allah’ın matematiksel
kanıtı. Kuşkuya yer bırakmayan, evrensel dili olan matematik, bilim
adamlarını, felsefecileri cezbetmektedir. Okuduğumuz alıntı; bu
cezbenin, bu kesinlik arayışının ifadesidir. Zamanımızın değerlerini ve
şartlarını, insan ruhunun arzularını bilen Allah, insanlığın bu kesinlik
arayışına matematiğin zirvede olduğu, tarihin içinde olduğumuz bu
aşamasında cevap vermiştir. Hem de metinde geçtiği gibi: “Karmaşık
değil”, üstelik “Taklidi imkansız.”
Fakat Carl Sagan’ın metnine bazı noktaların ilave edilmesi lazımdır:
Böyle bir mucize gösterilse de herkesin buna inanacağını beklemek
yanlıştır. İnkarcılığın inatçı, açık arayan, apaçık olanı anlamaktan
kaçınan psikolojisi, en açık delilleri bile kabullenmeyi
engellemektedir. Gerçekten de matematiksel bir mucize, içinde
bulunduğumuz çağ açısından tam ve mükemmel bir mucize şeklidir. Fakat
herkesin bunu kabul etmesini beklemek inkârcı psikolojisini görmezden
gelen bir hayaldir.
TEK BİR SURENİN BİLE TAKLİT EDİLEMEZLİĞİ
23- Eğer kulumuza indirdiğimizden şüphe içindeyseniz, haydi bunun
benzeri bir sure getirin. Allah dışındaki tanıklarınızı da çağırın. Eğer
doğru sözlü iseniz!
24- Eğer yapamazsanız -ki asla yapamayacaksınız- bu durumda inkârcılar
için hazırlanmış, yakıtı insanlar ile taşlar olan ateşten sakının.
2- Bakara Suresi 23-24
Kuran’ın matematiksel mucizeleri ile ilgili bölümleri okudukça, Kuran’ın
tek bir suresinin bile taklit edilemeyeceğini daha iyi anlayacaksınız.
Kuran’ın her suresinin hem kendisi, hem içinde geçen birçok kelimesi
(Günümüze dek gerçekleşen keşiflerle birçok diyoruz, Kuran’ın
matematiksel mucizesi iyice geliştirilince, her kelimesinin matematiksel
uyumun bir parçası olduğunun anlaşılacağı kanaatindeyiz.) matematiksel
olarak kilitlidir. Eğer Kuran’ın tek bir suresini bile atsanız, 19
sistemine göre 19x6= 114 olan Kuran’ın sure sayısı, bu surenin
atılmasıyla bozulur. Bu surede, “bir gün (yevm)” kelimesinin iki kez
geçtiğini varsayalım. Kuran’da 365 kez geçen “bir gün (yevm)” kelimesi
böylece 363’e ineceği için bu matematiksel mucize de bozulur. Ayrıca bu
surede 3 kez “Dünya”, 1 kez “Ahiret” kelimelerinin geçtiğini varsayalım.
Bu kelimelerin her ikisi de birbiriyle uyumlu bir şekilde 115’er kez
geçmektedir.
Bu sure çıkarılsa, “Dünya” kelimesinin tekrarı 112’ye, “Ahiret”
kelimesinin tekrarı 114’e düşer ve uyum bozulur... Herhangi bir surenin
ortadan kaldırılma olasılığında böyle birçok örnek ortaya çıkacaktır.
Herhangi bir surenin Kuran’dan çıkarılması, Kuran’ın tüm matematiksel
sistemini bozacaktır. Böylece her sure ait olduğu bütünün değişmez,
mutlak bir parçasıdır. Bir sure tüm Kuran demektir. Kuran’ın
matematiksel mucizesinin bütünü, o bir sureyi de gerekli kılmaktadır.
İşte Kuran’ın matematiksel mucizelerini inceleyeceğimiz bundan sonraki
çalışmalarda göreceklerimiz, neden Kuran’ın bir tek suresinin bile
taklit edilemez olduğunu ortaya koymaktadır. Kuran’ın iddialı üslubunun
nasıl yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Hiç şüphesiz Kuran’daki surelerin
mükemmelliği ve matematiksel mucizelerin hacmi bizim ortaya
koyduğumuzdan çok daha fazladır. Fakat sırf bu kitapta ortaya
koyacaklarımız bile, bir surenin bile neden taklit edilemeyeceğini
ortaya koymaya yetmektedir. Gerçeği görmek isteyene, hakikat aşikardır!
Gün, günler ve ay kelimeleri
Kuran’da tekil olarak gün ( yevm) kelimesi tam 365 sefer geçer. Dünya
güneş etrafındaki bir turu olan bir yıl yani 365 gündür. Gün kelimesinin
çoğul kullanımı olan (eyyam, yevmeyn) kelimeleri ise tam 30 değer
geçer. Kuran’da ay (senenin ayı anlamında) tam 12 sefer geçer. Bilindiği
gibi bir sene 12 ay vardır. Gün kelimesi tüm çekimleriyle Kuran’da tam
475 sefer geçer. Bu 19’un tam 25 katıdır. Bu sayının 19 katı olmasının
bir önemi vardır. Bunun dışında da 25 sayısının Güneş için ayrı bir
önemi vardır. Dünya Güneşin etrafında bir yılda döndüğünde kendi ekseni
etrafında 365 kere dönmüş olur. Güneş ise kendi etrafında bir yılda tam
25 sefer döner. Ayrıca 25’in katsayısı olan 19’un Güneş-Dünya-Gün
kavramları bağlamında önemi vardır. Çünkü Dünya’nın, Güneş’in ve Ay’ın
aynı hizaya geldiği Meton devri; 19 Dünya yılında bir oluşur.
RESİM-39
Yani Güneş bir Meton devrinde 19×25= 475 defa kendi etrafında dönmüş
olur.. Bu sayı tamı tamına gün kelimesinin tüm türevleriyle Kuran’daki
geçiş sayısına eşittir. Dünya ve güneşin hareketleri ile Kuran’da gün,
ay, kelimelerin tekrarlarının bu kadar ilişkili olması gerçekten tesadüf
olarak düşünülemez. Bu tekrar sayıları ile Dünya ve Güneş’in
hareketleri arasındaki uyum hesaplanması kolay fakat taklit edilmesi
imkansız bir Kuran mucizesidir.
Karaların ve denizlerin oranı
“Deniz (bahr)” kelimesi Kuran’da 32 defa geçer. Kuran’da geçen “bahr”
kelimesi deniz-ler gibi, göl, ırmak tipi büyük suları da ifade eder.
“Kara (berr, yabas)” ifadesi ise Kuran’da 13 defa geçer. Eğer 32’nin
45’e oranını alırsak karşımıza %71,111 çıkar. Dünya üzerindeki karalarla
denizlerin oranı da bu çıkan orandır. Dünya’nın %71’i sularla kaplıdır,
%29’u ise karalarla kaplıdır.
Tekrar eden kelimeler
Kuran’da birbiriyle ilişkili bazı kelimelerin tekrar sayısına bakıldığında da ilginç bir sonuç ile karşılaşılmaktadır:
Kadın 23 kere
Erkek 23 kere
RESİM-64
İnsan hücresinde 46 kromozom vardır. Erkek ve kadın üreme hücrelerinde
ise 23’er kromozom vardır. Kuran’da kadın ve erkek kelimelerinin eşit
geçmesinin yanında, üreme hücrelerinindeki kromozom sayısının da tekrar
sayısı olan 23 olması oldukça dikkat çekicidir.
İnsan kelimesi Kuran’da tam 65 sefer geçer. İnsanın oluşumunda geçirdiği
evreni tanımlayan kelimelerin Kuran’da geçiş sayıları da 65’tir.
Toprak (Turabun) 17 kere
Nutfe ( Nutfun) 12 kere
Embriyon ( alak) 6 kere
Bir çiğnemlik et (Medaa) 3 kere
Kemik (İzamun) 15 kere
Et (Lehmun) 12 kere
Toplam 65
Bitki 26 kere
Ağaç 26 kere
Ceza 117 kere
Affetmek 234 kere ( 117’nin 2 katı)
Dedi 332 Kere
Dediler 332 kere
Dünya 115 kere
Ahiret 115 kere
İman 25 kere
Küfür 25 kere
Şeytan 88 kere
Melek 88 kere
Cennet 77 kere
Cehennem 77 kere
Zekat 32 kere
Bereket 32 kere
Yaz+sıcak 5 kere
Kış +soğuk 5 kere
Akletmek 49 kere
Nur 49 kere
Dil 50 kere
Vaaz 50 kere
Sevgi 88 kere
İtaat 88 kere
Musibet 75 kere
Şükür 75 kere
Doğru yol 79 kere
Rahmet 79 kere
Sıkıntı 13 kere
Huzur 13 kere
Hıyanet 16 kere
Habis 16 kere
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder