GÖK TENGRİ- ODİN
Doç. Dr. Haluk BERKMEN
Ön-Türk
kültürünün Gök Tengri inancını birçok kültürde bulduk. Kadim Mısırda
Oziris, kadim Yunanda Zeus ve kadim kuzey Avrupa toplumlarında (Viking,
Fin ve Norveç kültürlerinde) Odin eşdeğer tanrılardır. Odin de tüm
tanrıların babası kabul edilir ve gökte valhalla denilen mitolojik bölgede yaşamıştır. Odinin bir diğer adı da /Alfadir/ olup İngilizce All father (herkesin babası) demektir.
Odinin diğer adları OTHİNN ve WODAN olup her iki isim Ön-Türkçe ile ilişkili gibi görünüyor. OT-İNN şeklinde ayrıldığında /gökten inen ateş/ demektir. Yani Odin gökten şimşek ve yıldırım yağdıran tanrıdır. Veya İN kök sözcüğü insan demek olduğundan /Ateş insan/ anlamı ortaya çıkar ki bu da Güneş Tanrı ile örtüşür.
İkinci isim olan WODAN ise OD-DAN yani ateşten oluşmuş demek oluyor ki bu da güneş ile bir bağlantıya işaret ediyor. Zaten, İngilizce WOOD = ODUN demek olmaktadır, ki bu da görüşüme ayrı bir destek olmaktadır. Bir diğer yaklaşım W harfi çift U olduğundan ve İngilizce /double U/ olarak okunduğundan W harfi uzatılmış bir U sesidir. Yani, W = UU olmaktadır. Araya bir L sesi eklendiğinde W = ULU olur. Böylece WODAN, WOTAN = ULU-OT-DAN = Kutsal ateşten veya /güneş tanrı/ demek oluyor.
Odinin diğer adları OTHİNN ve WODAN olup her iki isim Ön-Türkçe ile ilişkili gibi görünüyor. OT-İNN şeklinde ayrıldığında /gökten inen ateş/ demektir. Yani Odin gökten şimşek ve yıldırım yağdıran tanrıdır. Veya İN kök sözcüğü insan demek olduğundan /Ateş insan/ anlamı ortaya çıkar ki bu da Güneş Tanrı ile örtüşür.
İkinci isim olan WODAN ise OD-DAN yani ateşten oluşmuş demek oluyor ki bu da güneş ile bir bağlantıya işaret ediyor. Zaten, İngilizce WOOD = ODUN demek olmaktadır, ki bu da görüşüme ayrı bir destek olmaktadır. Bir diğer yaklaşım W harfi çift U olduğundan ve İngilizce /double U/ olarak okunduğundan W harfi uzatılmış bir U sesidir. Yani, W = UU olmaktadır. Araya bir L sesi eklendiğinde W = ULU olur. Böylece WODAN, WOTAN = ULU-OT-DAN = Kutsal ateşten veya /güneş tanrı/ demek oluyor.
Bu resim tümüyle şaman kültürünü tanımlıyor. Haber veren kargalar ve koruyan kurtlar şaman simgeleridir. Ateş ve güneş de şaman simgesidir. Tahtta oturması da onun tanrılar tanrısı olduğuna işarettir. Attığı mızrağın daima yerini bulması adaletli tanrı olduğunu gösterir.
Yandaki şekilde ise görülen simge tengri simgesi olduğunu sanıyorsunuz. Haklısınız, ama simgenin adı /Odin haçı/dır. Odin Hıristiyanlık kuzey Avrupa’ya ulaşmadan çok önce bir göksel tanrı idi. Onun simgesi de Hıristiyan haçının ortaya çıkışından çok daha önceki yüzyıllarda vardı ve tüm Viking eserlerinde taşa kazılmış olarak bulunmuştur. OTHİNN adının ilk hecesindeki OT sesinin bir tesadüf olmadığını Tengri damgası olan Odin haçından anlıyoruz.
Ön-Türkçe ateşe, tüm görünen evrene de ON denirdi. Türklerin ON OĞUZ federasyonu olduğundan söz edilir ve 10 tane boydan oluşmuş bir OĞUZ federasyon olduğu sanılır. Benim görüşüm bu inanın yanlış olduğudur. On Oğuz veya ON-OK-UZ /evrene ait Oklarız/ demektir. Keza DOKUZ OĞUZLAR, 9 tane boydan oluşmuş bir federasyon olmayıp OT-OK-UZ yani /ateşe ait O’larız/ demektir. Burada yine, zaman içinde, bir değişim olmuş OT-OK-UZ , TOKUZ , DOKUZ değişimine uğramıştır. Keza ÜÇ OĞUZ boyları 3 tane boyu ifade etmiyor, sadece UÇ-OK-UZ, yani /UÇ Oklarıyız/ (UÇ tepede duran, en yüksek olan) anlamını taşıyor.
UÇ hem Uçmak eylemini hem de Tepe kavramını içermektedir. /Uçmak/ derken kamların manevi uçuşları kast edilmektedir. Zira kamlar tedavi yöntemlerini kendileri karar vermezler, daima ruhlara (tanrılarına) danışırlardı. Yani, bir çeşit aracı durumunda idiler. Bu bakımdan gök yüzüne manevi uçuşlar yaparak OZ'laşırlardı. Daha sonraları batıya göçler sonucunda uçan melek kavramı batı kültürüne geçmiştir.
Güneş veya daha doğru ifadesi ile evren ON => 10 sayısına dönüşmüştür. ON sesindeki O sesi ve damgası aynı zamanda Latin ve Yunan alfabelerine O harfi olarak geçmiştir. Arapların sayılarından 10 aslında l-O yani, elif-O (tek O) veya /Gök tanrı tektir/ anlamını içermektedir. Aynı mantıkla 9 sayısı da bir yuvarlak (güneş) ve aşağı doğru kıvrılan bir uzantı olup, OTOKUZ /biz güneşten yer yüzüne inmiş ateşten OKlarız/ kavramını içerir. Zira ateş güneşin yer yüzündeki imgesi olmaktadır.
Kavramları simgelerle (damgalarla) ve sayılarla ifade etmek, belirtmek, düşüncesi Türklere aittir. Bu derece soyut düşünen bir kültüre batılıların /ilkel göçebe kültürü/ demeleri sadece bu kavramları kendileri üretmemiş olmalarından dolayıdır. Görülüyor ki hem harflerin hem de sayıların kökeninde ön-Türk kültürü vardır. Sırası gelmişken biraz da diğer dillerde 1 sayısına ne dendiğine bakalım:
Eski Almanca : Ainaz (tek), Eski İngilizce : Aan veya Ein , Modern İngilizce : One (uan yani ON)
Modern Almanca: Ein (ayn) on => oan => ayn, Hollandaca : Een (on => an => een), MAYA dilinde: Hun veya GHUN (gün), Fransızca : Un (on => un okunuşu ön), Oksitan (Güney Fransa dili) : Un, Provesal veya Vaudois (Güney Fransa dili) : On, İsveççe : En, Latince : Unus (Onuz => yani biz ON’uz), İtalyanca : Uno, Venedik İtalyancası : On, İrlanda Keltçesi : Oin, İskoç Keltçesi : Aon
Yunanca : Ena, Rusça : Odin (Adin).
BİR anlamına gelen tüm bu sözcüklerin kökeninde ON kök sözcüğü bulunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder