HAFIZA VE HAFIZAYI GÜÇLENDİRME
TEKNİKLERİ
|
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki beynimiz
yaklaşık bir milyar nörondan (sinir hücresi)
oluşuyor.Bu kadar çok nöronun
bilgi depolama kapasitesi dünyadaki bilgilerin çok büyük bir kısmını içerebilecek büyüklüktedir..Bilgilerin nöronlara yüklenebilmesi
öğrenmedir.Nöronlara
yüklenen bu
bilgilerin bulundukları yerden çağrılabilmesi ise''hatırlama'' dediğimiz süreçtir.Nöronlara yüklenmiş olan bilgi kümeleri arasında
bağlantı oluşturabilmek üretici zekanın ortayaçıkmasına
yol
açar.Hafıza ,öğrenebilmeyi (yani
bilginin depolanmasını )ve hatırlamayabilmeyi
(yani bilginin depodan çağrılabilmesini) kapsar.
Beyin
hücrelerinin DNA sı diğer hücrelerden farklı olarak sürekli yeni bilgiler yüklenir.Beyin her yeni
bilgiyi aldığında beyindeki nöronların çekirdekleri değişime
uğrar.Bu
yüzdendir ki biz sürekli yeni bilgiler ediniriz,vücudumuzun
yapısı aynı kaldığı halde beynimizin yapısında değişim olur.
Bizler çocukluğumuzdan
kalma
birçok bilgiyi hatırlayabiliriz.Bu durum nöronlarımızın
çocukluğumuzdan beri hayatlarını sürdürmelerinin bir sonucudur.Vücut hücrelerimizin önemli bir bölümü ortalama üç ay yaşayıp
ölmekte
ve yerlerine yenileri yapılmaktadır.Beyin hücreleri ise
varlıklarını sürdürmektedir.Beyin
hücresinin ölmesi demek onun
taşıdığı bilginin ömür boyu
kaybedilmesi demektir.
2.Beyin Kapasitesi:
Beyin kapasitesi beyindeki nöron sayısı ve
bu nöronlar arasındaki bilgi iletebilme yoğunluğu
demektir.Beynin
kapasitesini etkileyen
faktörler şunlardır;
a)Beynin çalışırken
ihtiyaç
duyduğu enerji:
Beynin ihtiyaç duyduğu en temel iki kaynak oksijen
ve
glikozdur.Bu
demektir ki bol oksijen beynin
etkili çalışmasını sağlar ve
beyin
etkili çalışmaya
devam ederse etkinlik derecesi sürekli artar.Oksijeni beynimize kan
taşır.Kanımızda
bulunan hemoglobin ve
alyuvarların
oluşumu
için de demire ihtiyaç
vardır.Aldığımız besinlerin,hafıza zeka ve
konsantrasyon
gücü üzerinde çok büyük etkileri
vardır.Beynimiz günlük
karolilerimizin ortalama
%30
nu harcamaktadır.Glikoz ise
doğru
beslenme ile karşılanır.Doğru
beslenme
vücudun ihtiyaç duyduğu
besinleri yeterli oranda
almakla mümkündür.
|
b)Beyinde bilgi iletimini sağlayan nörotransmitter maddeler:
Nörotransmitterler küçük kimyasal maddelerdir.Bir nörondan
aldıkları bilgiyi sinir ağları aracılığı ile
diğer nörona iletirler.Bir ismi hatırlamak ,bir cümle ezberlemek ,bir duygu yaşamak gibi binlerce ruhsal ve bedensel işlev beyin
içindeki ve
dışındaki bölgelere
bu kimyasal maddeler aracılığıyla iletilir
ve işlem tamamlanır.Beyinde nörotransmitterlerin çok azalması beyin
işlevlerini azaltır.Başta
serotonin
olmak üzere binlerce madde nörotransmitter olarak görev yapar.Nörotaransmitterlerin
azalmasına
yol
açan en önemli faktör sürekli strestir.Alkol ve oksijensizlik de
bu kimyasalların
azalmasına yol açan diğer faktörlerdendir.
c)Nöronlar arasındaki bağlantılar:
Beynimizde bulunan
nöronların tamamı birbirlerine bağlı değildir.Bu bağların bir kısmı anne
karnında iken
oluşur.Neredeyse tüm bağlar ise dünyadaki etkinliklerimizde
oluşur.Bu
bağların sayısı arttıkça zekamız yani
beynimizle
yapabileceğimiz iş
gelişir.Biz bu bağları bilinçli ya da bilinçsiz geliştiririz.Bu
bağların
gelişmesinin tek yolu
bilgilerin birbirleriyle ilişkilendirilmesidir.Kim daha çok öğrenir daha çok düşünürse var olan
potansiyelini o oranda geliştirerek daha
|
3.Hafızanın İşleyişi
Hafıza genel kabul gören teorilere
göre
üç ayrı sistemin
birlikte çalışması olarak
değerlendirilmektedir.Yani biz birbirini tamamlayan üç ayrı hafıza aşamasına sahibiz.
Bunlar;
a)Çok Kısa Süreli Hafıza(20-30 saniye
kalıcılık...bilgi elektiriksel yapıda)
b)Kısa
Süreli Hafıza(20 dakika-1gün
kalıcılık...bilgi elektro kimyasal yapıda)
c)Uzun
Süreli Hafıza(beyin -nöron yaşadığı sürece...bilgi kimyasal yapıda)
Bilinç Düzlemi:Çok kısa süreli hafızada dolaşırken
farkında
olunan
ve ikinci aşamaya
taşınacak olan bilgilerdir
Bizler beş duyumuz yardımıyla
mesajları dış
dünyadan alırız.Algı organlarımız aldıkları
mesajları elektiriğe
kodlarlar.Bu mesajlar çok karmaşık sinir ağlarıyla
değerlendirilmek üzere beyine iletilir.Tüm bu mesajlar elektiriksel olarak önce çok kısa süreli hafızamızda
toplanır.Bu alanda henüz
elektirik yapıda olan
bilgi 20 saniye kadar bekleyebilir.Bu
süre
sonunda bu alan
boşaltılır ve yerine yeni mesajlar gelir.Çok kısa süreli hafızayla
doğrudan ilşkili '' bilinç düzlemi'' dediğimiz alan
çok kısa süreli hafızadan sıçrayan ya
da buradan seçilerek alınan farkında
olunan mesajlarla doludur.Farkında olmadığımız diğer mesajlar çok kısa süreli hafızada sönüp giderler ve
hatırlanmaları mümkün
değildir. Bilinç
düzlemine
gelen
bilgi kısa süreli hafızaya
geçmeye
aday bilgidir. Kısa
süreli hafızadaki bilgi 20 dakika
ile bir gün arasında bir ömre sahiptir.Bu sürede bilgi yanık sönükleşir ya da uzun süreli
hafızaya geçer.Bu süreçte beyin
enerjiye ihtiyaç duyar.
Eğer kısa süreli hafızada iken
bilgi hatırlanırsa o bilgi elektirikle uyarılmış ve
böylece bilince çıkarılmış
olacaktır.Böylece
bilgiye yeni enerji yüklenir.Beyin bu
enerjiyi kullanarak bilgiyi kalıcı ve
kimyasal olarak nöronlara yerleştirir.Eğer bilgi yeterince sık gerektiği kadar enerji yüklenerek tekrar
edilirse bu
bilgi kesin
olarak uzun süreli hafızaya yerleştirilmiş olacaktır.Örneğin trafik kazası geçiren bir kişi ,tüm duyuları ile
yoğun bir şekilde
bu kazaya
ilişkin bilgileri almıştır.Dolayısıyla
bu bilgiyi tekrarlamasına gerek kalmadan
onu uzun süreli hafızasına
yerleştirecektir.Ancak yoğunluk kişinin
kaldırılamayacağı şekilde şiddetli olursa bu kez de şok yaşanır ve bilgiye
ulaşan yollar kitlenir kişi kaza anını hatırlayamaz.
HAFIZAMIZI
NELER ENGELLER?
|
Vücudumuzun kullandığı oksijenin büyük
bir kısmı beyinimiz tarafından kullanılır.Beynimiz
çok miktarda
oksijen ,glikoz ve
bazı
enzimleri
kullanır.Bu malzemeler yeterli olmadığında
beyin
fonksiyonlarını sağlıklı
gerçekleştiremez.
2.Beynin çalışma
akışının bloke edilmesi:
İnsan sürekli stres yaşadığında vücut gerilir.Gerginliğin devam etmesi halinde beyin ve
vücut kısa sürede mevcut glikozu yakar,enerjisini tüketir
.
3.Beyin
kapasitesinin
eksik
kullanılması:Son
yapılan
araştırmalar beyin
kapasitemizin
çok az bir kısmını kullandığımızı göstermektedir.Beynimizin sağ ve sol lobunu
birlikte
kullandığımızda
kapasitesinin daha artacağı bildirilmektedir.Beynimizin daha çok mantık ve matekmatiksel düşünme
biçiminin
bulunduğu
sol
lobunu kullanıyoruz.Sanat,ritm,renk
gibi olguların bulunduğu
sağ
lobunu aktive etmemiz gerek.
4.Beyin
kapasitesinin
zayıflatılması:
-TV seyretmek
-Kontrolsuz hayal kurmak
|
5.Sistemsiz düşünme
alışkanlığı:
Sistemli düşünen kişi bilgi parçaları arasındaki ilişkileri kurabilen ,bilginin nereye
yerleştirileceğini
bilen
kişidir.Ezberlemek en tipik sistemsiz öğrenme biçimidir.
Bütün bunlar gösteriyor ki güçlü bir hafızaya sahip
olabilmek ya
da hafızamızı güçlendirebilmek elimizde.Yapmamız gerekenler ise basitçe sıralarsak dengeli beslenmek ,sağlıklı bir yaşam,
hayatımızdaki stresi en aza
indirgemek,
okumak ,araştırmak,bulmaca çözmek
ve beynimizi yavaşlatan unsurlardan uzak durmak.
HAFIZA GÜÇLENDİRME TEKNİKLERİ
Hafızanızı basit alıştırmalarla
güçlendirebilirsiniz.
Kolaylıkla her yerde çok zaman
harcamadan yapabileceğiniz bu
10 alıştırmayla
güçlü
bir
hafızaya
sahip
olabilirsiniz.
Ters el alıştırması: Sağ elinizi kullanıyorsanız,
biraz da sol elinizi çalıştırmaya
başlayın. Saçlarınızı
sol elinizle tarayın veya çayınızı kaşıkla alışık olduğunuz yönün
tersine
karıştırın.
Kalemi ters
elinizle tutun. Biraz üreticiliğinizi kullanın
ve daha neleri tersten yapabileceğinizi bulun.
Tabii bulduklarınızı da
hemen deneyin. Sonuç
olarak, rutin alışkanlıklarınızı kırar ve beyninizin
kullanmadığınız diğer yarısını da
harekete geçirmiş
olursunuz.
Çocuk oyunu alıştırması: İşe veya alışverişe giderken, tıpkı bir çocuk gibi merak içinde bütün duyularınızı harekete
geçirin.
Bakın, dokunun,
dinleyin, koklayın.
Çiçek açan ağacın kokusunu keşfetmeye
çalışın. Fırında satılan
taze
ekmeklerin
kokularını algılamaya çalışın. Yürüdüğünüz
zeminin özelliklerini hissedin. Caddede duyduğunuz sesleri ayrıştırın. Yanınızdan geçen
insanların tek
tek
konuşmalarını dinleyin. Evinizde gözlerinizi kapatarak bir yerlere ulaşmaya
çalışın. Kısacası,
duyularınızı alışık olmadığınız tarzda
kullanın. Bu
şekilde çok ender yaptığınız bağlantıları
canlandırır, beyninizin kapasitesini arttırırsınız. Eğer bu
yaptıklarınızdan zevk alır ve insan veya olayları detaylı algılamayı sürdürürseniz,
hafızanız her zaman
canlı kalmaya devam eder. Duyu
organlarınızın ne kadar fazlasını kullanırsanız,
unutmak istemedikleriniz o
kadar sağlam kalır.
|
konsantrasyon
gücünüzün ne kadar uyarıldığını hemen
hissedeceksiniz. Başarılı olma isteğiniz ve
aldığınız zevk zihnin
canlanmasını arttırır.
Polisiye alıştırması: ''Dün
akşam şu saatte
ne yaptım, neredeydim,
iki saat önce ne
yaptım?'' gibi,
genellikle
polisiye romanlarında
veya
filmlerinde sorulan
soruları kendinize yöneltin. Ve tabii
cevaplamayı da
unutmayın.
Bu alıştırma sonucunda yaptıklarınıza karşı dikkatinizi geliştirebilirsiniz.
Ayrıca kısa hafızanızı da harekete geçirmiş
olursunuz.
Bunu yaparken sadece kan dolaşımınız hızlanmaz, aynı zamanda koordinasyon
yeteneğiniz de artar. Böyle
çaprazlama hareketlerle beyninizin her iki tarafını kullanmış olursunuz.
Ressam alıştırması: Burnunuzun ucunda
bir fırça
olduğunu hayal edin. Bununla
havaya en sevdiğiniz renkte
yatay bir sekiz çizin. Bu
hareketi gevşek ve
dengeli yapın. Kendinizi Leonardo da Vinci veya
sevdiğiniz bir başka ressamın
yerine koyun. Bu
çizim hareketleri,
yorgun zihninizi hemen canlandırır. Aynı zamanda beyni bloke eden stresi etkili biçimde
yok eder.
Ajan alıştırması: Bu
alıştırmayı daha çok sokakta yapacaksınız. Çevrenizde
bulunan arabaların plakalarına bakın ve
plakadaki harflerden kelimeler, hatta cümleler türetmeye çalışın.
Böylece,
sadece
sıkışık trafiğin eğlenerek çabuk geçmesini sağlamaz, aynı zamanda
kelime hazinenizi geliştirir ve
beyninizi canlandırırsınız. Bu alıştırma,
acil plaka
ezberlemeniz gerektiği durumlarda çok işinize yarayabilir.
Otobiyografi alıştırması: Düşünün ki hayat hikayenizi tekrar yazmanız gerekiyor.
Burada, işe gittiğiniz ilkokuldan
başlayabilirsiniz.
Bunun için
en yakın arkadaşınızın
kim, tipinin
nasıl olduğunu
hatırlamanız gerekiyor.
Tabii sınıfınızın düzenini,
görüntüsünü de. Ayrıca sınıfınızın
penceresinden neler göründüğünüzü
de hayalinizde canlandırmaya çalışın.
Bu
alıştırmayla,
kişilerle ilgili hafızanızı harekete
geçirirsiniz.
Resim alıştırması: Bu alıştırmayla
alışveriş listelerini çok kolay ezberleyebilir, hafızanızı
güçlendirebilirsiniz. Bunun için kalem kağıt alın ve
kağıdın
üzerine bir tane
mum, bir kuğu,
üç kollu bir kaktüs,
üç yapraklı bir yonca, beş parmaklı bir el, hortumunu
yukarı kaldırmış
bir
fil, sola
dalgalanan
bir bayrak, saatli bir yumurta, sapının
üzerinde
duran
bir pipo, davul yanında duran bir adam,
iki deniz feneri ve
bir
saat çizin.
Her resim bir sayıyı sembolize
ediyor. Ardından sembolleri
sayılara
göre ezberleyin.
Örneğin,
mum biri,
kuğu
ikiyi, kaktüs
üçü ifade ediyor. Bu
sıralamaya hakim olduğunuzda
sembollere aklınızda tutmanız gereken bir listeyi koyabilirsiniz.
Eğer bu bir alışveriş
listesiyse, mumun süt şişesinin üzerinde durduğunu,
kuğunun
boynunda portakal filesinin
asılı olduğunu hayal edebilirsiniz.
Bu alıştırmayla,
zihninizde listeler oluşturmayı daha kolay başarırsınız.
Hipnoz alıştırması: Özellikle
stresli anlarınızda veya kaygıya kapıldığınızda olumlu kelimelerden
destek almaya
bakın.
Bunlarla olumsuz düşüncelerinizi yok eder, hedeflerinize
daha kolay ulaşmanızı
sağlarsınız. Eğer önemli bir görüşmeden önce, hafızanızın sizi yarı yolda
bırakacağından korkuyorsanız,
her
gün gözlerinizi kapatarak kendi kendinize tekrarlayacağınız bir cümle
belirleyin.
Örneğin,
Benim için
gerekli olan
her
şeyi biliyorum ve çok sakinim cümlesini tekrarlayabilirsiniz.
Ayrıca önemli olan, bunu
her
gün uygulamanız.
KAYNAKLAR
1.Gelişim ve
Öğrenme
Psikolojisi..Prof.Dr.Ayhan Aydın
2.Yaşamın
temel kuralları.1989
meteksan
Prof.Dr Ali Demirsoy
3.Endokronolojjiye
giriş 1989
meteksan,..Prof .Dr Aşkın Tümer
4. http://www.pdrciyiz.biz/hafiza-nedir-t1081.html (Esin
Sağlamcı,
Ankara 2005)
5.http://www.genbilim.com/content/view/4182/38/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder