29 Haziran 2015 Pazartesi

İSLAMDA KİBİR(GURUR)

   El ğurûru marazun müzminün 
(Gurur bir türlü geçmeyen müzmin hastalıktır.)
hattat: huzayr portsa'îdî, sülüs (h. 1435)





       Kibir; bir insanın servet, makam, ilim, ibadet, soy, güzellik ve kuvvet gibi her hangi bir meziyetinden dolayı  kendini başkasından üstün görme hastalığıdır. Kibir; hak ve hakikati kabul etmemektir. Kibrin çok dereceleri vardır. Bazısı vardır ki, insanı küfre kadar götürebilir. Şeytan, gurur ve kibrinden dolayı  Allah’ın huzurundan kovuldu ve ebedi cehenneme düçar oldu. Şeytana aldanan ve  Cenab-ı Hakk’ın rububiyet sıfatını taklide cesaret eden Firavun  suda boğulurken, Nemrut da bir sineğe mağlup olmuş ve elim akıbete uğramışlardır.   Kibrin ne kadar tehlikeli ve çirkin olduğu bir ayette şöyle ifade buyrulur: “Kibirli davranarak insanlardan yüzünü dönme, çalımlı çalımlı yürüme! Çünkü Allah kibirle kasılan, kendini beğenmiş, övünüp duran kimseleri asla sevmez.”   Bir başka  ayette de; “Cehennem, kibirliler için ne çirkin, ne kötü bir yerdir.” buyrulmuştur.      Yine  başka bir  ayette ise şöyle buyrulur: “Hem, kibirli kibirli yürüme! Zira ne yeri yarabilirsin, ne de boyca dağlara erişebilirsin..”  Büyüklük ve azamet  kainatı ve içindeki bütün  mahlukatı yoktan var eden Cenab-ı Hakk’a aittir ve O’na layıktır. Bir kulun kibirlenmesi, bir kölenin hükümdarın tacını başına geçirerek onun tahtında oturup hükmetmesine benzer. Binaenaleyh  bir arif-i billah’ın dediği gibi;  Kibriya ve azamet Hakk’a yarar,
Kul olanda bu sıfatlar ne arar?
Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “ Kalbinde zerre kadar kibir bulunan bir kimse cennete giremeyecektir.”Binaenaleyh az bir kibrin ahirette böyle büyük bir cezası olursa acaba Firavun ve Nemrut gibi bu hususta haddi aşanların durumu nice olacaktır. Bu hadis-i şerifte ifade edilen  kibir, Allah’a ve Peygamberlere karşı yapılan kibirdir.      Kibrin sebebi, cehalet ve muhakeme noksanlığıdır. Halık-ı Azim’in kudret ve azametini düşünen ve bilen bir insan, hiç  kibir ve gurur tehlikesine düşer mi?      Akl-ı selim sahibi bir insan hayal ve vehimden ibaret olan kibrin ne kadar  manasız olduğunu anlar. Eğer kişiyi gurur ve kibre sevkeden, onun ceddinin ve neslinin şeref ve fazileti ise bu kendisine bir şeref kazandırmaz.  Soyu ile övünmek ahmaklıktır. Kabil, Hazret-i Âdem’in oğlu idi, ancak babasının Peygamber olması, onu küfürden kurtarmadı.  Nuh (a.s)’un oğlu da babasının peygamberliğini kabul etmeyerek ebedi felakete sürüklendi. Bunun içindir ki, Peygamber Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:“Atalarınız ile övünmeyi terk edin”



Kibir büyüklenmek,büyüklük taslamak,ululuk iddia etmek, kendini başkalarından üstün görmek, başkalarını aşağılamaktır. Hemen belirtelim ki kibir kafirin sıfatıdır, kafirin işidir,kafirin icraatıdır,şeytanın işidir,şeytanın sıfatıdır. Özetle kibir şeytan ve kafirin amelidir. Kibir ve islam bir arada asla bağdaşmaz. Kibirin olduğu yerde islam islamın olduğu yerde kibir yoktur. Bu konuda Kuran-ı kerimde birçok ayet mevcuttur.İşte birkaçı AYET:(Mümin,35)”Allah(cc) kibirli zorba olan herkesin kalbine böyle mühür basar.” Bu ayeti kerimede açıklandığı gibi kibirli olan herkesin kalbi mühürlenmiştir.
AYET:(Araf.146)”Yeryüzünde haksız yere kibir edenler,ayetlerimizden uzaklaşmıştır. Onlar bütün mucizeleri görseler bile iman etmezler.Doğru yolu görseler onu yol edinmezler.Fakat azgınlık yoluna hemen saparlar.” AYET:(Mümin.60)” İbadetimi kibirlerine yediremiyenler yok mu? Zelil oldukları halde cehenneme gireceklerdir”.
AYET:(Mümin.76)”Ebedi kalmak üzere size ayrılan cehennem kapılarına girin. Kibirlenenlerin yurtları ne kötüdür.” BU ayetlerden açıkça anlaşılacağı gibi kibir kafirin fiilidir. Ve kibir cehenneme götürür. Peygamberimiz(sav) buyurdu ki.
HADİS:Kalbinde hardal tanesi kadar kibir olan kimse asla cennete giremez.(müslim.iman.147-149 , tirmizi.Birr .10) Ey hem kibirli olup hem de müslümanım diyenler. Bu ve benzeri ayetleri defalarca tekrar tekrar okuyun. Bu konudaki hadisi şerifleri inceleyin. Gittiğiniz yol yol değil Allaha karşı kibirlenmiyorsan elbette sana kafir denmez. Ancak sen belki Allaha karşı kibirlenmiyorsun ama onun yarattığı eseri olan insanlara karşı kibirleniyorsun. Yapılan bir resmi beğenmeyen kişi aynı zamanda resmi yapan ressamı beğenmemiş olmuyor mu?. Gel yol yakınken bu huyundan vazgeç kafirlik yolundan vazgeç kafirlerin yolu seni küfre götürür. Senin gittiğin yol sadece kafirlerin yolu değil aynı zamanda şeytanın yolundasın, kibir ve kıskançlık şeytanın en belirgin özelliğidir. Ve onu meleklerin başı iken ebedi cehenneme sürükleyen kibiri olmuştur. Şeytan bir kez Allahın yarattığı kulu Ademi beğenmedi diye ebedi cehennemlik olurken sen hergün Ademin torunlarını beğenmemezlik yapıyorsun. Kendine dikkat et. Uçurumun kenarında geziyorsun. Aklını başına al AYET:(Bakara.34)”Ademe secde etmekten yanlızca iblis kaçındı ve kafirlerden oldu.” Evet gördüğün gibi iblisi kabul etmediği için iblis kafir oldu yani ebedi cehennemlik oldu.
Şu ayeti kerimeler kibirlinin akibetini ne güzel anlatır.
AYET: (Kehf / 32-43) “Onlara şu iki kişinin halini misal getir. Onlardan birine iki üzüm bağı lütfettik, bağların etrafını hurma ağaçlarıyla donattık ve bahçelerin arasında da ekin bitirdik. Her iki bağ da meyvesini verdi, hiçbir şeyi eksik bırakmadı. O iki bağın arasında da bir ırmak akıttık. O şahsın başka serveti de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona “benim, dedi, malım ve servetim senden çok olduğu gibi, maişet, çoluk çocuk bakımından da senden daha ilerdeyim.” Bu adam gururu yüzünden kendi öz canına zulmeder bir vaziyette bağına girdi ve “zannetmem ki bu bağ bozulup yok olsun, kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Bununla beraber şayet Rabbimin huzuruna götürülecek olursam o zaman elbet bundan daha iyi bir akibet bulurum. Konuşma esnasında arkadaşı bu şahsa “Ne o dedi, yoksa sen, senin aslını topraktan, sonra da bir damla meniden yaratan, sonra seni böyle tam mükemmel bir insan olarak yaratan Rabbini mi inkar ediyorsun.? Fakat Allah benim Rabbimdir ve ona hiçbir şeyi ortak koşmam. Benim servetimin ve çoluk çocuğumun sayısının seninkinden daha az olduğunu düşündüğüne göre, bağına girdiğinde “Maşaallah, Allah ne güzel demiş ve yapmış, ondan başka gerçek güç ve kuvvet sahibi yoktur, demeli değil miydin? Olur ki Rabbim senin bahçenden daha iyisini bana verir ve senin bahçene gökten bir afet indirir de bağın kupkuru toprak kesilir, yahut bağının suyu çekilir de ondan artık büsbütün ümidini kesersin. Çok geçmeden serveti kül oldu. Sahibi bu hali görünce bağın çökmüş çardakları karşısında yaptığı masraflarına, harcadığı emeklerine acıyıp avuçlarını oğuştura kaldı. “ah diyordu, ne olaydım, Rabbime ibadette hiçbir şeyi ortak yapmamış olsaydım.” Hasılı o, Allah’tan başka kendisine sahip çıkacak bir topluluk da bulamadı, kendi kendini de kurtaramadı.
        

TEVAZU YÜKSELTİR KİBİR ALÇALTIR
 HADİS:Peygamberimiz(sav) buyurduki.” Allah için tevazu eden kimsenin şan ve şerefini Allah(cc) yükseltir. Kibir edenleri ise muhtaç duruma düşürür. İşlerinde adalet üzere olanları zengin eder. Malını gayri meşru yolda harcayanları ise fakir eder. Ve kendisini ananları sever.”(Buhari-Müslim) Sayın okurlarım bu hadisi şerifte bizlere çok önemli mesajlar var. Tevazü eden, kibirlenmeyen,büyüklenmeyen, başkalarını küçük görmeyen, kimseleri Cenabı Allahın şeref ve itibar vereceğini; Kibirlenenleri ise muhtaç duruma düşüreceğini; Adaletten ayrılmayan,hile yapmayan başkalarının hakkını yemiyen kimseleri de zengin edeceğini; Parasını, malını, içkide, kumarda ve Allahın yasakladığı şeylerde harcayanların kazancından bereketi kaldırıp fakir düşüreceğini; Ve kendisini ananları da sevdiğini bize bilidiriyor.
HADİS: Peygamberimiz(sav) kibirli cennete giremez deyince, sahabinin biri ” Ey Allahın resulu ben kamçımın şaklaması ve ayakkabımın sağlamlığı ile güzel görünmekten hoşlanırım. Bu kibir mi? diye sorunca hayır bu kibir değildir. Allah(cc) güzeldir ve güzel olanı sever. Kibir başkalarını küçük görmek ve başı gözü ile insanlarla alay etmektir.(Müslim.iman.47)
HADİS:”Kendini büyük gören yahut kibirli kibirli yürüyen kimse Allahın huzuruna Allah(cc) kendine gazablanmış olarak çıkar.”
HADİS:”Elbisesini kibirle yerde sürüyen kimseye Allah(CC) merhamet nazarıyla bakmaz.(Müslim. libas.42)
HADİS:”Kibirli olanlar kıyamet gününde insan şeklinde küçük karıncalar gibi haşredilir. Ve gelen geçen onları ezer geçer.(Tirmizi.kıyame.47)
HADİS:” Cennet ve cehennem kendi arlarında şöyle konuşur. Cennet bana yoksullar,zayıflar ve mütevazi olanlar girecek der. Cehennem ise bana zalimler ve kibirliler girecek der.”(müslim.cennet.34-35)
HADİS:” 3 sınıf kimse vardır.Allah(cc) onlarla kıyamet günü kul yerine koymayacak,onlara rahmet nazarıyla bakmayacaktır. Bunlar
1-Zina eden ihtiyar
2-Yalancı hükümdar
3- Büyüklük taslayan fakirdir.”(müslim)
HADİS:”Size cehennem ehlini haber vereyim mi? Katı kalpli ,varlıklı, kibirli kimse.”(Buhari-Müslim)
HADİSİ KUTSİ:”Allah(cc) buyurdu ki: Ululuk izarım,büyüklük ridamdır. Kim bunlardan birinde bana ortaklık yapmaya kalkışırsa ona azap ederim.”(Müslim)
Sayın okurlarım büyüklük Allaha mahsustur. O nedenle büyüklenen kişi Allahın bu sıfatına ortak oluyor demektir ki Allah(cc) asla böyle bir şeye müsaade etmez.
          GENELDE ŞUNLARDAN DOLAYI KİBİR OLUR.
Herhangi bir hususta kendini başkasından üstün gören kibirlidir. Kibrin sebepleri şunlardır: İlim, ibadet, soy, güzellik, kuvvet, servet, mevki, yakınların çokluğu.
İLİM: İlim silah gibidir. Düşman elinde zararı, dostun elinde faydası olur. Yani ilim, kibirlinin kibrini, tevazu ehlinin tevazuunu artırır. İlmi ile kibirlenmek, büyük felakettir. Hadis-i şerifte, (Âlimin afeti, kendini büyük görmesidir)buyuruldu. (İ. Gazali)
    İBADET: İbadeti sebebiyle kibirlenmek de büyük felakettir. Bunun için "Çok ibadet edenin, kibirden kurtulması zor olur" buyurulmuştur.
SOY: Soyu ile övünmek ahmaklıktır. Kabil, Hazret-i Âdem’in oğlu idi. Babasının Peygamber olması, bunu küfürden kurtarmadı. Hadis-i şerifte, (Atalarınız ile övünmeyi terk edin) buyuruldu. (Ebu Davud)
Bir gün iki kişi birbirine üstünlük taslayarak biri, "Ben falancanın oğlu filanım. Ya sen kimsin?" dedi. Bunun üzerine Peygamber efendimiz aleyhisselam buyurdu ki:
Musa aleyhisselamın yanında iki kişi birbirine karşı övünmeye başladı. Biri ecdadını 9 göbek geriye doğru saydı. Allahü teâlâ, Musa aleyhisselama, "Ona söyle, iftihar ettiği 9 kişi Cehennemdedir. Kendi de onuncusudur" diye vahyetmiştir.) [İ. Ahmed]
   GÜZELLİK: Bu daha çok kadınlarda görülür. Başkalarını ayıplamaya, küçük düşürmeye ve gıybete vesile olur. Halbuki güzellik, insanda kalıcı değildir, er-geç gider. Geçici olan şeyle kibirlenmek, ahmaklıktır. Kibredenin güzelliği, gübrelikte biten gül gibidir.
KUVVET: Kuvveti ile zayıflara üstünlük sağlar. Gücü, kuvveti ile kibretmek de, cahilliktir. Çünkü hayvanların kuvvetleri, insanlardan çok fazladır. Mesela bir insan fil kadar kuvvetli olamaz. Kaplan gibi koşamaz. Kuş gibi uçamaz. Hayvanlar, bir bakımdan insandan üstündür. Hayvanlarda da bulunan üstünlüklerle kibirlenmek elbette uygun olmaz.
SERVET:Çok zengin olmak da üstün olmayı gerektirmez. Karun’un çok malı vardı. Malı ile beraber kahrolup gitti. Geçici olarak sahip olunan servet ile, mal ile
kibirlenmek, çok çirkindir.
     MEVKİ:Gelip geçici olan makam, mevki de üstünlük sebebi değildir. Bir çok krallar, derebeyler, Firavunlar mevki sahibiydi. Hepsi gitti. Ancak iyilerin iyiliği, kötülerin kötülüğü söylenmektedir. Kötü birinin mevki, makamı ile övünmesi neye yarar?
Şam Ordusu kumandanı Ebu Ubeyde bin Cerrah hazretleri büyük bir kalabalıkla Hazret-i Ömer’i karşıladı. Hazret-i Ömer kölesi ile nöbetleşe deveye bindiğinden, Halife devesinden indi. Yerine kölesi bindi. Devenin yularından tuttu. Ayakkabılarını çıkarıp deredeki sudan geçti. Bunu gören kumandan dedi ki:
- Efendim, bütün Şamlılar, bilhassa Rumlar, Müslümanların halifesini görmek için toplandılar. Size bakıyorlar. Bu yaptığınızı nasıl izah edebiliriz?
Hazret-i Ömer buyurdu ki:
- Ya Eba Ubeyde! Senin bu sözünü işitenler, insanın şerefini, vasıtaya binerek gitmekte ve süslü elbise giymekte sanacaklar. Biz daha önce zelil ve hakir bir kavimdik. Allahü teâlâ, bizleri Müslümanlıkla şereflendirdi. Bundan başka şeref ararsak, Allahü teâlâ bizi zelil eder, her şeyden aşağı eder.
YAKINLARIN ÇOKLUĞU:Akraba ve tanıdıklarının çokluğu ile üstünlük taslamak da yanlıştır. Bir kimsenin kendi iyi değilse, bütün dünya onun akrabası olsa ne çıkar?
           KİBİR ŞİRKİN KARDEŞİDİR
   Asıl düşman içerdedir, bu da nefsimizdir. En büyük düşman, insanın nefsidir. Nefsinin arzularına tâbi olanın, Allahü teâlâya kul olması zordur. Nefs daima kötü şeyleri ister. Haram işlemek nefse esir olmayı gösterir. Nefs, bütün iyiliklerden süzülmüş, sadece bütün kötülüklerin bulunduğu en ahmak yaratıktır. Nefs bir kötülük deposudur. Kendini iyi zanneder, halbuki süper cahildir. Her istediği aleyhinedir. Gıdası haramlardır. Asıl arzusu ilah olmaktır.
Kibir, şirkin kardeşidir. Kibir taşıyan kafada, akıl bulunmaz. Nefsi aradan çekmeli, kendimizi beğenmemeliyiz.
Bir kimseye emri maruf yapınca, Allah’tan kork şunu yap, şunu yapma denince, eğer kabul etmezse o kişi nefsine mağlup olmuş demektir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
HADİS:(Allah’tan kork diyene, sen önce kendine bak diyeni Allahü teâlâ sevmez.) [Beyheki]
Hakkı, doğruyu kim söylerse söylesin kabul etmek gerekir. Doğru olan bir şeyi kabul etmemeye inat denir. İnat, karşımızdakini aşağı görmek, ondan nefret etmek, ona düşmanlık beslemek, haset etmek gibi sebeplerden ileri gelir. Hakkı, düşmanımız da söylese kabul etmeliyiz.
HADİS:(Allahü teâlânın en sevmediği kimse, hakkı kabul etmekte inat edendir.)[Buhari]
HADİS:(Küçük, büyük, iyi kötü veya hoşlanmadığın biri, hakkı söylerse,kabul et.) [Deylemi]
HADİS:(Bilmediği bir hususta inat edene, inadından vazgeçene kadar Allahü teâlâ gazap eder.) [İ.Ebiddünya]
HADİS:(Din kardeşine itiraz etme.) [Tirmizi]
HADİS:(Kibirli, hakkı küçük görür, inkâr eder, insanlara hakaret gözü ile bakar.) [İ.Gazali]
HADİS:(Müslümanı hakir görmek, kişiye kötülük olarak yeter.) [Müslim]
HADİS:(Kendini beğenen helak olur.) [Buhari]
Fudayl bin Iyad hazretleri "Tevazu, ister cahilden, ister çocuktan duyulsa da hakkı tereddütsüz kabul etmektir. Kabul edemeyen kibirlidir" buyuruyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder