Kıyâme suresinin 16-19. ayetlerinin muradını belirlemeyi hedeflemektedir. Nitekim ilgili ayetlerin Hz. Peygamberin vahyin inişi esnasında dilini aceleyle kıpırdatması üzerine nazil olduğu haber verilmektedir. Öte yandan Kıyame suresinin tamamının, dirilişi kabul etmeyen inkarcı insanla ilgili olduğu düşünüldüğünde; anılan ayetlerin Hz. Peygamber’le değil, inkarcı insanın durumuyla ilgili olması gerektiği de makul görünmektedir. Sonuçta bir ayetin birden fazla veçheye ışık tutması mümkün görülmekte ve bu seçeneklerin her birisi murâdı ilâhîye ulaşma çabası olarak değerlendirilmektedir.
“Dilini aceleyle kıpırdatıp durma, çünkü onu bir araya toplamak ve okumak bizim işimiz. Biz onu okuduk mu, o zaman onun okunuşunu takip et, çünkü onu açıklamak da bizim işimiz.” Kıyâme (75) : 16-19.
İlgili Âyetlerin Öğretim Yöntemine Katkısı
Hz. Peygamber’le ilgili olması durumunda söz konusu âyetler, meleğin vahiy getirmesi esnasında, elçiye nasıl davranacağını öğretmekte ve onun ilkâ edilen vahyi sadece dinlemesi gerektiği vurgulanmaktadır. Elçi için unutma gibi bir endişeye mahal yoktur, çünkü bu âyetler grubuyla Allah Teâlâ, Hz. Peygambere şu üç konuda kefil olmaktadır: 1-Vahiy ona ezberletilecektir. 2-Ona vahyin indirildiği şekliyle okuması kolaylaştırılacaktır. 3-İnzal edilen vahiy gerektiğinde tebyin ve tefsir edilecektir.20
Öte yandan söz konusu âyetler grubu bu haliyle tüm Müslümanlara önemli bir pedagojik yöntem de öğretmektedir: Vahiy nazil olurken, nasıl Hz. Peygamber’in yapması gereken, inen vahyi sadece dinlemek ve acele etmemek ise, Peygamber’den ve âlimlerinden Kur’ân’ı dinleyen Müslümanların da, mesajların sırlarına vakıf olabilmek için, öncelikle, tekrar etmeden sadece dinlemeleri gerekmektedir.21 Elbette bu yöntemin tüm hoca-talebe ilişkisine şâmil kılınması da mümkündür ve pedagojik iletişimin gerektiği şekilde gerçekleşmesi için oldukça yararlıdır.
Yeri gelmişken Mesnevî şârihi merhûm Tâhirü’l-Mevlevî’nin, iyi öğrenebilmek için talebenin mutlaka hocasını can kulağıyla dinlemesi gerektiğini belirtme sadedinde iktibas ettiği şu şiirsel anekdotu hatırlamak da mümkündür:22
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder