Bazı dinler, kötülük gerçekliğinin güçlü etkisi altında dualistik bir dünya görüşü geliştirmişlerdir. En iyi bilinen ve varlığını hala sür düren örneği, ışık ve iyilik tanrısı Ahura Mazda ve karanlık, kötü özün Lanrısı Ehriınan'ın karşıt çiftiyle, eski !ran dini Zerdüştçü lüktür. Bununla birlikte yalnızca daha sonraki gnostik sistemlerde, özellikle Maniheizm'de, kötü öz maddi her şeyle bağlantılandırılmış ken, iyi öz yalnız ruhsal şeylerle ilişkilendirilmişti; bu nedenle de ruh kötüden, bu dünyanın ve bu bedenin maddi hapsinden kaçmaya çalışmak zorundaydı.
Dinler tarihinde; gök ile yerin birleşmesi tanrıların örnek aldıkları ilk evlenme olmasından dolayı övülmektedir. Yunan ve Roma mitolojileri gök ve yerin Uranus ve Gaia adıyla ilk mitolojik tanrılar olduklarını söyler. Çin mitolojik rivayetlerine göre gökler ve yerlerin yaratılışı; “Yang: eril, gök”, “Yin: dişil, yer” adındaki iki ögenin birleşmesiyle gerçekleşmiş, bu birleşmenin meyvesi ise insan olmuştur. Mazdeizm’de; ilk yaratılan gök, üçüncü sırada yaratılan ise yerdir. Tevrat’a göre ilk yaratılan gök ve yerdir.
Tasavvufta Semâ ile ilgili öne sürülen bir başka teori de ruhun nağmelerden zevk almasının sebebini nefsin dişiliği(unûset) ve ruhun erkekliği (zukûret) arasındaki aşka ve bu aşkın sonucu olarak ortaya konan fısıldaşmalara bağlar52. Bu müzikal coşku, ruhsal coşku olan “vecd’i” ve bu vesileyle Allah’a yakınlaşmayı beraberinde getirir (Suhreverdi, 2007: 219-237).
Rebis (lat. re – tekrar, bis – iki kez) – ikili tekrar veya ikili doğa anlamına gelmektedir. Rebis – simyacıların Felsefe Taşı'dır. Birlik arayışını, zıtlıkların birleşimini, aydınlanmayı, ve orta yolu bulmayı sembolize eder.
Yin (kadınsı) ve yang (eril)
Rebis – Güneş’in ve Ay’ın, dişinin ve erkeğin, kükürtün ve cıvanın, ruhun ve bedenin bütünlüğüdür. İki zıtlığın birleşerek oluşturduğu bütünlük Hermafroditizm'in oluşum prensiplerinde yatmaktadır. Rebis – ilkel mükemmeliyetin taşıyıcısı, dişi ve erkeğin güç birliğidir. İkili doğaya sahip olmasına rağmen, tek, bütün bir kişilik oluşturmaktadır. Ve alışılmış cinsel niteliklerinden ziyade entellektüel haraketlilik özellikleri baskındır.
Dünya kültürünü oluştıran gelmiş geçmiş tüm halklar ilk tanrılarını cinssiz veya çift cinsli olarak görmüşlerdir.
Pers mitolojisinin en büyük örneği zaman tanrısı çift cinsiyetli Zurvan’dır. Grekler’de, cins özelliği bakımından nötr olan Chaos ve Erebus var. Çin mitolojisindeki çoğu tanrı androjen yani Hermafrodit’tir.
Hinduizm’deki Şiva, yarı kadın yarı erkek olarak betimlenip,tek bir kişiliği temsil eder.
Zıtlıkların birleşim prensipleri, Yin ve Yang’da, ve kendi külünden doğan Anka Kuşu’nda görebilmekteyiz.
Simyacılar tarih boyunca, insanları evrensel bütünlüğe geri döndürmek için, mükemmel Rebis yaratmak için uğraşmışlardır.
Simyacılıkta, Merkür gezegeni gibi önemli bir rol oynar. Bilinmeyeni açığa çıkarma gibi özellikleri vardır. Shekinah
The Rebis (from the Latin res bina, meaning dual or double matter) is the end product of the alchemical magnum opus or great work.
After one has gone through the stages of putrefaction and purification, separating opposing qualities, those qualities are united once more in what is sometimes described as the divine hermaphrodite, a reconciliation of spirit and matter, a being of both male and female qualities as indicated by the male and female head within a single body. The sun and moon correspond to the male and female halves, just as the Red King and White Queen are similarly associated. The dragon in alchemy represents the prime matter, as well as the third alchemical element sulfur. The winged dragon suggests ascension, a merging of material and spiritual. Fire is a common transformative symbol.
Shekinah, Shekinah, Shechinah, Shechina, or Schechinah, (Hebrew: שכינה) is the English spelling of a grammatically feminine Hebrew ancient blessing of the feminine aspect of God.
‘’Tanrı’nın “dişi” yanı
olarak görülen, Musa’ya Tur’da Allah’ın “ağaçtan” seslenip gözükmesi
gibi insana Tanrı’nın gözle görülür yanını ifade eden “Shekinah” kavramı
“ağaç/yaşam ağacı” ile sembolize edilen ve geçmişteki (sonradan
şeytanla ilişkilendirilecek olan) Ba’al’ın eşi olan Tanrıça Asherah’ın
karşılığıdır.
“Ağaç” ve “Yılan” ise Tanrıça Asherah ile Lilith arasındaki ortaklığın en bilindik sembolleridir. Adem’in ilk eşi olup ondan ayrıldıktan sonra şeytan ve cinlerle ilişki kuran Lilith aslında yasak meyveyi Havva’ya uzatan ağaçtaki “yılan kadın”dır. Yasaklanmış ağaç daha doğru bir ifadeyle Asherah’ın “yaşam ağacı” bu “yılan kadının”ın barındığı yuvasıdır.’’
“Ağaç” ve “Yılan” ise Tanrıça Asherah ile Lilith arasındaki ortaklığın en bilindik sembolleridir. Adem’in ilk eşi olup ondan ayrıldıktan sonra şeytan ve cinlerle ilişki kuran Lilith aslında yasak meyveyi Havva’ya uzatan ağaçtaki “yılan kadın”dır. Yasaklanmış ağaç daha doğru bir ifadeyle Asherah’ın “yaşam ağacı” bu “yılan kadının”ın barındığı yuvasıdır.’’
‘Hieros Gamos’ ya da ‘Kutsal Evlilik’
“Anima”; bir erkeğin içindeki kadının psişik temsilidir.
“Animus”; kadının içindeki erkeğin psişik temsilidir.
Jung’a göre, bir kişinin “anima” veya “animus”unun karşı cinsten bir bireye yansıması “âşık olma” olgusundan sorumludur.
Ruhun Erkekliği, Nefsin Dişiliği Nazariyesi: Ruhun nağmelerinden zevk almasının diğer bir sebebi şudur: Nefs ile ruh arasında ezelden beri karşılıklı bir aşk bulunmaktadır. Bunu sebebi nefsin dişiliği (ünüset), ruhun erkekliği (züküret)tir. Dişi ile erkek arasında tabii olarak karşılıklı bir meyil ve aşk bulunmaktadır. Ruh nağmelerden zevk alır. Çünkü bu nağmeler iki aşık arasında geçen ve aşıkları mest edecek derecede eğlendiren fısıldaşmalardır.
Anima ve "İlk görüşte Aşk"ı Jung'dan dinlersek ;
"Bir erkeğin psişesinin derinliklerindeki anima gölge gibi dıştaki bir kadına yansıtılarak deneyimlenebilmektedir.
Bu ilke ilk görüşte aşka düşme olgusunu da açıklamaktadır.
Buna göre bir erkek ilk kez gördüğü bir kadına ansızın âşık olmaktadır.
Çünkü o, âşık olunan kadını yıllarca içinde taşımıştır.
O an sadece içindeki kadını dıştaki bir kadına yansıtmaktadır.
Gerçekte âşık olunan kadın erkeğin psişesinde yaşamaktadır"
Carl Gustav Jung, İnsan ve Sembolleri, Okyanus Yayınları, IV. Baskı, Ġstanbul 2009, s.180
"Kusursuz beyaz renk olarak neyse, kusursuz sevgi de his olarak öyledir. Birçok kişi beyazın renksiz olduğunu düşünür. Öyle değildir. O tüm renkleri içerir. Beyaz tüm diğer renklerin birleşimidir.
Sevgi de duygunun (nefret, öfke, şehvet, kıskançlık, kapalılık) yokluğu değil, tüm hislerin toplamıdır. O hepsinin toplamıdır. O her şeydir"
"Ruhun koşulsuz sevgiyi deneyimlemesi için, her insani duyguyu deneyimlemesi gerekir."
Neale Donald Walsch
Kişiliğin bilinçaltına bastırılmış "Persona", "Gölge", "Ego"
ve kadının içindeki erkeğin psişik temsili yani kadın bireydeki
maskulen (eril) yön olan "Animus
ANİMA ve ANİMUS DAVRANIŞLARINDAN ÖRNEKLER
ANİMA DAVRANIŞLARINDAN ÖRNEKLER
1.Güçlü erkekler özel yaşamlarında denetimsiz duygulara kapılabilir, hem duygusal, hem de mantıksız davranışlarda bulunabilirler.
2.Bazı erkeklerde de şaşırtıcı bir sezgi ve başkalarının duygularını algılama yeteneği bulunur.
3.Eski bir Çin kitabında erkeğin sabahleyin ağır ve aksiliği üzerinde uyanması onun kadınsı ruhuna, animasına bağlanmaktadır.
4.Kendisini animasına kaptırmış erkek denetlenemez duyguları ile baş etmekte zorlanır.
5.Yetmiş yaşındaki saygın profesör, ailesini terk edip kızıl saçlı bir fahişe ile kaçar.
6.Dişil dürtüler tarafından hükmedilen, duygularıyla boğuşan, ruh hali sık sık değişen bir erkek
7.Kültürlü, entellektüel bir adam hep en kötü fahişe tiplerine bulaşır (duygusal,dişil yönünü ayrıştıramamış olduğu için)
8.Baskılandığı kadar karanlıkta kalır. Bir an önce yansıtılacağı için erkek kendini bir anda karısının kontrolü altında bulur. Çünkü personanın cazibesine dışsal olarak direnme eksikliği, içsel anlamda bilinçdışının etkisine benzer bir zayıflık demektir
9.Erkek evlenir evlenmez çocuksu, duygusal, bağımlı, kul köle olan biri olur.
10.Ya da gaddar, zorba, aşırı duygulu, her zaman üstün(!) erkekliğinin saygınlığını düşünenen biri olur.
11.Kadınsı tartışabilirler. Animaları onları ele geçirmiştir. Kendini beğenmiş, alıngan olurlar (sanki kadınlarmış gibi)
12.Erkeği kuşatan düşmanlık bulutu duygusallık, güceniklikten oluşur.
ANİMUS DAVRANIŞLARINDAN ÖRNEKLER
1. Kadının bilinçaltı düşünceler yerine kanılardan oluşur. Animusun bir tartışmada taraf olması en iyi şekilde; iki tarafın da doğruyu bildiği (!) tartışmalarda iş başında görülür.
2. Bildiğinden şaşmaz, kavgacı, herşeyi bilir havası taşıyan ve içgüdüleri ile değil eril yönü ile tepki veren bir kadın
3. Kendini bir dolandırıcı yada maceracıya sebepsiz yere kaptıran entellektüel bir kadın
4. Kadının Erosu ne kadar dost canlısı, ne kadar yardımsever olursa olsun, dizginleri animus ele geçirmiş ise, onu dünyadaki hiçbir kanıt sarsamaz
5. Dediğim dedik görüşler, yorumlar, laf sokmalar, lafı ters anlamalar görülür.
6. Animusun olumlu yönü de vardır. Yaratıcı ve üretkendir. Eril girişimler biçiminde değil, meyve veren sözler biçiminde. Animus kadında görüşler, fikirler geliştirir
‘’Tanrı’nın “dişi” yanı olarak görülen, Musa’ya Tur’da Allah’ın “ağaçtan” seslenip gözükmesi gibi insana Tanrı’nın gözle görülür yanını ifade eden “Shekinah” kavramı “ağaç / yaşam ağacı” ile sembolize edilen ve geçmişteki (sonradan şeytanla ilişkilendirilecek olan) Ba’al’ın eşi olan Tanrıça Asherah’ın karşılığıdır.
“Ağaç” ve “Yılan” ise Tanrıça Asherah ile Lilith arasındaki ortaklığın en bilindik sembolleridir. Adem’in ilk eşi olup ondan ayrıldıktan sonra şeytan ve cinlerle ilişki kuran Lilith aslında yasak meyveyi Havva’ya uzatan ağaçtaki “yılan kadın”dır. Yasaklanmış ağaç daha doğru bir ifadeyle Asherah’ın “yaşam ağacı” bu “yılan kadının”ın barındığı yuvasıdır.’’
Shekinah, Shekinah, Shechinah, Shechina, or Schechinah, (Hebrew: שכינה) is the English spelling of a grammatically feminine Hebrew ancient blessing of the feminine aspect of God .
Derleme : Yavuz Tellioğlu (Alıntıdır)
.
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder