18 Mart 2018 Pazar

Astrolojiyi kişi Tanrı'yı ve kendini tanıyabilmek adına öğrenir .



Astrolojiyle zevk için uğraşılmaz , kişi onu Tanrı'yı ve kendini tanıyabilmek adına öğrenir Onu tam anlamıyla kavrayan , tüm inceliklerini öğrenen , Yaratıcıyı tanıyabilir ..Astroloji , Tanrı'nın gözetiminde gerçekleşen dünyevi bir alıştırmadır .İnsan ona ancak ölümden , ruhun bedenden ayrılmasından sonra katılır .Tanrı'yı görebilmek ,astrolojinin ilk hedefidir , asla dünyevi beden için taşınan endişeyi gidermek için yapılan bir uğraş olamaz Bu bağlamda burçların insanlar üzerinde etkili olduğu ve gezegenlerin insanlar üzerinde etkili olduğu ayrıca yaşam kaynağını oluşturduğu söylenebilir ..
( Hermes Trismegistos  )

Some of Sirius ŞIRA YILDIZI various names include:
"Sothis" (adapted Grekçe ancient Egyptian name of state)
"Sigi" (in Dogonlar)
"Sigo" (in Bambara)
"Shira" (the Arabs)
"Seirios" (the Greeks)
"Sirius" (Romans)
"Kak-si-sa" or "Kak-si-di" (the Assyrian-Babylonian)
"Kak-si-si" (the Hittites)
"Tistiry A", "Tishtry" or "tistri A" (Zoroastrian is adopted in the nation)
"Sima Kayne" (in Bozolar)
"Sirona" (in Galyalılar)
"Hi-Chi" (in the Chinese)
Eski Türk kavimlerine göre, #SİRİUS yıldızı tanrının ışıklı ülkeleri olan gök ile yeryüzünü birleştiren kutsal bir kapıydı. Bu yıldız ruhlar âlemi ile ölümlülerin yaşadığı maddi âlemin sınırıydı. Tanrıyla insanı ayıran çizgidir de denilebilir. #Tanrı insanlara bu kapıdan iyilikler gönderirdi. #Şamanlaruçarak bu kapıdan Tanrı ile iletişime geçerler bu yıldıza ulaşıp yukarısına çıkamazlardı. Tanrı şamanlara bu kapı vasıtasıyla bir elçisini gönderir şamanların isteklerini bu elçi vasıtasıyla dinlerdi Bahaddin ÖGEL;
Ön Türklerde 36 burç vardı. Bunlar ;

Toruk: 21 Mart-31 Mart

Hımmıy: 1 Nisan-10 Nisan

Huttus: 11 Nisan-20 Nisan

Hunta: 21 Nisan-30 Nisan

Çolpancı: 1 Mayıs-10 Mayıs

Kölköl: 11 Mayıs-21 Mayıs

Çamay: 22 Mayıs-31 Mayıs

Küylü: 1 Haziran-10 Haziran

Kuşmuş: 11 Haziran-21 Haziran

Sezgek: 22 Haziran-30 Haziran

Kuşdüger: 1 Temmuz-11 Temmuz

Gondaray: 12 Temmuz-22 Temmuz

Ötgür: 23 Temmuz-31 Temmuz

Küsümlü: 1 Ağustos-12 Ağustos

Künlü: 13 Ağustos-23 Ağustos

Sınçıma: 24 Ağustos-1 Eylül

Atçak: 2 Eylül-13 Eylül

Kıllı: 14 Eylül-23 Eylül

Canakkı: 24 Eylül-3 Ekim

Ban: 4 Ekim-12 Ekim

Cemiş: 13 Ekim-23 Ekim

Batık: 24 Ekim-1 Kasım

Hırtlı: 2 Kasım-12 Kasım

Tutamış: 13 Kasım-22 Kasım

Uslu: 23 Kasım-2 Aralık

Kutas: 3 Aralık-12 Aralık

Tusanak: 13 Aralık-21 Aralık

Tutar:22 Aralık-1 Ocak

Beçel:2 Ocak-12 Ocak

Pirsuay:13 Ocak-20 Ocak

Balavuz:21 Ocak-1 Şubat

Cantay: 2 Şubat-10 Şubat

Ergür: 11 Şubat-18 Şubat

Sönegey: 19 Şubat-28/29 Şubat

Canan: 1 Mart- 9 Mart

Şatık: 10 Mart-20 Mart
Ve innehû Hüve Rabbi’ş-Şi’râ. وَأَنَّهُ هُوَ رَبُّ الشِّعْرَى “Ve Şi’ra yıldızının Rabbi de kesinlikle O’dur.” #Sirius - known as the #DogStar, And the Eastern Star, is the brightest star in the night sky, and our sun's Binary Star (Mother Star/#Isis). (Şi’râ) Takımyıldızı Cain-Abel / Romulus and Remus / Anubis and Jackal Sirius - known as the Dog Star .

Karaçay Malkar Türklerinde köpek motifi araştırıldığında onların, Ay tutulmasına sebep olan “Celmavuz” adlı ejderhadan ve Ay‟ı koruyan “Jolbars” ve “Albars” adındaki iki çoban köpeğinden bahsettikleri görülmektedir. Bu çoban köpekleri ne zaman uyumaya kalksa Celmavuz‟un gelip Ay‟ı yemeye çalıştığına inanılır. Halk da uyuyan bu iki köpeği uyandırmak için silah atıp davul çalar (Doğan 2001: 623). Astronomide köpek ile temsil edilen Büyük Köpek takımyıldızına mensup iki yıldızın Sirius A ve Sirius B olması, halk inancında Ay‟ın koruyucusu olan bu iki çoban köpeği ile kastedilenlerin Sirius yıldızları olabileceğini düşündürmektedir.

Altayların Yaratılış Destanı‟nda insanoğluna göz kulak olması için bırakılan köpek, Altay Türklerine ait bir efsanede daha karşımıza çıkmaktadır. Bu efsanede Bırkan, çamurdan insan yaratıp can vermek için bir şeyler aramaya gider ve insana köpeği bekçi bırakır. Bu arada yeraltından
Erlik çıkar ve insanı canlandırır. Bırkan tekrar geldiğinde insanın canlanmış olduğunu görür ve köpeği kovar. Bu efsanenin sonunda kadınların köpeklere ayakları ile vurmadığı ve onları dövmediği; çünkü köpeklerin Bırkan‟ın kardeşi olduğu için kutsal sayıldığı belirtmiştir (Dilek 2001: 573). Çuvaş Türklerinde de insanoğlu için tanrı tarafından bekçi bırakılan köpek ile ilgili benzer bir efsane anlatılmaktadır (Yılmaz 2001: 507). (Ayrıca Altay inanışlarında öteki alemin açılması gereken köprüsünün başında bir köpeğin beklediği söylemiştik.) Bunun dışında Altay ve Güney Sibirya halklarının destanlarında Cedey Han‟ın yedi köpeğinin Altın Dağ‟ın kapısında nöbet beklediği söylenmektedir (ÖGEL 2002: 208). Burada muhtemelen Cedey Han ile Büyükayı takımyıldızı, Altın Dağ ile Kutup yıldızı ve yedi köpek ile de Sirius yıldızı işaret edilmektedir.

“Sarı Köpek” adlı bir Altay masalında oduna giden bir ihtiyara, sarı bir köpek musallat olur. İhtiyar bu köpeğe kızlarından birini vereceğine söz verince köpek onu bırakır. İhityarın küçük kızı sarı köpek ile evlenmeye razı olur. Köpek kıza, aslında bir insan olduğunu söyler. Kızın ablaları köpeğin derisini ateşe verir. Buna kızan köpek her şeyi yumurtaya dönüştürüp göğe çıkar. Eşi de peşinden göğe çıkar. Onlar gökyüzünde huzurlu yaşarlar (Dilek
2007: 207) Bu masaldaki sarı köpek, Moğolların Alan-Ko‟a‟sında anlatılan, gökyüzüne dönüşünü sarı bir köpeğe dönerek gerçekleştiren ışığı hatırlatmasının yanı sıra “sarı” oluşundan dolayı bir yıldız olabileceği ihtimalini çağrıştırmaktadır. Kendinin arkasından eşinin de gökyüzüne çıkması ve orada ikisinin huzurlu bir hayat sürmesi, Sirius A ve Sirius B ikilisinin mitolojilerde bazen biri erkek biri dişi olarak tasvir edilmesi ile de alakalı görünmektedir.

Tuva Türkleri, Tanrının bütün canlıları yaratırken içlerinde sadece insanların ve köpeklerin birbirlerini anlayacak şekilde yaratıldığına ama köpeklerin bütün insanların sırlarını birbirlerine ve başkalarına anlatarak çok konuştuğu için Tanrı tarafından susturulduğuna; o günden sonra da görevlerinin sadece insanları korumak ve gelecek tehlikeleri önceden bildirmek için havlamak olarak Tanrı tarafından belirlendiğine inandıkları bir efsane anlatır (Arıkoğlu 2001: 641). Tuva Türklerine ait bir başka efsanede köpek, bir kızın şaman özelliği kazanmasına yardım etmiş olarak anlatılmaktadır ve bu köpeğin şekil değiştirebilen kötü ruh Şulbus olduğu söylenmektedir; ama bu efsanede kıza bir kötülüğü dokunmamıştır. Efsanede anlatıldığına göre Oyun adında bir kız her gün sevgilisinin yolunu gözler ama bir zaman sonra oğlan gelmemeye başlar. Bir gün oğlanın kuzey ovada bir malcıya iç güveyi gittiği duyulur. Oyun olan biteni gözleri ile görmek ister ama oğlanın olduğu yer çok uzaktır. Bir akşam yaya olarak gitmeye karar verir. Yolda kızıl bir köpeğe rastlar. Köpek Oyun‟dan kaçmaz; daha çok ona yardım edecek gibi görünür. Köpekten korkusu biraz geçince Oyun, ne yaptığını anlamadan, birden köpeğin üzerine biner. Köpek adeta uçar gibi oğlanın iç güveyi yaşadığı eve doğru koşmaya başlar. Oyun, köpek sayesinde oğlanı iç güveyi gittiği evde gözleri ile görür. Sonra tekrar bu köpek sayesinde evine döner. Oyun daha birçok kez bu köpeğe binerek bu eve gelip gider ve daha sonra bu köpeğin yardımı ile şaman özelliği kazanır (Arıkoğlu 2001: 621).
Symbols depend entirely upon the Laws of Thought and the correspondence between the spiritual and material worlds.

Derleme : Yavuz Tellioğlu

.
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder