15 Haziran 2016 Çarşamba
Hypatia ["Death of the philosopher Hypatia, in Alexandria"]
Hypatia c. 370 - 415 C.E.
"Death of the philosopher Hypatia, in Alexandria" from Vies des savants illustres, depuis l'antiquité jusqu'au dix-neuvième siècle, 1866, by Louis Figuier.
Hypatia was born in 370 A. D. in Alexandria, Egypt and was later described as a beautifully and well-proportioned woman. She was the daughter of Theon who was a distinguished professor at the University of Alexandria. Nothing of Hypatia's mother is known, but that is not uncommon for this time period.
Theon had high expectations for his daughter for he was intent on producing a perfect human being. For this reason, Hypatia was a fortunate child. Her father acted as her tutor and teacher when training Hypatia in the fields of arts, literature, science, and philosophy. Theon also made his daughter do physical activities, such as rowing, swimming, and horseback riding, to keep Hypatia physically fit. Hypatia was trained in speech enhancing her ability to relay her knowledge to others and her giftedness to be an orator.
While travelling abroad in Athens, Greece, Hypatia attended a school where she established her fame as a mathematician. On returning to Alexandria, she was asked to teach mathematics and philosophy at the same institute as her father. It was here that she lectured on Diophantus' "Arithmetica." Her speeches included discussions on the techniques Diophantus developed, solutions to his indeterminate problems, and the symbolism he devised. She is also said to have lectured on people such as Plato and Aristotle. People came from all over the world to hear Hypatia lecture.
Along with her lectures, Hypatia also wrote several treatises. It is unknown how many she wrote because a lot of them were destroyed through the ages. Evidence does show, however, that she wrote commentaries on "The Conics of Apollonius" and "Amagest," which included Ptolemy's numerous observations of the stars, as well as an analysis of her father's edition of Euclid's "Elements." Most of the writings Hypatia completed were actually meant to be used as text books to help her students with difficult math concepts.
Hypatia's most famous pupil was Synesius of Cyrene, who later became the Bishop of Ptolemy. It is through some of his letter's that he wrote to Hypatia that researchers are able to learn more about her. In his letters Synesius credits Hypatia with creating an astrolabe and a planesphere, which were both devises for studying astronomy, as well as instruments for distilling water, for measuring the level of water, and for determining the specific gravity of liquids. Very few of these instruments have remained.
Hypatia belonged to a school of Greek thought whose beliefs were opposite of the dominant Christian religion of the time. Anyone believing in this neo-Platonic thought was concidered a heretic because of the disruption that was caused between these two different beliefs. In 412, Cyril became the patriarch of Egypt and he encouraged the belief among the people that it was because of Hypatia's friendship with Orestes, the prefect of Egypt, that was the cause of the disruption of Egypt. So, in March 415, Cyril convinced a mob of religious fanatics that the death of Hypatia would bring peace back to Alexandria. In response, the fanatics caught Hypatia on her way to the University. They proceeded to pull Hypatia from her chariout, strip her naked, drag her to the church, butcher her into pieces, and then burn her body. Her murder remained "symbolic by generations of European freethinkers, scientists, and anti-Catholics" (McLeish, 1991). It was a brutal death but Hypatia will always be concidered the first woman in mathematics.
İskenderiyeli Hypatia
Yunan filozof, matematikçi ve astronomdur.M.S 370 yılında İskenderiye’de doğdu. Babası Theon, İskenderiye Üniversitesi’nde matematik hocası ve yöneticisi idi.Hypatia’nın yaşadığı dönemde, İskenderiye Roma’nın bir eyaletiydi. İskenderiye’nin en önemli özelliği ve ünü ise müzesi ve kütüphanesine aitti. Hypatia, Atina’da eğitimini tamamladıktan sonra İskenderiye’ye döndü ve buradaki okulun başına geçti. Platon’un fikirlerini benimsedi. Hatta Platon, Aristo ve Suda gibi filozoflar hakkında İskenderiye’de halka açık dersler verdi. ypatia, matematik ve astronomi ilgili kitaplar da yazdı. Bu eserlerinden birinin adı “astronomik kanun”’dur.Eğer Hypatia ve Theon olmasaydı Batlamyus (Ptolomy), Öklid ve diğer Yunanlı matematikçilerin eserleri günümüze ulaşmayacaktı. Kendisi ve babası Batlamyus’un astronomi kitaplarını düzenlediler ve yorumladılar. Ortaya çıkardıkları, canlandırdıkları bilgileri, öğrencilerine aktardılar.Socrates, Scholasticus, Damascius’ın yazıları ve Suda ansiklopedisinden oluşan eski kaynaklara göre Hypatia vali Orestes’in yakın arkadaşıydı ve Hristiyanlar, Orestes ve Cyril’in uzlaşamamasının arkasındaki en büyük nedenin Hypatia olduğunu düşünüyorlardı. Ayrıca, Cyril’in de içinde bulunduğu birçok insan, Hypatia’nın entellektüel yeteneklerini ve zengin, soylu çevreler arasındaki ününü kıskanıyordu. Zira, Vali Orestes’le beraber bir çok soylu ve zengin kişi, o dönemde Hypatia’nın felsefe ve matematik derslerini takip ediyordu. Tarihçiler tarafından Hypatia’nın ölüm emrinin Cyril tarafından verildiğine kesin kanaat getirilemese de, gerçek olan, Cyril ve yandaşlarının cinayete varacak denli uç noktada olan bu politik iklime seyirci kaldığı ve dolayısıyla cinayeti engellemediğidir. Cinayetin ertesinde de Cyril azizlik mertebesibe yükseltilmiştir. Hypatia’nın cinayetinin ayrıntılarını kesin olarak bilemesek de, bu cinayetin ardındaki itici gücün politik olduğu bu bakımdan su götürmez bir gerçektir. Aynı zamanda Hypatia’nın cinayeti, İskenderiye’deki Hristiyan kilisesi ve Paganlar arasında savaş çanlarının çaldığının bir alametiydi. Socrates Scholasticus bu cinayeti şöyle tasvir etmektedir: ”Hypatia’yı iki tekerlekli bir at arabasından zor kullanarak indirdiler, Caesarium adını verdikleri kiliseye götürdüler ve şiddet kullanarak soydular. Sonra yüzünü tahrip ettiler ve son nefesini verene kadar ellerindeki keskin deniz kabuklarıyla vucüdunu parçaladılar. Sonra bedenini dört parçaya ayırdılar ve bu dört parçayı Cinaron diye adlandırdıkları yere götürdükten sonra yakıp kül ettiler.” Damascius, Scholasticus’a söylediklerine şunu eklemiştir: “Hypatia’nın gözlerini çıkararak kör ettiler.”Yıllar sonra babasından öğrendiklerine kendi kendine öğrendiklerini de katıp şunları yazdı:“Masallar masal diye, efsaneler efsane diye anlatılmalıdır. Boş inançları gerçek diye öğretmekten daha korkunç bir şey olamaz. Çocuk aklı bunları kabul eder ve çocuk yanlış şeylere inanır. Bu yanlış inançlardan arınmak çok zor olur, uzun yıllar alır. İnsanlar boş inançlara bir gerçekmiş gibi inanıp uğruna dövüşürler. Hatta boş inançlar uğruna daha fazla dövüşürler çünkü boş inanç öylesine elle tutulmazdır ki çürütülmesi neredeyse olanaksızdır.”
Kaynak;
Oğuz Şavk Boğaziçi Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Öğrencisi
Matematiğin Öyküsü ve Serüveni – Prof. Dr. Ali Dönmez
wikipedia
Derleme;Akcan Mir
.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder