18 Mart 2018 Pazar

Çıkış 18:1-27




18 Musa’nın kayınbabası, Midyan kâhini Yetro,+ Yehova’nın Musa ve halkı İsrail için yaptıklarını, İsrailoğullarını Mısır’dan nasıl çıkardığını duydu.+  Ve Yetro Musa’nın karısı Tsippora’yı (onu oraya Musa göndermişti)  ve iki oğlunu+ alıp yola çıktı. Çocuklardan birinin ismi Gerşom’du;*+ Musa “Gurbette bir yabancı oldum” diyerek ona bu ismi vermişti.  Diğerinin adı Eliezer’di;*+ çünkü Musa, “Babamın Tanrısı benim yardımcımdır, O beni Firavunun kılıcından kurtardı”+ demişti. Böylece Yetro, Musa’nın oğulları ve karısıyla birlikte, Tanrı’nın dağına, Musa’nın konakladığı çöle vardı.+  Ve Musa’ya “Ben kayınbaban Yetro,+ karın ve iki oğlunla birlikte yanına geliyorum” diye haber gönderdi.  Musa hemen kayınbabasını karşılamaya çıktı; önünde eğildi ve onu öptü.+ Birbirlerine hal hatır sorup çadıra girdiler. Musa, Yehova’nın İsrailoğulları uğrunda Firavuna ve Mısır’a yaptığı her şeyi;+ yolda karşılaştıkları tüm sıkıntıları,+ fakat Yehova’nın kendilerini nasıl kurtardığını+ kayınbabasına anlattı.  Yetro, Yehova’nın İsrailoğulları için yaptığı iyiliklere ve onları Mısır’ın elinden kurtarmasına çok sevindi.+ 10  “Sizi Mısır’ın elinden, Firavunun elinden kurtaran Yehova’ya şükürler olsun! Halkını Mısır’ın elinden O kurtardı”+ dedi. 11  “Şimdi anlıyorum ki, Yehova tüm tanrılardan büyüktür.+ Mısırlılar size küstahça davrandığında olanlar bunu açıkça gösteriyor.” 12  Sonra Musa’nın kayınbabası Yetro, Tanrı için, yakılan sunu ve kurbanlar getirdi.+ Harun ve İsrailoğullarının tüm ihtiyarları gelip Tanrı’nın önünde Musa’nın kayınbabası Yetro ile ekmek yediler.+13  Ve ertesi gün Musa her zaman olduğu gibi halkın davalarına bakmak için oturdu;+ insanlar sabahtan akşama dek onun önünde bekliyorlardı. 14  Kayınbabası, Musa’nın yaptıklarını görünce, “Halkın işlerine böyle mi bakıyorsun?” diye sordu; “Neden hüküm vermek için sadece sen oturuyorsun ve tüm halk sabahtan akşama dek senin önünde duruyor?” 15  Musa kayınbabasına, “Çünkü halk Tanrı’nın hükmünü öğrenmek için bana gelir”+ dedi. 16  “Bir davaları olduğunda,+ davayı bana getirirler; iki taraf arasında ben hükmederim. Tanrı’nın kararlarını ve kanunlarını bildiririm.”+17  Bunun üzerine kayınbabası Musa’ya, “Böyle yapman iyi değil” dedi. 18  “Sen de yanındaki bu insanlar da yorulursunuz, çünkü bu iş senin için ağır bir yük;+ tek başına kaldıramazsın.+ 19  Şimdi sözümü dinle.+ Sana bir öğüt vereyim; Tanrı da seni destekleyecek.+ Tanrı’nın önünde halkı sen temsil et,+ davaları Tanrı’ya sen götür.+ 20  Kurallar ve kanunlar konusunda onları uyar.+ İzlemeleri gereken yolu ve yapmaları gerekeni onlara göster.+ 21  Halkın arasından yetenekli,+ Tanrı’dan korkan,+güvenilir+ ve haksız kazançtan nefret eden+ adamlar seç. Onları halkın, biner,+ yüzer, ellişer ve onar kişilik grupların başına koy.+22  Tüm sıradan davalarda halk için onlar hüküm versin. Tüm büyük davaları sana getirsinler,+ fakat küçük davalara kendileri baksınlar. Böylece işini hafiflet; onlar da seninle birlikte yükü taşısınlar.+ 23  Böyle yaparsan (ve bu Tanrı’nın emriyse), dayanabilirsin, bu insanlar da selametle yerlerine döner.”+24  Musa kayınbabasının sözünü dinledi; söylediklerinin hepsini hemen yaptı.+ 25  Tüm İsrailoğulları arasından yetenekli adamlar seçti. Onları halkın; biner, yüzer, ellişer ve onar kişilik grupların başına koydu.+ 26  Onlar sıradan davalarda halk için hüküm verdiler. Zor davaları Musa’ya getiriyor,+ fakat küçük davalara kendileri bakıyorlardı. 27  Sonra Musa kayınbabasını uğurladı;+ o da memleketine gitti.

3VE Musa, kaynatası Midyan kâhini Yetronun sürüsünü güdüyordu; ve sürüyü çölün arkasına götürdü, ve Allahın dağına, Horebe geldi. 2 Ve RABBİN meleği bir çalı ortasında ateş alevinde ona göründü; ve gördü, ve işte, çalı ateşle yanıyor, ve çalı tükenmiyordu. 3 Ve Musa dedi: Şimdi döneyim, ve bu büyük manzarayı göreyim, çalı niçin yanıp tükenmiyor. 4 Ve görmek için döndüğünü RAB görünce, Allah ona çalının ortasından çağırıp dedi: Musa, Musa! Ve o: İşte ben, dedi. 5 Ve dedi: Buraya yaklaşma; çarıklarını ayaklarından çıkar, çünkü üzerinde durduğun yer mukaddes topraktır. 6 Ve dedi: Ben babanın Allahı, İbrahimin Allahı, İshakın Allahı, ve Yakubun Allahıyım. Ve Musa yüzünü örttü; çünkü Allaha bakmağa korkuyordu. 7 Ve RAB dedi: Gerçekten Mısırda olan kavmımın sıkıntısını gördüm, ve angarya memurlarının yüzünden onların feryadını işittim; çünkü onların acılarını bilirim; 8 ve onları Mısırlıların elinden kurtarmak için, ve onları o diyardan iyi ve geniş bir diyara, süt ve bal akan diyara, Kenânlı, ve Hittî, ve Amorî, ve Perizzî, ve Hivî, ve Yebusîlerin yerine çıkarmak için indim. 9 Ve şimdi, işte, İsrail oğullarının feryadı bana erişti; ve hem de Mısırlıların onlara ettikleri cefayı gördüm. 10 Ve şimdi gel, ve benim kavmımı, İsrail oğullarını, Mısırdan çıkarmak için seni Firavuna göndereyim. 11 Ve Musa Allaha dedi: Ben kimim ki, Firavuna gideyim, ve İsrail oğullarını Mısırdan çıkarayım? 12 Ve dedi: Gerçekten ben seninle olacağım; ve benim seni gönderdiğime senin için işaret şu olacak: Sen kavmı Mısırdan çıkardığın zaman, bu dağ üzerinde Allaha ibadet edeceksiniz. 13 Ve Musa Allaha dedi: İşte, ben İsrail oğullarına geldiğim zaman, onlara: Atalarınızın Allahı beni size gönderdi, dersem, ve onlar bana: Onun ismi nedir? derlerse, onlara ne diyeyim? 14 Ve Allah Musaya dedi: Ben, BEN OLANIM; ve dedi: İsrail oğullarına böyle diyeceksin: Beni size BEN(İM gönderdi 15 Ve yine Allah Musaya dedi: İsrail oğullarına böyle diyeceksin: Atalarınızın Allahı, İbrahimin Allahı, İshakın Allahı, Yakubun Allahı Yehova beni size gönderdi; ebediyen ismim bu, ve devirden devre anılmam budur. 16 Git, ve İsrail ihtiyarlarını topla, ve onlara de: Atalarınızın Allahı, İbrahimin, İshakın ve Yakubun Allahı Yehova bana göründü, ve dedi: Gerçekten sizi ziyaret ettim, ve Mısırda size yapılanı gördüm; 17 ve dedim: Sizi Mısırın sıkıntısından, Kenânlı, ve Hittî, ve Amorî, ve Perizzî, ve Hivî, ve Yebusîlerin diyarına, süt ve bal akan diyara, çıkaracağım. 18 Ve senin sözünü dinliyecekler; ve sen ve İsrail ihtiyarları Mısır kıralına geleceksiniz, ve ona diyeceksiniz: İbranîlerin Allahı Yehova bize rast geldi; ve şimdi rica ederiz, çölde üç günlük yol gidelim, ta ki, Allahımız Yehovaya kurban keselim. 19 Ve ben bilirim ki, Mısır kıralı kuvvetli bir el ile olsa bile, gitmek için size izin vermiyecektir. 20 Ve elimi uzatacağım ve Mısırı, içinde yapacağım bütün hârikalarımla vuracağım; ve sizi ondan sonra salıverecektir. 21 Ve Mısırlıların gözlerinde bu kavma lûtuf vereceğim; ve vaki olacak ki, gittiğiniz zaman, eli boş gitmiyeceksiniz; 22 fakat her kadın komşusundan, ve evinde olan misafirden gümüş şeyler, ve altın şeyler, ve esvaplar istiyecek; ve oğullarınızı ve kızlarınızı onlarla süsliyeceksiniz; ve Mısırlıları soyacaksınız.
İncil — Kitab-ı Mukaddes

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder