According
to Dante and other medieval writers, Hell was a place of torment. This
included all sorts of torture devices and plenty of unquenchable fire.
But the home of the damned was also a place of ice and snow, which
brings its own kind of pain.
Indeed, Dante saved ice as his final punishment for the
worst of Hell. At the deepest level of the Hell, it ceases to be an
inferno and becomes a lake of ice. The ninth circle of Hell featured a
frozen lake blowing with wind blowing from the flapping wings of
Lucifer, himself trapped in the ice. The closer souls are to the center,
the more their souls are covered by ice, with some stuck in ice. It was
a place,
- See more at: http://tobingrant.religionnews.com/2014/01/05/winter-weather-becoming-cold-hell/#sthash.EI19Tknu.dpufSoğuk Cehennem (Zemheri)
According
to Dante and other medieval writers, Hell was a place of torment. This
included all sorts of torture devices and plenty of unquenchable fire.
But the home of the damned was also a place of ice and snow, which
brings its own kind of pain.
Indeed, Dante saved ice as his final punishment for the
worst of Hell. At the deepest level of the Hell, it ceases to be an
inferno and becomes a lake of ice. The ninth circle of Hell featured a
frozen lake blowing with wind blowing from the flapping wings of
Lucifer, himself trapped in the ice. The closer souls are to the center,
the more their souls are covered by ice, with some stuck in ice. It was
a place,
- See more at: http://tobingrant.religionnews.com/2014/01/05/winter-weather-becoming-cold-hell/#sthash.EI19Tknu.dpuf
According
to Dante and other medieval writers, Hell was a place of torment. This
included all sorts of torture devices and plenty of unquenchable fire.
But the home of the damned was also a place of ice and snow, which
brings its own kind of pain.
Indeed, Dante saved ice as his final punishment for the
worst of Hell. At the deepest level of the Hell, it ceases to be an
inferno and becomes a lake of ice. The ninth circle of Hell featured a
frozen lake blowing with wind blowing from the flapping wings of
Lucifer, himself trapped in the ice. The closer souls are to the center,
the more their souls are covered by ice, with some stuck in ice. It was
a place,
- See more at: http://tobingrant.religionnews.com/2014/01/05/winter-weather-becoming-cold-hell/#sthash.EI19Tknu.dpuf
According
to Dante and other medieval writers, Hell was a place of torment. This
included all sorts of torture devices and plenty of unquenchable fire.
But the home of the damned was also a place of ice and snow, which
brings its own kind of pain.
Indeed, Dante saved ice as his final punishment for the
worst of Hell. At the deepest level of the Hell, it ceases to be an
inferno and becomes a lake of ice. The ninth circle of Hell featured a
frozen lake blowing with wind blowing from the flapping wings of
Lucifer, himself trapped in the ice. The closer souls are to the center,
the more their souls are covered by ice, with some stuck in ice. It was
a place,
- See more at: http://tobingrant.religionnews.com/2014/01/05/winter-weather-becoming-cold-hell/#sthash.EI19Tknu.dpuf
According
to Dante and other medieval writers, Hell was a place of torment. This
included all sorts of torture devices and plenty of unquenchable fire.
But the home of the damned was also a place of ice and snow, which
brings its own kind of pain.
Indeed, Dante saved ice as his final punishment for the
worst of Hell. At the deepest level of the Hell, it ceases to be an
inferno and becomes a lake of ice. The ninth circle of Hell featured a
frozen lake blowing with wind blowing from the flapping wings of
Lucifer, himself trapped in the ice. The closer souls are to the center,
the more their souls are covered by ice, with some stuck in ice. It was
a place,
- See more at: http://tobingrant.religionnews.com/2014/01/05/winter-weather-becoming-cold-hell/#sthash.EI19Tknu.dpuf
According
to Dante and other medieval writers, Hell was a place of torment. This
included all sorts of torture devices and plenty of unquenchable fire.
But the home of the damned was also a place of ice and snow, which
brings its own kind of pain.
Indeed, Dante saved ice as his final punishment for the
worst of Hell. At the deepest level of the Hell, it ceases to be an
inferno and becomes a lake of ice. The ninth circle of Hell featured a
frozen lake blowing with wind blowing from the flapping wings of
Lucifer, himself trapped in the ice. The closer souls are to the center,
the more their souls are covered by ice, with some stuck in ice. It was
a place,
- See more at: http://tobingrant.religionnews.com/2014/01/05/winter-weather-becoming-cold-hell/#sthash.EI19Tknu.dpuf
Allahü teâlâ, şeytana ve diğer kâfirlere azap etmekten âciz değildir. Kâfirlerin azapları hafiflemez, aksine artar. Bu konudaki âyetlerden birkaçının meali şöyledir:
(Kâfirleri, en şiddetli azapla cezalandıracağım.) [Al-i İmran 56]
(Onların azapları hiç hafifletilmez.) [Bekara 86]
(Allah’ın, meleklerin ve bütün insanların lâneti kâfir olarak ölenlerin üzerinedir. Lânette temelli kalırlar, azapları da hafifletilmez ve geciktirilmez.) [Bekara 161, 162]
(Onların azapları hafifletilmez ve tehir de edilmez.) [Nahl 85]
(Orada devamlı kalırlar, azapları hafifletilmez, kurtuluş ümitleri de yoktur.) [Zuhruf 75]
Kadızade Ahmed Efendi buyuruyor ki:
"Cehennemde bir yere Zemherir denir, yani, soğuk Cehennemdir. Soğukluğu pek şiddetlidir. Bir an dayanılmaz. Kâfirlere, bir soğuk bir sıcak, sonra soğuk sonra sıcak Cehenneme atılarak, azap yapılacaktır." (Amentü şerhi)
Cehennemde çok soğuk Zemherir azapları bulunduğu, Kimya-i Saadet ve Dürret-ül-Fahire kitabında yazılıdır. Buhari, Müslim, İbni Mace ve diğer hadis kitaplarında, yazın sıcaklığı sıcak Cehennemin nefesinden, kışın soğukluğu da zemherir Cehennemin nefesinden olduğu bildiriliyor. (Örneğin: Buharî, Mevâkît: 9, Müslim, Mesâcid: 185-187; Tirmizî, Cehennem: 9.)
Cehennemde sadece ateşle azap edilmez. Birçok azap çeşitleri vardır. Birkaçı şöyledir:
1- Dondurucu soğukla azap,
2- Yılan, akrep gibi hayvanların sokması,
3- Başına topuzlarla vurarak beynini parçalamak,
4- Aç bırakmak,
5- Zakkum yedirerek bağırsakları parçalamak,
6- Vücutları çok büyültülerek azabın şiddetlendirilmesi,
7- İrinli su içirmek,
8- Gayya kuyusuna atmak,
9- Uçurumlardan yuvarlamak,
10- Zifiri karanlıkta azap,
11- Büyük azap veren pis kokulara maruz bırakmak,
12- Azapların her gün katlanarak çoğaltılması ve sonsuza kadar devam etmesi,
13- En büyük azap da, Allahü teâlânın kahır sıfatıyla görülmesidir. Bu azap, diğer Cehennem azaplarından çok daha şiddetli olacaktır.
Kadızade Ahmed Efendi buyuruyor ki: Cehennemin bir bölümüne Zemherir (Zemheri) denir. Çok soğuk Cehennemdir. Soğukluğu pek şiddetlidir, bir an dayanılmaz. İmansızlara bir soğuk, bir sıcak, sonra soğuk, sonra ateşe atılarak şiddetli azap yapılacaktır. (Feraid-ül fevaid)
Cehennemde çok soğuk Zemherir azapları bulunduğu, Kimya-i saadet ve Dürret-ül-fahire kitaplarında yazılıdır. Buhârî, Müslim, İbni Mace ve diğer hadis kitaplarında, yazın sıcaklığı sıcak Cehennemin nefesinden, kışın soğukluğu da Zemherir Cehennemin nefesinden olduğu bildiriliyor. Reşahat kitabında da, (Zemherir denilen soğuk Cehennemin azabı çok şiddetlidir) deniyor.
İlk insan topraktan yaratıldı. Diğer insanların bedenleri toprak maddelerinden meydana geldi. Fakat insan, et ve kemiktir, toprak değildir. Cin de böyledir. Ateş ve havadan meydana gelmişse de, ateş ve hava değildir. Şeytan da ateş ve havadan yaratılmışsa da ateş ve hava değildir. (Eşbah, Akâm-il-Mercân)
Allahü teâlânın, şeytana soğuk Cehennemde de, sıcak Cehennemde de azap etmeye elbette gücü yeter. Âciz insanın yaptığı demir testere, demiri kestiği gibi, ateş de ateşi yakar. Bugün fen ilmine vakıf olanlar, cisimlerin elementlerden meydana geldiğini bilir. Mesela, yanıcı hidrojen gazı ile yakıcı oksijen gazının terkibiyle su meydana gelmektedir. Su ise, kendini meydana getiren oksijen ve hidrojene hiç benzemez. İnsan topraktan, cin ve şeytan da ateş ve havadan yaratıldığı hâlde, yaratılış maddelerine benzemez. Melekler nurdan yaratılmıştır. Kar ve ateşten yaratılanları da vardır. Mektubat-ı Rabbanî’deki bir hadis-i şerifte, (Meleklerin bir kısmı ateşten ve kardan yaratılmıştır. Bunlar, “Ateşle karı bir arada bulunduran Rabbimizde hiçbir noksanlık yoktur” derler) buyuruldu. (m. 260)
Bu melekler ateş ve kardan yaratıldığı hâlde ateş ve kar değildir.
Cehennem melekleri olan Zebaniler, Cehennemde emrolunan vazifelerini yapar. Cehennem ateşi bunlara zarar vermez. Denizin balığa zararlı olmaması gibidir. (Herkese Lazım Olan İman)
Kur’an-ı kerimin birçok yerinde, (Ve hüve ala külli şey’in kadir = Onun her şeye gücü yeter) buyuruluyor. İki âyet-i kerime meali şöyledir:
(Göklerin ve yerin hükümranlığının Allah’ın olduğunu elbette bilirsin. O dilediğine azap eder, dilediğini bağışlar. Allah her şeye kadirdir.) [Maide 40]
.
Ez-Zuhrî şöyle demiştir: Bana Ebû Seleme ibnu Abdirrahmân tahdîs etti ki, kendisi Ebu Hurayra (r.ânh)'dan, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Cehennem ateşi, Rabbine şikayet arzetti: -Ya Rabbi, bir kısmım bir kısmımı yiyor (yani ben, kendimi yiyorum, izin ver), dedi.
Allah da, onun iki defa nefes almasına izin verdi.
Nefesin biri kışın, diğeri yazın.
En şiddetli hissettiğiniz sıcak ile sizi en çok üşüten zemherir (işte budur).
(Sahih-i Buhârî, Kitabu Bed'i'1-Halk, B.10, Hds.69, Kitabu Mevakiti's-Salat, B.9, Hds.14; Sahih-i Muslim, Kitabul-Mesadd, B:32, Hds.185-187; Sunen-i Tirmizî, Kitabu Sıfatu'l-Cehennem, B.8, Hds. 2719; Sunen-i İbn Mace, Kitebu'z-Zuhd, B.38, Hds. 17, 4319; Sunen-i Dârimî, Kitabu'r-Rikak, B.119, Hds.2848)
Ebû Hurayra (r.anh)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Cehennem 'bir kısım bir kısmımı yiyip bitiriyor' diye Allah’a şikayette bulundu. Allah’ta ona iki sefer nefes almasını takdir etti. Kışın bir nefes, yazın bir nefes; kışın aldığı nefesten dolayı soğuklar ve zemheri meydana geldi. Yazın aldığı nefesten dolayı baskın sıcaklar ve sâm yeli ortaya çıktı.”
(Muslim, Mesacid: Bab 27, 32, Hadis no. 185- 186 (617); İbn Mâce: Zuhd: 17, Tirmizi, Cennet, bab 9, Hadis no : 2592)
Tirmizî: Bu hadis sahihtir. Ebû Hurayra’dan değişik şekilde de rivâyet edilmiştir. Mufaddal b. Salih hadisçilere göre hafız değildir.
(...) Bana Harmeletu'bnu Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdullah b. Vehb rivayet etti . (Dedi ki) : Bize Hay ve haber verdi. Dedi ki: Bana Yezîd b. Abdillâh b. Usâmete'bni Had, Muhammed b. İbrahim'den, o da Ebû Seleme'den, o da Ebû Hurayra'dan, o da Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)''den naklen rivayet etti ki şöyle buyurmuşlar :
«Cehennem, dedi ki: Yâ Rab! Kendi kendimi yedim. Bana izin ver de bir nefes bari alayım!
Bunun üzerine Allah ona iki nefes için izin verdi. Bir nefes kışın, bir nefes de yazın (alır.) İşte mâruz kaldığınız soğuk, yâhud zemherir cehennemin nefesîndendir. Mâruz kaldığınız sıcak yahut harûr da cehennemin nefesîndendir.»
(Muslim, Mesâcid, bab 32, hadis no : 187)
Bu hadîsi Buhari, «Mevâkitu's - Salât» bahsinde; Nesâî «Kitâbu's - Salât» da tahrîc etmişlerdir.
Cehnnemin, Rabbine şikâyeti, biri hakikat, diğeri mecaz olmak üzere iki vecîhle tasavvur edilebilir.
Kaadî İyâz hakikat olduğuna kaaildir.
Kurtubî dahî: «Bu sözü hakîkata hamletmek imkânsız değildir. Çünkü muhbir-i sâdık olan Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in haddi zâtında caiz bir şeyi haber vermesi te'vîle muhtaç değildir. Binaenaleyh bu sözü hakîkata hamletmek evlâdır.» demişdir.
Nevevî de buna benzer sözler söyledikden sonra: «Doğru olan hareket bu sözü hakîkata hamletmekdir.» diyor.
Bu husûsda Aynî de şunları söylemişdir: «Allah'ın kudreti büyükdür. Zîrâ Suleyman (Aleyhisselâm)'in, hudhud'une ilim ve idrâk halk eden Allah,, cehenneme de konuşma âleti halk edebilir. Nitekim hudhud'a ilim halk ettiğini kitâb-ı kerîminde haber vermiş. Cehennemin de «Daha var mı?» diyeceğini hikâye etmişdir.»
Dâvûdî: «Bu hadîs cehennemin düşünüp, anladığına delildir. Filhakika cennetle cehennemden daha çok işiten hiç bir şey olmadığına dâir hadîs vârid olduğu gibi, cehennemin Peygamberimiz Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile konuşacağına keza mu'minle de konuşarak «Geç ey mu'min! Gerçekten nurun alevimi söndürdü.» diyeceği rivayet olunmuşdur. Bu bâbda daha başka sözler de söylenmişdir.
İkinci veçhe göre cehennemin şikâyeti lisân-ı hâl iledir. Kaadî Beyzâvî bu şikâyeti mecaza hamletmiş: «Cehennemin şekvası, galeyanından mecaz olduğu gibi kendi kendini yemesi de cuz'lerinin sıkışıp birbiri üzerine yığılmasından; nefes alması dahî görünen kısmın dışarı çıkmasından mecâzdır demişdir.
«Cehennemde sıcakla, soğuğ'un bir arada bulunması imkânsızdır. Çünkü soğukla sıcak biribirine zıddır; denilemez. Çünkü bâzı hadîslerde vârid olduğuna göre cehennemin bâzı taraflarında ateş, bâzı taraflarında da zemherîr vardır. Zemherîr, şiddetli soğuk demekdir. Sıcakla soğuğun bir yerde bulunması imkânsız değildir, zîrâ Teâlâ Hazretleri iki zıddı bir araya getirmeye muktedirdir. Bir de cehennem, âhiret umûrundandır. Âhiret umurunu, dünyâdakilere kıyâs etmek doğru değildir. Mamafih Arabistan'ın sıcağı; kutupların soğuğu düşünülürse soğukla sıcağın dünyada da bir yerde bulunduğu anlaşılır.
Harûr: Gece ve gündüz devam eden şiddetli sıcakdır. Yalnız gündüz devam edip geceleyin kesilen sıcağa semûm derler. «Harr» sâdece sıcak demekdir. Hadîs-i şerif de: «Ma'rûz kaldığınız harr yahut harûr da cehennemin nefesindendir» denilmişdir. Burada yâ Rftvt şekk etmişdir. Yahut Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu şekilde söylemişdir. Bu takdirde «Ev» kelimesi şekk değil, taksim ifâde etmiş olur.
Sahîh haberlerden anlaşıldığına göre, dünyâ ateşi de cehennem ateşinden yaratılmışdır. Yalnız İbni Abbâs (Radiyallahû anh)'ın beyânına göre üzerine yetmiş defa su serpilmişdir. Zîrâ böyle yapılmasa mahlûkâtın ondan istifâde etmesine imkân kalmazdı. Teâlâ Hazretlerinin ateşi yaratması dünyâ umuru onunla tamam olduğu içindir. Ateş, bize âhireti de hatırlatır. Bizi Allah'ın azabından korkutur.
Bu Hadisden Çıkarılan Hükümler:
1- Yazın sıcaklar şiddetlenince öğle namazım hava biraz serinleyinceye kadar geciktirmek mustehabdır.
2- Cehennem hâlen yaratılmışdır. Bu hadîs «Cehennem kıyamet gününde halk edilecekdir.» diyen Mu'tezile taifesi aleyhine delildir.
3- Şikâyet hayvanlarla, cansız şeylerden de tesavvur olunabilir. Nitekim Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in mucizelerinden olmak üzere hurma kütüğünün ve devenin şikâyetde bulundukları rivayet olunmuşdur.
4- Hadîsde serinliğe te'hîr edilmesi emir buyurulan namaz; öğle namazıdır.
The Mouth of Hell ( شَفَا حُفْرَةٍ ) Çukurun Dudakları
Yine siz, bir ateş çukurunun (Çukurun Dudakları ) tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. 3/ÂLİ İMRÂN-103
DERLEME : YAVUZ TELLİOĞLU
.
Meryem suresi 59. Ayette geçen ve “Azıp sapmak, yanlış inançları benimsemek” anlamına gelen “Gayy” kelimesinin, cehennem kuyularından, nehirlerinden veya vadilerinden birinin adı olduğu bazı müfessirlerce ileri sürülmüştür. (bk. Taberî, ilgili ayetin tefsiri)
The Mouth of Hell ( شَفَا حُفْرَةٍ ) Çukurun [Hafriyatın ] Dudakları !
Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. 3/ÂLİ İMRÂN-103
Cehennem Senede İki Kez Nefes Alır
Ez-Zuhrî şöyle demiştir: Bana Ebû Seleme ibnu Abdirrahmân tahdîs etti ki, kendisi Ebu Hurayra (r.ânh)'dan, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
"Cehennem ateşi, Rabbine şikayet arzetti: -Ya Rabbi, bir kısmım bir kısmımı yiyor (yani ben, kendimi yiyorum, izin ver), dedi.
Allah da, onun iki defa nefes almasına izin verdi.
Nefesin biri kışın, diğeri yazın.
En şiddetli hissettiğiniz sıcak ile sizi en çok üşüten zemherir (işte budur).
(Sahih-i Buhârî, Kitabu Bed'i'1-Halk, B.10, Hds.69, Kitabu Mevakiti's-Salat, B.9, Hds.14; Sahih-i Muslim, Kitabul-Mesadd, B:32, Hds.185-187; Sunen-i Tirmizî, Kitabu Sıfatu'l-Cehennem, B.8, Hds. 2719; Sunen-i İbn Mace, Kitebu'z-Zuhd, B.38, Hds. 17, 4319; Sunen-i Dârimî, Kitabu'r-Rikak, B.119, Hds.2848)
Ebû Hurayra (r.anh)’den rivâyete göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Cehennem 'bir kısım bir kısmımı yiyip bitiriyor' diye Allah’a şikayette bulundu. Allah’ta ona iki sefer nefes almasını takdir etti. Kışın bir nefes, yazın bir nefes; kışın aldığı nefesten dolayı soğuklar ve zemheri meydana geldi. Yazın aldığı nefesten dolayı baskın sıcaklar ve sâm yeli ortaya çıktı.”
(Muslim, Mesacid: Bab 27, 32, Hadis no. 185- 186 (617); İbn Mâce: Zuhd: 17, Tirmizi, Cennet, bab 9, Hadis no : 2592)
Tirmizî: Bu hadis sahihtir. Ebû Hurayra’dan değişik şekilde de rivâyet edilmiştir. Mufaddal b. Salih hadisçilere göre hafız değildir.
(...) Bana Harmeletu'bnu Yahya rivayet etti. (Dedi ki) : Bize Abdullah b. Vehb rivayet etti . (Dedi ki) : Bize Hay ve haber verdi. Dedi ki: Bana Yezîd b. Abdillâh b. Usâmete'bni Had, Muhammed b. İbrahim'den, o da Ebû Seleme'den, o da Ebû Hurayra'dan, o da Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)''den naklen rivayet etti ki şöyle buyurmuşlar :
«Cehennem, dedi ki: Yâ Rab! Kendi kendimi yedim. Bana izin ver de bir nefes bari alayım!
Bunun üzerine Allah ona iki nefes için izin verdi. Bir nefes kışın, bir nefes de yazın (alır.) İşte mâruz kaldığınız soğuk, yâhud zemherir cehennemin nefesîndendir. Mâruz kaldığınız sıcak yahut harûr da cehennemin nefesîndendir.»
(Muslim, Mesâcid, bab 32, hadis no : 187)
Bu hadîsi Buhari, «Mevâkitu's - Salât» bahsinde; Nesâî «Kitâbu's - Salât» da tahrîc etmişlerdir.
Cehnnemin, Rabbine şikâyeti, biri hakikat, diğeri mecaz olmak üzere iki vecîhle tasavvur edilebilir.
Kaadî İyâz hakikat olduğuna kaaildir.
Kurtubî dahî: «Bu sözü hakîkata hamletmek imkânsız değildir. Çünkü muhbir-i sâdık olan Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in haddi zâtında caiz bir şeyi haber vermesi te'vîle muhtaç değildir. Binaenaleyh bu sözü hakîkata hamletmek evlâdır.» demişdir.
Nevevî de buna benzer sözler söyledikden sonra: «Doğru olan hareket bu sözü hakîkata hamletmekdir.» diyor.
Bu husûsda Aynî de şunları söylemişdir: «Allah'ın kudreti büyükdür. Zîrâ Suleyman (Aleyhisselâm)'in, hudhud'une ilim ve idrâk halk eden Allah,, cehenneme de konuşma âleti halk edebilir. Nitekim hudhud'a ilim halk ettiğini kitâb-ı kerîminde haber vermiş. Cehennemin de «Daha var mı?» diyeceğini hikâye etmişdir.»
Dâvûdî: «Bu hadîs cehennemin düşünüp, anladığına delildir. Filhakika cennetle cehennemden daha çok işiten hiç bir şey olmadığına dâir hadîs vârid olduğu gibi, cehennemin Peygamberimiz Muhammed (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile konuşacağına keza mu'minle de konuşarak «Geç ey mu'min! Gerçekten nurun alevimi söndürdü.» diyeceği rivayet olunmuşdur. Bu bâbda daha başka sözler de söylenmişdir.
İkinci veçhe göre cehennemin şikâyeti lisân-ı hâl iledir. Kaadî Beyzâvî bu şikâyeti mecaza hamletmiş: «Cehennemin şekvası, galeyanından mecaz olduğu gibi kendi kendini yemesi de cuz'lerinin sıkışıp birbiri üzerine yığılmasından; nefes alması dahî görünen kısmın dışarı çıkmasından mecâzdır demişdir.
«Cehennemde sıcakla, soğuğ'un bir arada bulunması imkânsızdır. Çünkü soğukla sıcak biribirine zıddır; denilemez. Çünkü bâzı hadîslerde vârid olduğuna göre cehennemin bâzı taraflarında ateş, bâzı taraflarında da zemherîr vardır. Zemherîr, şiddetli soğuk demekdir. Sıcakla soğuğun bir yerde bulunması imkânsız değildir, zîrâ Teâlâ Hazretleri iki zıddı bir araya getirmeye muktedirdir. Bir de cehennem, âhiret umûrundandır. Âhiret umurunu, dünyâdakilere kıyâs etmek doğru değildir. Mamafih Arabistan'ın sıcağı; kutupların soğuğu düşünülürse soğukla sıcağın dünyada da bir yerde bulunduğu anlaşılır.
Harûr: Gece ve gündüz devam eden şiddetli sıcakdır. Yalnız gündüz devam edip geceleyin kesilen sıcağa semûm derler. «Harr» sâdece sıcak demekdir. Hadîs-i şerif de: «Ma'rûz kaldığınız harr yahut harûr da cehennemin nefesindendir» denilmişdir. Burada yâ Rftvt şekk etmişdir. Yahut Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu şekilde söylemişdir. Bu takdirde «Ev» kelimesi şekk değil, taksim ifâde etmiş olur.
Sahîh haberlerden anlaşıldığına göre, dünyâ ateşi de cehennem ateşinden yaratılmışdır. Yalnız İbni Abbâs (Radiyallahû anh)'ın beyânına göre üzerine yetmiş defa su serpilmişdir. Zîrâ böyle yapılmasa mahlûkâtın ondan istifâde etmesine imkân kalmazdı. Teâlâ Hazretlerinin ateşi yaratması dünyâ umuru onunla tamam olduğu içindir. Ateş, bize âhireti de hatırlatır. Bizi Allah'ın azabından korkutur.
Bu Hadisden Çıkarılan Hükümler:
1- Yazın sıcaklar şiddetlenince öğle namazım hava biraz serinleyinceye kadar geciktirmek mustehabdır.
2- Cehennem hâlen yaratılmışdır. Bu hadîs «Cehennem kıyamet gününde halk edilecekdir.» diyen Mu'tezile taifesi aleyhine delildir.
3- Şikâyet hayvanlarla, cansız şeylerden de tesavvur olunabilir. Nitekim Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in mucizelerinden olmak üzere hurma kütüğünün ve devenin şikâyetde bulundukları rivayet olunmuşdur.
4- Hadîsde serinliğe te'hîr edilmesi emir buyurulan namaz; öğle namazıdır.
CEHENNEM
2/ EL-BAKARA -24- Yok yapamadıysanız, ki hiçbir zaman
yapamayacaksınız, o hâlde yakıtı insanlar ve taşlar olan, inkârcılar
için hazırlanmış ateşten sakının.
10/ YÛNUS -4- Dönüşünüz hep O’nadır. ALLÂH’ın vaad’i hakk’tır. Herşeyi ilk baştan yaratan O’dur. Sonra îmân edip sâlih amel işleyenleri hak ettikleri ölçüde mükâfatlandırmak için geri döndürecek olan yine O’dur. Kâfirlere de inkâr ettikleri için kaynar su’dan bir içecek ve acıklı bir azâb vardır.
7- Bize kavuşmayı ummayanlar, dünyâ hayâtına râzı olup onunla tatmîn bulanlar ve Bizim âyetlerimizden gâfil olanlar da vardır muhakkak.
8- İşte bunların kendi elleriyle ettikleri yüzünden varacakları yer cehennemdir.
15/ EL-HİCR -43- “Şüphesiz ki onların hepsine vaad edilen yer cehennemdir.”
44- “Cehennemin yedi kapısı vardır. O kapıların herbiri için birer grup ayrılmıştır.”
66/ ET-TAHRÎM -9- Ey Peygamber! Kâfirler ve münâfıklarla savaş, onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir. O gidilecek yer, ne de kötüdür!
67/ EL-MÜLK -6- Rablerini inkâr edenler için cehennem azâbı vardır. Ne kötü gidilecek yerdir o!
7- Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.
8- Az daha öfkeden çatlayacak. Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara: “Size korkutucu bir Peygamber gelmemiş miydi?” diye sorarlar.
70/ EL-MEÂRİC -15- Hayır, o alevlenen bir ateştir.
16- Derileri kavurur, soyar.
17- Çağırır, sırtını dönüp gideni,
18- Mal toplayıp kasada yığanı.
74/ EL-MÜDDESİR -26- Ben onu Sekâr’a (cehenneme) sokacağım.
27- Bilir misin sen, nedir o sekâr?
28- Ne geriye bir şey kor, ne bırakır.
29- Durmadan derileri kavurur.
30- Üzerinde ondokuz (melek) vardır.
31- Biz o ateşin muhâfızlarını hep melekler yaptık. Bunların sayılarını da ancak kâfirler için bir imtihân kıldık ki, kendilerine kitap verilenler kesin bilgi edinsinler, îmân edenlerin de îmânı artsın. Kendilerine kitap verilenler ve mü’minler şüpheye düşmesinler. Kalplerinde hastalık bulunanlarla kâfirler de: “ALLÂH bu misâlle ne demek istedi?” desinler. İşte böyle, ALLÂH dilediğini şaşırtır, dilediğini de yola getirir. Rabbinin ordularını ancak Rabbin bilir. Bu, insanlar için uyarıdan başka bir şey değildir.
77/ EL-MÜRSELÂT -29- (Kıyâmeti yalanlayanlara şöyle denir): “Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru.”
30- “Haydi gidin o üç çatallı gölgeye (cehenneme).”
31- O, ne gölgelendirir, ne alevden korur.
32- O, saray gibi kıvılcımlar atar.
33- Sanki o kıvılcımlar, sarı sarı (erkek deve sürüleridir).
81/ ET-TEKVÎR -12- Cehennem kızıştırıldığında
111/ EL-TEBBET -3- (O), alevli bir ateşe girecektir.
CEHENNEMLİKLERİN DURUMU
74/ EL-MÜDDESİR -40-41-42- Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: ‘Sizi Sekâr’a (cehenneme) ne soktu?’
43- Onlar şöyle derler: ‘Biz namaz kılanlardan değildik,
44- Yoksûla yedirmezdik,
45- Bâtıla dalanlarla birlikte biz de dalardık,
46- Cezâ gününü de yalanlıyorduk,
47- Nihâyet ölüm bize gelip çattı.’
. 10/ YÛNUS -4- Dönüşünüz hep O’nadır. ALLÂH’ın vaad’i hakk’tır. Herşeyi ilk baştan yaratan O’dur. Sonra îmân edip sâlih amel işleyenleri hak ettikleri ölçüde mükâfatlandırmak için geri döndürecek olan yine O’dur. Kâfirlere de inkâr ettikleri için kaynar su’dan bir içecek ve acıklı bir azâb vardır.
7- Bize kavuşmayı ummayanlar, dünyâ hayâtına râzı olup onunla tatmîn bulanlar ve Bizim âyetlerimizden gâfil olanlar da vardır muhakkak.
8- İşte bunların kendi elleriyle ettikleri yüzünden varacakları yer cehennemdir.
15/ EL-HİCR -43- “Şüphesiz ki onların hepsine vaad edilen yer cehennemdir.”
44- “Cehennemin yedi kapısı vardır. O kapıların herbiri için birer grup ayrılmıştır.”
66/ ET-TAHRÎM -9- Ey Peygamber! Kâfirler ve münâfıklarla savaş, onlara karşı sert davran. Onların varacağı yer cehennemdir. O gidilecek yer, ne de kötüdür!
67/ EL-MÜLK -6- Rablerini inkâr edenler için cehennem azâbı vardır. Ne kötü gidilecek yerdir o!
7- Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler.
8- Az daha öfkeden çatlayacak. Her ne zaman oraya bir topluluk atılsa, onun bekçileri onlara: “Size korkutucu bir Peygamber gelmemiş miydi?” diye sorarlar.
70/ EL-MEÂRİC -15- Hayır, o alevlenen bir ateştir.
16- Derileri kavurur, soyar.
17- Çağırır, sırtını dönüp gideni,
18- Mal toplayıp kasada yığanı.
74/ EL-MÜDDESİR -26- Ben onu Sekâr’a (cehenneme) sokacağım.
27- Bilir misin sen, nedir o sekâr?
28- Ne geriye bir şey kor, ne bırakır.
29- Durmadan derileri kavurur.
30- Üzerinde ondokuz (melek) vardır.
31- Biz o ateşin muhâfızlarını hep melekler yaptık. Bunların sayılarını da ancak kâfirler için bir imtihân kıldık ki, kendilerine kitap verilenler kesin bilgi edinsinler, îmân edenlerin de îmânı artsın. Kendilerine kitap verilenler ve mü’minler şüpheye düşmesinler. Kalplerinde hastalık bulunanlarla kâfirler de: “ALLÂH bu misâlle ne demek istedi?” desinler. İşte böyle, ALLÂH dilediğini şaşırtır, dilediğini de yola getirir. Rabbinin ordularını ancak Rabbin bilir. Bu, insanlar için uyarıdan başka bir şey değildir.
77/ EL-MÜRSELÂT -29- (Kıyâmeti yalanlayanlara şöyle denir): “Haydin gidin o yalanladığınız şeye doğru.”
30- “Haydi gidin o üç çatallı gölgeye (cehenneme).”
31- O, ne gölgelendirir, ne alevden korur.
32- O, saray gibi kıvılcımlar atar.
33- Sanki o kıvılcımlar, sarı sarı (erkek deve sürüleridir).
81/ ET-TEKVÎR -12- Cehennem kızıştırıldığında
111/ EL-TEBBET -3- (O), alevli bir ateşe girecektir.
CEHENNEMLİKLERİN DURUMU
74/ EL-MÜDDESİR -40-41-42- Onlar cennetlerdedirler. Birbirlerine suçlular hakkında sorular sorarlar ve dönüp onlara şöyle derler: ‘Sizi Sekâr’a (cehenneme) ne soktu?’
43- Onlar şöyle derler: ‘Biz namaz kılanlardan değildik,
44- Yoksûla yedirmezdik,
45- Bâtıla dalanlarla birlikte biz de dalardık,
46- Cezâ gününü de yalanlıyorduk,
47- Nihâyet ölüm bize gelip çattı.’
The Mouth of Hell ( شَفَا حُفْرَةٍ ) Çukurun Dudakları
Yine siz, bir ateş çukurunun (Çukurun Dudakları ) tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. 3/ÂLİ İMRÂN-103
DERLEME : YAVUZ TELLİOĞLU
.
Ayetin meali şöyledir:
“Nihayet bunların ardından artık namazı kılmayan ve nefsanî arzulara uyan bir nesil geldi. Bunlar elbette “gayy” cezasını bulacaklardır.”(Meryem, 19/59)
Alimler bu ayetteki "gayy" kelimesi hakkında şu açıklamaları yapmışlardır:
1) Araplara göre her şer, "gayy"; her hayır ve iyi şey de "reşad"dır.
2) Bunun manası, "Onlar gayylarının (azgınlıklarının) cezasını bulurlar"şeklindedir.
3) Bu, "Cennet yolundan şaşar, onu bulamazlar" demektir.
4) "Gayy", cehennemin diğer vadilerinin bile kendisinden Allah'a sığındığı bir cehennem vadisidir.
Cehennemde Gayy isminde bir yerin olması, önceki manalara engel değildir. Çünkü önceki ilk üç maddedeki manalar, kelimenin lügat manasına göre uygundur. (Razi, Mefatih, ilgili ayetin tefsiri)
Demek ki, bu ayette geçen “Gayy” kelimesi bu manaların hepsine ve başka manalara bakabilir.
Allah bu tehdidin tövbe etmeyenler hakkında olduğunu beyan buyurmuştur. Ancak, devam eden ayetlerde tövbe ve iman edip, salih amellerde bulunanlar için cennet olduğu ve onlara hiçbir haksızlık yapılmayacağı bildirilmektedir:
“Ancak tövbe eden, iman eden ve iyi davranışta bulunan kimseler böyle değildir. Bunlar hiçbir haksızlığa uğratılmaksızın cennete; çok esirgeyici olan Allah'ın, kullarına, onlar görüp bilmeden vaad ettiği adn cennetlerine gireceklerdir. Şüphesiz O'nun vaadi yerine gelecektir.
Orada boş söz işitmezler, kendilerine yalnız esenlikler dilenir. Orada, sabah akşam rızıkları hazırdır.
Kullarımızdan takva sahibi kimselere vereceğimiz cennet işte budur.”(Meryem, 19/60-63)
The Mouth of Hell ( شَفَا حُفْرَةٍ ) Çukurun [Hafriyatın ] Dudakları !
Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. 3/ÂLİ İMRÂN-103
In order that Allah may separate the impure from the pure, put the impure, one on another, heap them together, and cast them into Hell. They will be the ones to have lost. 8 - The Spoils Of War -37
The Mouth of Hell ( شَفَا حُفْرَةٍ ) Çukurun [Hafriyatın ] Dudakları !
Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan kurtarmıştı. 3/ÂLİ İMRÂN-103
.